05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Salgından daha güçlü çıktık

Kovid-19 salgını kamuculuğun önemini kavrattı. Türkiye, köklü sağlık alt yapısı ile görülmemiş bir aşı seferberliği başlattı, hastalara şifa oldu. Yerli ilaç ve aşının önemi tüm dünyanın hastalıktan kırıldığı bir dönemde bir kere daha ortaya çıktı.

Salgından daha güçlü çıktık
A+ A-

Kovid-19'a karşı geliştirilen aşılar 2020'nin sonlarında salgına karşı insanlığın elini güçlendirdi. Türkiye’de ilk aşı 14 Ocak’ta yapıldı. Çin menşeli inaktif aşı, önce sağlık çalışanlarına uygulandı. Henüz aşılamanın yeterli düzeye gelmediği yılın başlarında tıpkı 2020'de olduğu gibi evlere kapandık. Aşılamanın hız kazanması ile birlikte dünya normalleşme sürecine girdi. Türkiye 24 yıl aradan sonra ilk kez kendi aşısını üretti. Kovid-19'a karşı aşı üreten 9 ülkeden biri olduk.

14 Ocak 2021’de görülmemiş bir aşı seferberliği başladı. Sağlık çalışanları kar kış, dağ tepe demeden adım adım Türkiye’yi arşınladı. Köylerde kapı kapı aşılama yapıldı. Kardan yolları kapanan köylere aşı ucunda kilometrelerce yürümek de büyük fedakarlıkla ulaştırıldı. 131 milyon 134 bin doz aşı yapıldı. Salgından daha güçlü çıktık - Resim: 1

YERLİ AŞIMIZI ÜRETTİK

Türkiye 24 yıl sonra yeniden kendi aşısını üretmeye başladı. Kovid-19’a karşı Erciyes Üniversitesi tarafından yapılan çalışmalarla hazırlanan aşı, 22 Aralık’ta acil kullanım onayı aldı. 21 aylık emeğin ürünü ilk olarak Şanlıurfa’da üretilmeye başladı. 150 bin dozluk ilk sevkiyat 23 Aralık’ta oldu. 30 Aralık’ta şehir hastanelerinde yerli aşımız Turkovac uygulanmaya başladı.

‘KAMUNUN BAŞARISI’

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle yürütülen aşı çalışmaları arasında en hızlı ilerleyeni, Erciyes Üniversitesince geliştirilen inaktif Kovid-19 aşısı oldu. Geliştirme çalışmalarına Nisan 2020'de başlanan yerli aşı, klinik çalışmaların ardından seri üretime geçti. Türkiye’de virüsü ilk kez izole eden ve aşıyı geliştiren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi aşının tüm haklarını Sağlık Bakanlığı’na devretti. Özdarendeli, "Onayın alınmasından dolayı çok mutluyuz, oldukça uzun ve zorlu bir süreçten geçtik. Bu kamunun yaptığı önemli bir başarıdır. TURKOVAC aşısı acil kullanım onayıyla birlikte yaygın olarak üretilecek, sadece ülkemize değil dünyaya insanlara şifa olacaktır” dedi.

İKİ AŞI MERKEZİ BİRDEN

Köklü aşı geçmişi olan Türkiye 1997 yılında verem aşısının üretiminin durması ile aşılamada tamamen dışa bağımlı hale geldi. Salgından çıkan ders yerli üretim oldu. Sağlık Bakanlığı Ankara’da ileri teknoloji aşıların da üretileceği Hıfzıssıha Projesi’ni başlattı. Diğer yandan TÜBİTAK’ın da Gebze’de aşı ve geliştirme merkezi inşası devam ediyor. Salgından daha güçlü çıktık - Resim: 2

AŞILAMANIN ZAFERİ

YÜZ YÜZE EĞİTİM

Koronavirüs Bilim Kurulu’nun önderliğinde yürütülen salgın mücadelesinin zaferi yüz yüze eğitim ve normalleşme oldu. 6 Eylül itibarıyla haftada 5 gün yüz yüze eğitime başladı. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla Türkiye genelindeki okul ve kurumlarda Kovid-19 tedbirleri alınarak kantinler, yemekhaneler ve pansiyonlar da açıldı. Kovid-19’a tedbir olarak iki pozitif olan sınıflar kapatıldı. Vaka sayılarının arttığı yılın son günlerinde 850 bin sınıf içinde bin 524’ü uzaktan eğitimle 2022’e girdi.

Öğretmenlerin yüzde 93 en az bir doz, yüzde 89’u iki doz, yüzde 36 üç doz aşı yaptırdı. Salgından daha güçlü çıktık - Resim: 3

PKK YANGINLARINA KARŞI BİRLİK OLDUK

Türkiye temmuz ayında ardı ardına yaşanan orman yangınları ile mücadele etti. 53 ilde çıkan yangınlarda 8 vatandaşımızı hayatını kaybetti. Antalya, Muğla, Adana, Mersin’de yangınların özellikle yerleşim bölgelerine ve turizm alanlarına yakın çıkması, evlerin etrafını çevirmesi nedeniyle terör eylemi olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, PKK’nın kundaklama yaptığı şüphesi ile ilgili, “Örgüt geçtiğimiz yıl açıkça ormanlarımızı yakacağını ilan etmişti. Hatay'da bunu yaşadık. Ciğerimizi yakanın ciğerini sökmek boynumuzun borcudur”dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, yangınların arkasında ABD olduğunu söyledi. Perinçek, “ABD, Türkiye’ye karşı yeni tipte bir savaş yürütmektedir ve bu savaşta kullandığı alet PKK’dır, HDP’ dir, FETÖ’ dür. Özellikle elinde çakmakla kibritle, köylerimize, insanlarımıza, ormanlarımıza ve hayvanlarımıza karşı bu tertibi ateşleyen PKK’nın ve FETÖ’ nün kumandasındaki unsurlardır” dedi.

Türkiye, 7’den 70’e yangınlara karşı seferber oldu. Yangınların hava ve coğrafi koşullar nedeniyle söndürülemediği alanlarda Türk Silahlı Kuvvetleri de devreye girdi. Van’dan, Sinop’tan itfaiye ekipleri batıdaki yangınlara koştu. Türkiye Gençlik Birliği de yangın bölgelerinde, köylülerle el ele alevlere su sıktı. Salgından daha güçlü çıktık - Resim: 4

MÜSİLAJ SEFERBERLİĞİ

Marmara Denizi, yanlış atık yönetimi ve çarpık şehirleşmenin yarattığı kirliliği adeta kustu. Müsilaj, deniz yüzeyini kapladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 7 Haziran’da İstanbul, Kocaeli, Balıkesir, Bursa, Tekirdağ, Yalova valileri ve belediye başkanlarının katıldığı Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısı'nın ardından Marmara Denizi'ni müsilajdan temizlemek amacıyla oluşturulan 22 maddelik eylem planını açıkladı. Marmara Denizi'ne kıyısı olan 7 ilde eş zamanlı "Türkiye'nin en büyük deniz temizliği seferberliği" başlatıldı.

Marmara Denizi’nde kirliliğin nedenlerinin araştırılması, önüne geçilmesi amacıyla Bilim ve Teknik Kurulu oluşturuldu. Marmara Denizi 5 Kasım’da özel çevre koruma bölgesi ilan edildi. Yapılan temizliğin ardından deniz yüzeyinde müsilaj kalmasa da denizin tabanında canlı varlığını tehdit etmeye devam ediyor.

Koronavirüs Pandemi Salgın 2021 yerli aşı turkovac