Sağlıkçılardan Yılmaz Özdil’e tepki: Özür dile!
Sözcü yazarı Özdil, sağlık çalışanlarının aşı oldukları fotoğrafları paylaşmalarını Sağlık Bakanı’nın gözüne girme çabası olarak değerlendirdi. Sağlık çalışanları tepki gösterdi.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, sağlık çalışanlarının aşı çektirdikleri fotoğrafları paylaşmalarını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın gözüne girme çabası olarak değerlendirdi. Sağlık çalışanları, o fotoğrafları tekrar paylaştı, “YılmazÖzdilÖzürDile” etiketiyle Özdil’e tepki gösterdi.
Yılmaz Özdil, Youtube’de Lale Özan Arslan’ın sorularını yanıtladı. Tüm dünya salgın baskısı altında aşı tedariki için çaba gösterirken Özdil’in ve sunucu Arslan’ın bu soruna kahkahalarla gülmesi de eleştirilere neden oldu. Özdil şöyle konuştu: “Bizim o tombul yanaklı Sağlık Bakanımız çıktı, Fahrettin’den masallar, ‘Aralık’ta 10 milyon geliyor, Ocak’ta 20 geliyor, Şubat 50 milyon tamam’ dedi. Abi marta geldik, mart bitiyor. Daha aşı maşı yok. (kahkahalar) Ne kadar vurdun diyorlar, ‘E 10 falan vurduk’ diyorlar. Kardeşim aşı nerede? Aşı maşı yok. Aşı olanlar yırttı. Mesela sağlıkçılara soruyorsun, sağlıkçılar da hem Fahrettin Koca’ya hem il sağlık müdürüne göstermek için hepsi böyle kolları sıvadı. Sosyal medyaya koydular. Niye koyuyor onu. İl sağlık müdürü görsün diye koyuyor. Fahrettin görsün.”
TABİP ODASINA ÇAĞRI
Özdil’e yanıt sağlık çalışanlarından geldi. İzmir Tabip Odası önceki dönem başkanı ve Hekim Güçbirliği sözcüsü Dr. Suat Kaptaner, tabip odasına hekimlerin onuruna sahip çıkma çağrısında bulundu. Kaptaner, “Pandemiye karşı 1 yıldır cansiperane mücadele veren sağlıkçıların yurttaşları aşı olmaya özendirmek için gösterdikleri çabayı aşağılayan ve onları yalakalıkla suçlayan yazara karşı odamızın söyleyeceği sözü vardır mutlaka. Hekimlerin onurlarına sahip çıkmanızı bekliyoruz” dedi.
KİTABINI HATIRLATTILAR
Sağlık çalışanları Özdil’e sosyal medya üzerinden tepki gösterdi:
Yılmaz Özdil'in bu videoda söylediklerine, memleketin en kuş uçmaz kervan geçmez yerlerinde görev yapan sağlık memuru, hemşire, ebe ve hekimlerimiz adına, çok üzüldüm.
Beklenmedik bir salgın, dolup taşan yoğun bakımlar, kimsenin 1 saat bile katlanamadığı maskeye ek 2 maske+tulum+gözlük+bone+eldiven vb ekipmanla yeni bir hastalığa karşı savaşırken aşı gelsin, sevin ama adamın biri muhalefet yaptığını sansın diye yalakalık için kolunu açmış ol.
Atatürk’ün hayatını yazdığın kitabı, onun hayatı boyunca aldığı en yüksek maaştan pahalıya sattın şefim sen. Şovu bizden öğrenecek değilsin!
Virüsün içinde çalışan sağlık çalışanı için aşı, savaştaki askerin miğfer takması gibidir, yani canını bir nebze koruma çabasıdır. Yalakalıkla, birilerine yaranmakla ilgisi yoktur.
Müdürüm Işıl ben, gerçi denetime geldiğinizde herkes domatesi, çamaşır suyuyla yıkarken bizim virüsün bağrında çalıştığımızı gördünüz. İnsanlar evinden çıkamazken biz ağzın içindeydik.
DALGA GEÇİLECEK BİR KONU DEĞİL
Atatürk'e yazdığı kitap ile prim yapan kişiye yine Atamızın sözüyle seslenmek isteriz, "Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır".
Adam neye muhalefet edeceğini şaşırmış, bir kollarımız kalmıştı.
Böyle hastalıklı zihniyetlerin tedavisi bile yok Malesef! Hadi bizden utanmadınız! 400şehidimiz var onlardan da mı utanmadınız? Şov yapmak için başka kapıya!
Bu gazetecilik değil haddini aşmaktır.
2500 liraya kitap satmıyoruz yalnız biz. Amaç halkın kafasındaki soru işaretlerini giderip toplumu aşılayarak bir an önce Kovid’den kurtulmak. Solun gericisi de bir başka oluyor cidden. Kınıyorum sizi. Emeklerimize hakaret bu yaptığınız.
Esnaf olarak sağlıkçılara tam destek veriyoruz. Pandemi döneminde biz battık hapise gidiyoruz. Sağlıkçılar da en az bizim kadar zorluk yaşarken Bizim üzerimizden siyaset yapıyorsunuz! Aşı olup, bu çalışma koşullarında en azından ölmemeyi dilemek böyle dalga geçilecek bir konu değildir.