21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sahel’de silahlı hareketlilik: ‘Askeri denge sağlanmadan istikrar gelmez’

Nijerya, Senegal ve Togo gibi ülkeler Nijer’e askeri harekat işaretleri veriyor. Dr. Mehmet Perinçek, Nijer, Burkina Faso ve Mali gibi ülkelerin Rusya ile birlikte askeri bir denge oluşturmaları gerektiğini vurguladı. Burada da caydırıcı güç olarak Wagner’in kullanılabileceğini söyledi

Sahel’de silahlı hareketlilik: ‘Askeri denge sağlanmadan istikrar gelmez’

Nijer’de “Vatanı Koruma Ulusal Konseyi” Fransa ile olan askeri anlaşmalarını feshetti. Ülkede Fransız kanalları yasaklandı. ABD ve Fransa’ya karşı gösteriler düzenleniyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Nijer’in güneyinde yer alan ülkelerden askeri müdahale hazırlığı yapılıyor. Nijer halkı tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve yönetimine büyük bir sempati var. Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Dr. Mehmet Perinçek, Rusya’nın özellikle Afrika ülkeleriyle askeri anlamda birlikteliğini güçlendireceğini söyledi. Wagner’in ise bölgedeki tecrübesi ile vazgeçilmez bir seçenek olduğunu belirtti.

‘RUSYA-AFRİKA İLİŞKİLERİ SIÇRAMA YAPACAK DÖNEME GEÇİYOR’

Perinçek St. Petersburg’da yapılan Afrika zirvesindeki yoğun katılıma dikkat çekti. 54 Afrika ülkesinden 49’u zirvedeydi ve çok sayıda ülke Devlet Başkanı ve Başbakan düzeyinde katılım gösterdi. Bu zirvenin gelişmekte olan Rusya-Afrika ilişkilerinin artık bir sıçrama yapacağını gösterdiğini söyledi. Putin’in zirveye özel olarak ilgi gösterdiğinin altını çizen Perinçek, “Daha önce Putin’in katıldığı zirvelerde bulundum. Putin bu tür zirvelerde ana oturumda konuşma yapar ve gelen Devlet Başkanlarıyla görüşür. Fakat Rusya-Afrika zirvesinde çok yoğun katılımı oldu. Sabahtan akşama kadar süren toplantılara katıldı ve basının karşısına birden fazla kez çıktı. Bu, bize Rusya’nın önümüzdeki dönemde Afrika konusuna çok fazla eğileceğini gösteriyor.” şeklinde konuştu.

‘SON SENELERDE 3 ÜLKE
AFRİKA’DA DİKKAT ÇEKİYOR’

Perinçek, son 10 yıllık dönemde Türkiye, Rusya ve Çin’in Afrika’da ağırlık göstermeye başladığını söyledi. Türkiye’nin ekonomik ve siyasal, Rusya’nın askeri ve Çin’in de ekonomik olarak Afrika’da önemli rol oynadığını belirten Perinçek, “Türkiye attığı adımlarla, çok sayıda elçilik açtı, ticari olarak Türk şirketlerin varlığı arttı. Çin yaptığı ekonomik yatırımlarla Batı emperyalizminin etkisini kırmaya başladı. Rusya da yoğun olarak askeri anlaşmalarla Afrika’da varlığını arttırıyor. Aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya çok sayıda kapattığı büyükelçiliklerini yeniden açma kararı aldı.” ifadelerini kullandı.

‘KADDAFİ’DEN SONRA BÖLGE TERÖR ÖRGÜTLERİNİ
KONTROLÜNE GEÇTİ’

Perinçek, Sahel bölgesindeki terör sorununa dikkat çekti. Özellikle Libya lideri Muammer Kaddafi'nin öldürülmesinden sonra Libya’nın, Sahel bölgesine terör ihraç eden bir ülke haline dönüştüğünü belirtti. Libya iç savaşıyla birlikte bölgede istikrarsızlığın ve terör saldırılarının arttığını vurgulayan Perinçek, “Bazı ülkelerin belirli bölümleri tamamen terör örgütlerinin kontrolü altında bulunuyor. Bu bahaneyle de Fransız ve ABD emperyalizmi buraya müdahale ediyor. Dolayısıyla bu ülkelerin gündemindeki temel konu terörle mücadele ve buna bağlı olarak Batılı emperyalist ülkelerin askeri güçlerinin oradan kovulması. Çünkü oradaki istikrarsızlığın temelini bu askeri güçler oluşturuyor ve Batılı devletlerin bu terör örgütlerini desteklediğine dair de çok sayıda kanıt ve veri bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

‘BİRÇOK ORDUDAN DAHA FAZLA
TECRÜBEYE SAHİPLER’

Perinçek ancak bu tehdidi dengeleyecek bir askeri gücün istikrarı sağlayacağını belirtti. Sahel bölgesindeki ülkelerin toprak bütünlüğünü ve bölgedeki barışı sağlamada askeri gücün en önemli koşul olduğunu vurgulayan Perinçek şöyle konuştu: “Bu açıdan Rusya-Afrika ilişkileri söylediğimiz gibi özellikle askeri yönde ilerleyecek. Bunu yapacak Rusya'da tek bir tane silahlı güç var o da Wagner. Neden? Birincisi bu alanda çok ciddi bir tecrübeye sahipler. Uzun yıllardır Afrika'da bulunuyorlar ve terörle mücadelede ciddi faaliyet yürütüyorlar. Dünyada çok az ülkenin askeri gücünün sahip olduğu belki de hiç olmadığı kadar Afrika tecrübesine sahipler. Oradaki yönetimlerle çalışmayı biliyorlar oradaki halkı tanıyorlar. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında Rusya'nın Afrika'daki askeri alanda eli kolu yine Wagner olacak.”

