Salgınla mücadelede maske zorunlu olmalı mı?
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ‘sadece özel vakalarda kullanılsın’ uyarısına rağmen salgının önüne geçemeyen pek çok ülke zorunlu maske kullanımını tartışmaya başladı.
Kovid-19 ya da yaygın bilinen adıyla koronavirüs salgınına karşı mücadelede maske, en çok tartışılan konulardan biri oldu. Bir yanda Asya’nın doğusundaki ülkelerde sokağa çıkarken evcil hayvanına bile maske takanlar diğer yanda İtalya’da maske taktığı için protesto edilen meclis üyesi. En başta şunu vurgulamak gerekir ki hem Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) hem de başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere virüsle başarılı mücadele etmiş-etmekte olan ülkelerin sağlık komitelerinin uzmanları, virüse karşı mücadelede maskenin tek başına yeterli olmadığını özellikle vurguluyorlar. Tek başına yeterli değil, fakat etkisiz de değil!
Doğu Asya ülkelerinde maske yıllardır yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Maskeyi kış aylarında özellikle artış gösteren hava kirliliğinden ya da hastalıklardan korunmak için kullananlar çoğunlukta olsa da bazıları “maske modası”na uyarak yaz aylarında bile bunu sürdürmektedir. Dünyanın geri kalanında ise maske takmanın yaygın olduğunu söylemek pek mümkün değil. Peki koronavirüs salgınına karşı maske kullanımı hakkında Çin Ulusal Halk Sağlık komitesi, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer ülkelerden uzmanlar neler düşünüyor?
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ NE DİYOR?
Dünya Sağlık Örgütü resmi sitesinde “maske kullanımı koronavirüse karşı tek başına etkili değil, maske kullanımını el yıkama gibi hijyenik önlemlerle ve diğer önlemlerle desteklemelisiniz” vurgusu yaparken maskenin sadece spesifik vakalarda kullanılması önerisini yapıyor. DSÖ maske kullanımı için yaptığı açıklamada ayrıca şunları vurguluyor:
- Sağlıklıysanız, sadece 2019-nCoV enfeksiyonu şüphesi olan bir kişiye bakıyorsanız maske kullanın.
- Öksürüyorsanız veya hapşırıyorsanız maske takın.
- Maskeler yalnızca alkol bazlı el ovma veya sabun ve su ile sık sık el temizliği ile birlikte kullanıldığında etkilidir.
- Bir maske takarsanız, nasıl kullanılacağını bilmeli ve uygun şekilde imha etmelisiniz.
- Aynı açıklamada nasıl maske kullanılacağı ile ilgili de şu öneriler yapılmakta:
- Bir maskeyi takmadan önce, elleri alkol bazlı el ovma veya sabun ve su ile temizleyin.
- Ağız ve burnu maske ile kapatın ve yüzünüzle maske arasında boşluk olmadığından emin olun.
- Maskeyi kullanırken maskeye dokunmaktan kaçının; eğer dokunmak zorunda kalırsanız, ellerinizi alkol bazlı el ovma veya sabun ve su ile temizledikten sonra bu işlemi yerine getirin.
- Maskeyi nemli olduğu anda yenisiyle değiştirin ve tek kullanımlık maskeleri tekrar kullanmayın.
- Maskeyi çıkarmak için: Arkadan çıkarın (maskenin önüne dokunmayın); derhal kapalı bir çöp kutusuna atın; elleri alkol bazlı el ovma veya sabun ve su ile temizleyin.1
SESSİZ VAKALAR VE ÇİN ÖRNEĞİ
Çin Halk Cumhuriyeti’nin salgına karşı mücadele stratejisinde Dünya Sağlık Örgütü ile ayrı düştüğü konulardan biri de maske kullanımı üzerine oldu (diğeri Wuhan’ın karantinaya alınması idi). DSÖ’nün “maskenin virüsten koruduğuna dair kanıtlanmış hiçbir çalışma yok, maske kullanmak ek risk getirebilir” vurgusunu temel alarak maske kullanım stratejisi belirlediğini söyleyebiliriz. Çin ile DSÖ arasındaki uzlaşmazlık da tam burada başlıyor. Çünkü ne Çin’de ne de Kore veya Japonya’da bu söylem üzerinden bir strateji oluşturulmadı. Tam tersine Çin’de Salgınla Mücadele Komisyonu başkanı Prof. Zhong Nanshan salgının en başından itibaren halkın dışarıya maske takarak çıkmasını öğüt verdi.
