‘Salgının müzisyenlere verdiği zararı telafi etmeliyiz’
Dillerdeki şarkıların bestecisi Mustafa Uysal ile Düzce’de konuştuk. Uysal, yaşamın olağan akışı içinde Düzce’deki yaşam alanında ilk günkü heyecanla müzikal çalışmalarına devam ediyor. Dizeler arasındaki arayışı, Yunus’tan Ataol Behramoğlu’na, Metin Altıok’tan Nevzat Çelik’e, hızını yitirmeden günün ilk ışıkları ile başlayan serüveni, gece yarılarına dek ivmesini düşürmüyor.
“Ben ölürsem akşamüstü ölürüm”, “Şahdamar”, “Güneşi hiç görmedim penceremde”, “Ay karanlık” dizeler arasından bulup çıkarttığı ve Edip Akbayram’ın yorumuyla geniş kitlelere ulaşan besteleri…
Mustafa Uysal, Aydınlık için Nevzat Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
- Şiirleri besteleme maceranız nasıl başladı? Şiirdeki müziği nasıl buluyorsunuz?
Edebiyat ve özellikle şiirsever oluşumdan dolayı giderek şiirlere müzik yapma ihtiyacı hissettim bu güzel dizeleri müzikle birleştirmeyi hayal ettim…Okuması az olan bir millet olarak şiirin müzik vasıtasıyla daha da yaygınlaşacağını da düşündüm…Şiirdeki müziği bulmak meselesine gelince, o, şiir bestelemek konusunda en hassas meseledir, aksi takdirde olmaz… Yapılan müzikle şiir örtüşmez eklektik şeyler ortaya çıkabilir…. Bu sorunun kesin bir cevabı olmamakla beraber bir hissediş bir duyuş diyebilirim…
- Dillerdeki şarkıların bestecisi olmak nasıl bir duygu?
Güzel tarifsiz, insanı mutlu eden, kendini iyi hissettiren bir şey. Düşünün dört duvar arasında bireysel çabayla ortaya konmuş bir çalışmayı, toplumun değişik düşünüş şekillerine sahip, her kesimden insanın bir ortak nokta bularak sevmesi, benimsemesi, yapan için paha biçilmez değerdedir. Müziğin, sanatın birleştirici gücü de burada olsa gerek….
- Küresel salgın günleri müziği nasıl etkiliyor? Siz neler yaptınız?
En çok etkilenen sektör müzik ve müzisyenler oldu elbette maalesef. Özellikle canlı müzik yaparak günlük hayatlarını kazanan emekçi müzisyen kardeşlerimiz işsiz kaldılar, kiraları faturaları ödemeyememe ile baş başa kaldılar. Zaten sektörde ki sorunlar çok iken bir de salgın günleri bizi derinden yaraladı.
Ben de bir süredir ertelediğim işleri öne aldım. Biraz daha kendimi çalışmaya verdim, böylece ihmal edilmiş işler de bitmiş oldu. Düzenlemeler yaptım, kayıtlar yaptım sonuç olarak Youtube kanalıma yükleyerek paylaşımda bulundum.
- MESAM’da yeni yönetim belirlendi. Telif açısından sektöre etkisi nasıl olacak sizce?
Evet, Recep Ergül yönetimindeki MESAM’da her şeyin daha bir yoluna gireceğine inancımız tamdır. Tabii ki sektöre son derece önemli katkıları olacaktır. Daha çok lisanslama, hatta 81 ilde … Telif gelirlerinin yükseltilmesi ve de hakkaniyetli bir dağıtım gerçekleşecektir.
- Son bestelerinizden bize söz eder misiniz?
Son besteler üzerinde çalışıyorum. Fakat ben demlenmeye bırakırım biraz, tekrar tekrar dinlerim, ara veririm, sonra son haline gelince artık bitmiş olurlar. Yine çok değerli çağdaş ozanlarımızın, şairlerimizin dizeleri tabii ki…
- Eklemek istedikleriniz?
Benimle bu röportajı yaptığınız için sizlere teşekkür ederim. Bu salgın günlerinde, yani zor günlerde kenetlenmeliyiz…Bir de ülkemizdeki orman yangınları, doğal afetler gibi birçok olayda üzgün, kederli, dertli olabiliyoruz. Bu nedenle, her ihtimale binaen kenetlenmeli, el ele omuz omuza sadece vatanımızın geleceği için, aydınlık günler için bu alanda birlik ve beraberlik duygusu içinde olmalıyız…