‘CİDDİ ROTASYON YAPIYORLAR’

“Wagner'in Afrika’da ciddi bir rotasyonu yaptığını da söylemek lazım. Yani Afrika’daki askeri kuvvetleri orada bulunan bütün askeri kuvvetlerle sınırlı değil. Örneğin bin kişilik bir kuvvet varsa o bin kişi belirli bir süre sonra gidiyor. Onun yerine başka bir bin kişi geliyor. Dolayısıyla Wagner'in hali hazırda Afrika’daki varlığı orada bulunan mevcudunun birkaç katı kadar.”

‘WAGNER KENDİNİ
AFFETTİRMEK ZORUNDA’

Perinçek, Wagner'in 24 Haziran’daki isyanından sonra kendisini affettirecek bir hamle yapmasının gerekliliğine işaret etti. Perinçek şu ifadeleri kullandı: “Wagner’in Putin’e karşı kendisini günahlarından arındırması gerekiyor. Bunu Afrika’da başarı elde ederek yapacağını söyleyebiliriz. Prigojin, Putin’in güvenini kazanmak için belki de büyük ölçekte gücünü Afrika’ya yığabilir. Rusya açısından bakıldığında da Afrika’da Wagner'den faydalanmak isteyeceklerdir. Çünkü Rus ordusu da dahil Wagner yerine koyabilecekleri başka bir yapı bulunmuyor. Çünkü Rus ordusunun bölgede bir tecrübesi yok. Kaldı ki Rus ordusunun Sahel’e gönderilmesi, uluslararası ilişkilerde, uluslararası hukuk açısından vesaire başka sorunlar da çıkartabilir. Böylelikle bir taraf kendisini affettirmek ve Putin'in güvenini kazanmak yönünde bir çaba sarf edecekken öbür tarafta Wagner'den en azami düzeyde faydalanmaya çalışılacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Rusya Afrika ilişkileri yükselecek. Afrika'daki bağımsızlık mücadeleleri büyüyecek.

‘ECOWAS SALDIRIRSA
RUSYA’YI KARŞISINA ALIR’

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nu (ECOWAS) geçen hafta pazar günü açıklama yayımlayarak Nijer'deki yönetime bir hafta süre vermiş ve devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum görevine iade edilmezse askeri müdahalede bulunulacağı tehdidini savurmuştu. Burkina Faso ve Mali’deki yönetimler de Nijer’e bir askeri müdahaleyi savaş sebebi olarak sayacağını belirtmişti. Perinçek bu konuyla ilgili, “Nijer Wagner’i ülkesine davet eder ve ECOWAS bu ülkeye saldırırsa, Rusya hedefe koyulmuş olur. Ve bu da tabii ECOWAS’ı sadece Afrika içindeki bir çatışmaya değil dünyanın en önemli askeri ve ekonomik güçlerinden biri olan Rusya'yla karşı karşıya getirmiş olur. Burada Nijer'in hızlı bir şekilde Rusya ile ilişkileri kurması durumunda bölgesel müdahalelerin de önünü kesmiş olacak. Belki Wagner'in askeri gücü orada diğer ülkelerle çatışacak kadar çok geniş bir mevcutla orada bulunmayabilir. Ama onun Rus menşeili olması yani Rusya'dan gelmiş olması ayrı bir caydırıcı etken olacaktır. Çünkü oradaki bir Rus vatandaşının ölmesi bu sefer ECOWAS’ı sadece Nijer'le karşı karşıya getirmiyor. Bu, Rusya’ya karşı yapılmış bir harekete dönüşme tehlikesini oluşturuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

SOSYALİZM VURGUSU

Rusya-Afrika zirvesinde diğer dikkat çeken noktalardan biri ise Afrikalı liderlerin yaptıkları konuşmalarda Sovyet dönemine sık sık atıfta bulunmalarıydı. Zirvede Sovyetler Birliği lideri Vladimir Lenin'den ve Che Guevara'dan alıntılar yapıldı. Sosyalizmin Afrika'ya neler kazandırıldığının altı çizildi. Sovyetlerin Afrika'ya yaptığı yatırımlar sık sık konuşmalarda gündeme geldi. Emperyalist ekonomil sömürü de yapılan konuşmalarda ön plana çıkarıldı. Bu da önümüzdeki dönemde Afrika'da kamucu ekonominin ve Sosyalizm fikirlerinin bağımsızlık mücadelesinde daha da güçleneceğini gösteriyor.

WAGNER KOMUTANI: AFRİKALILAR BİZİ SEVİYOR

Hem Afrika’da hem de Ukrayna’da görev yapan bir Wagner komutanı Abbas Djuma ismindeki bir gazeteciye konuştu. Afrikalıların Rusya'dan dolayı mutlu olduğunu belirten Wagner komutanı,  Biz geldiğimizde herkes Wagner’in geldiğini anlıyor, 50-100 kilometre mesafedeki tüm haydutlar dağılıyor. Bu yüzden siviller huzur içinde yaşayabiliyor. Sonuçta Afrika haydut kaynıyor.” yorumunu yaptı. 

Son Dakika Haberleri