Sakarya Üniversitesinden Sofuoğlu'na soruşturma
Sakarya Üniversitesi (SAÜ), Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun bir televizyon kanalındaki ifadelerine ilişkin işlem başlatıldığını bildirdi.
Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, Sofuoğlu'nun bir ulusal kanaldaki programda sarf ettiği sözlerin üniversite öğretim elemanları, öğrenci ve mezunları ile kamuoyunun tepkisine sebep olduğu belirtildi. Sofuoğlu'nun, üniversitenin ana yerleşkesinin bulunduğu Serdivan'ı da katarak, Sakarya, bölge ve üniversite mensuplarını töhmet altında bıraktığına değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Söz konusu ifadeler, üniversitemiz dışında kalan üniversiteleri ve bir bütün olarak eğitim kurumlarını da zan altında bırakacak ağır ithamları barındırmaktadır." Sakarya Üniversitesinin, teknik ve sosyal alanlarda yaptığı birçok araştırma ve ürünle ülkeye hizmet eden bir eğitim ve araştırma kurumu olduğu, öğrencilerinin de yaptıkları etkinliklerle Sakarya'nın sosyal ve kültürel ortamına katkı sunduğunu, şehrin ise öğrencilere azami derecede destek olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Öte yandan, üniversitelerimizin araştırma, eğitim ve topluma hizmet merkezleri olarak faaliyet göstermeleri için bütün imkanları seferber eden Sayın Cumhurbaşkanımızın adının söz konusu açıklamada, geçirilmesi de ayrıca büyük bir talihsizlik olmuştur. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun bahsedilen konuşmasının kabul edilmesi ve hoş görülmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Söz konusu konuşmayla ilgili gerekli işlemlerin başlatıldığı hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur."
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Twitter'daki hesabından, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan'ın "Üniversitemiz Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun ulusal bir kanalda yapmış olduğu açıklamaların kabul edilmesi ve hoş görülmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Söz konusu konuşma ile ilgili gerekli işlemler yapılacaktır" mesajını paylaştı.
Üniversitelerimizi zan altında bırakan kerih ve sakil açıklamayla ilgili gereken işlemlerin yapılacak olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. @FatihSavasan https://t.co/wWYNxbMCS8
— Ibrahim Kalin (@ikalin1) December 17, 2020
"BEN ORADA ÇALIŞIYORSAM DİYE DÜŞÜNMÜŞ OLABİLİR"
Gazeteci Fatih Altaylı ise Habertürk'te yayınlanan bugünkü yazısında, "Bu “Herifin” üniversiteleri fuhuş evi zannetmesine neden olan şey muhtemelen kendisi ile ilgili görüşleridir. “Ben orada çalışıyorsam orası fuhuş evidir” diye düşünmüş olabilir." dedi. Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Eğitim karşıtı, çağ dışı birileri elbette üniversitelere, eğitim kurumlarına dil uzatabilir. Beklenir. Gördük de böyle şeyler bu ülkede. Ama ilk kez böylesini görüyoruz. Adının önüne her nasılsa profesör unvanı koyabilmiş, yani üniversitede ders verme, eğitim verme yetkisine sahip olmuş bir “şuursuz” kendi çalıştığı müesseseyi “fuhuş evi” yani genelev veya randevuevi olarak görüyor ve hiç utanıp sıkılmadan bunu bir televizyon kanalında haykırıyor. Programdaki diğer konukların “Yapma hocam” uyarılarına rağmen milyonlarca öğrenciyi karalamaktan da vazgeçmiyor.
Dahası utanmadan Cumhurbaşkanı’nın da aynı fikirde olduğu söyleyerek. Bu “Herifin” üniversiteleri fuhuş evi zannetmesine neden olan şey muhtemelen kendisi ile ilgili görüşleridir. “Ben orada çalışıyorsam orası fuhuş evidir” diye düşünmüş olabilir. Bu YÖK’ün bu sözde profesörü kendisine yakışan bir işyerinde çalışmak üzere üniversiteden sepetlemesini bekliyorum.