Salgının ön cephesinde övgü değil çözüm bekliyorlar

Acımızı dindirene, yaramızı sağaltana kadar, hastamız iyileşene kadar, ilk nefesimizden, son nefesimize dek yanı başımızdalar. Yaşama direnci ile yaşatma bilinci arasında ışıklı bir yoldur yürüdükleri. Çetindir. Aile sağlığı merkezleri, filyasyon ekipleri gibi birinci basamaktan, ileri düzey tedavi ve bakımın yürütüldüğü yoğun bakım ortamlarına kadar tüm alanlarda, şifalı elleriyle insana dokunurlar. 12 Mayıs, zor salgın koşulları altında, özveriyle çalışan hemşirelerimizin günü. Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik sayfamıza konuk oldu. Hemşirelerin çalışma şartlarını, çözüm bekleyen sorunlarını anlattı.

KADRO SORUNU

Çelik, hemşirelerin çalışmaktan yılmadığını, bunun için övgü değil, sorunlarının çözümü için işbirliği beklediklerini söyledi, sorunları şöyle sıraladı:

“Çoğu Meslektaşımız 4/c, 4/b gibi süresiz sözleşme ile iş güvencesi olmadan ve aynı koşullarda çalıştıkları halde, diğer sağlık çalışanları ile aynı özlük haklarından yararlanamıyor. Meslektaşlarımızın aile bütünlükleri bozuluyor, eşler ayrı şehirlerde yaşamak durumunda kalıyor. Üniversite hastaneleri çalışanı meslektaşlarımız çok daha ağır koşullarda düşük ücretle, özlük hakları kısıtlı çalışıyor. Özel hastanelerde ise pek çok meslektaşımız asgari ücretli, hemşirelik hizmeti dışında pek çok hizmete zorlanıyor. Açlık sınırının az üstünde verilen maaşlar, performans, döner sermaye gibi adaletsiz ek ödeme sistemi, vaat edilen ancak verilmeyen 3600 ek gösterge, kreş imkânı olmaması, fiili hizmet zammının geriye dönük ödenmemesi, hemşire açığı olmasına rağmen atanamayan/işsiz hemşirelerin istihdamı konuları çözüm bekliyor. Acilen özel hastanelerde çalışan meslektaşlarımız için asgari koşullar belirlenmeli, üniversite hastanelerinde çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşulları iyileştirilmeli, ek ödeme sistemi kaldırılıp, maaşlar iyileştirilmeli, hemşire açığı kapatılmalı. Kamuda çalışan tüm meslektaşlarımız ise acilen 4/A kadrosuna geçirilmeli.”

GÖREV ŞEHİDİ SAYILMALI

Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sevilay Şenol Çelik, salgınla mücadelede yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının görev şehidi sayılması, Kovid-19’un illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmesi ile ilgili taleplerini dile getirdi. Çelik, fakültenin akademik kadrolarına alan dışı öğretim üyelerinin alınmasına itirazlarını da dile getirdi:

“Hemşirelik, yüzde ellisi alanda uygulama şartlı, 4600 saatlik eğitim sonu verilen bir ünvandır. Eğitimin, YÖK tarafından belirlenen hemşirelik uzmanlık alanlarında yetkin hemşire akademisyenler eliyle yönetilmesine, uygulanmasına ihtiyaç var. Üniversitelerin teorik ve uygulama dersleri için fiziki alt yapısının iyileştirilmesi zorunlu ve acil. Eğitim politikalarının gözden geçirilip, iyileştirilmesi şart.”

'100 BİN HEMŞİRE ATAMA BEKLİYOR'

Çelik, ülkemizin hemşire açığına rağmen, meslektaşlarımız çok ağır koşullarda fazla mesaiyle çalışırken, 100 binden fazla atama bekleyen hemşirenin işsiz olduğuna dikkat çekti. Sorunun hemşire eksiği değil, istihdam sorunu olduğunu belirtti:

“Görev yetki ve sorumluluklar hemşirelik eğitimi almamış sağlık çalışanlarına devrediliyor, gerekçe olarak hemşire açığı ve sağlık teknikerlerinin istihdam fazlası sayıları gösteriliyor. Bu çelişkili durum çözümlenmelidir.”

'MELEK YA DA KAHRAMAN DEĞİLİZ'

Çelik şöyle sürdürdü:

“Hemşirelik ‘melek’ ya da‘hastanın annesi’ olmak değildir, bizler kahramanca işler yapıyoruz ama kahraman değiliz, süper güçlerimiz yok. İnsanız, gücümüz sınırlı. Hemşirelik toplum, birey, aile sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme; hastalık halinde iyileştirmeyi amaçlayan hizmetlerin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesi; bu kişilerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan sağlık disiplinidir. Eğitimlerimizin ilk gününde öğretilen hemşirelik budur. Bu kimlikle tanınıp bilinmek isteriz.”