Çin Komünist Partisi yetkilileri de bu öneriyi ciddiye alarak bir nevi zorunluluğa çevirdi. Öyle ki virüsün kontrol altına alınmasına ve Çinli yetkililerin “salgın bitti” açıklamalarına rağmen şu anda Çin’de sokağa maskesiz çıksanız bile metroya binemez, marketten içeri adım atamaz veya herhangi bir restorana giremezsiniz. Hatta şu an Çin’de birçok işyerinde çalışanlar gün boyu maske takmaktadır. DSÖ’nün “hasta veya sadece semptom gösteren kişiler maske takmalı” önerisi Çin’de “herkes dışarı çıktığında ya da toplu yerlere gittiğinde mutlaka maske takmalı” olarak uygulandı. Çünkü “sessiz taşıyıcı” olarak nitelendirilen, semptomlar belli olmasa da virüsün kuluçka süresinden dolayı virüs taşıyıcısı olan kişilerin maske kullanmadığında başka biri veya birilerini enfekte edebildiğine dair kanıtlar gittikçe artmakta. Çinli yetkililerin açıklamalarına göre Çin’de görülen vakaların üçte birinin hiçbir hastalık belirtisi göstermediği tahmin edilmektedir.2 Yine Japonya Yokohama Limanı’nda karantinaya alınan yolcu gemisinde 600’den fazla pozitif vakada, hastaların yaklaşık yarısında hiçbir semptom belirtisinin olmadığı raporlandı!3
Özetleyecek olursak Çin’de maske kullanımını şu sebeplerle özendirildi: Virüsün damlacıklar tarafından yayıldığı ve kontamine yüzeylerle temas ettiği belirlendi, salgının yayılım hızının oldukça yüksek olduğu tespit edildi ve yukarıda da belirtildiği gibi “sessiz vaka” olarak adlandırılan durumun yani bir süre sonra kimin enfekte olduğu belirsiz bir durumun ortaya çıkmasından dolayı maske kullanımı özellikle özendirildi. Ana haber spikerleri maskeleriyle haberleri sundu. Çin Devlet Başkanı Şi Jinping salgın boyunca maske ile poz vererek kullanımı özendirdi ve bazı eyaletlerde maske takmayanlar için kanunen engellemeler getirildi.
SARS SALGINI ETKİSİ
Maskeye bakışta, Batılı toplumlar ile Doğu Asya arasındaki bir diğer fark ise SARS salgını. SARS salgınının anıları Doğu Asya’da özellikle Çin’de hala taze ve bu da maske kullanım oranını özellikle artırmış olabilir. Ayrıca konunun bir de davranışsal yönü var. Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde davranışsal ekonomist Prof. Donald Low, maske takmanın önemi ile ilgili şu şekilde katkı yapıyor: “Dışarı çıkmadan önce her gün bir maske takmak, üniforma giymek gibi bir ritüeldir ve ritüel davranışta, üniformanın ne anlama geldiğini yaşamak zorunda olduğunuzda hissedersiniz, bu da sizi yüzünüze dokunmamak gibi daha hijyenik davranışlara yönlendirir. Yine maske takmak kalabalık yerlerden kaçınmak ve sosyal mesafe oluşturmak için itici bir rol oynar.”4
DİĞER ÜLKELERİN YAKLAŞIM
Çin Halk Cumhuriyeti, Kore, Japonya, Tayland gibi Doğu Asya ülkelerinde yaygın ve bazılarında zorunlu olarak maske kullanımı olduğuna değindik. Burada maske kullanımında tek istisna ise Güneydoğu Asya ülkesi Singapur oldu. Singapur hükümeti, maskeye en çok sağlık çalışanlarının ihtiyacı olduğunu ve DSÖ’nün açıklamalarını da baz alarak maske kullanımında oluşabilecek risklerden dolayı vatandaşlarını maske kullanmamaya çağırdı.
Avrupa’da ise Avusturya, Çek Cumhuriyeti (resmi kısa adıyla Çekya) ve Slovenya, kısa bir süre önce bazı kamusal alanlara girmek için maske kullanımını zorunlu kıldı.5 Çekya Sağlık Bakanlığı yayınladığı bir video ile vatandaşlarını (herkes için maske anlamına gelen #Mask4ALL sloganı ile) maske takmaya davet etti. (Çekya Sağlık Bakanlığı destekli maske takma çağrısına şuradan erişebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=HhNo_IOPOtU). Çekya’da 2 Mart 2020 tarihli koronavirüs vaka sayısı 3 bin 589 ve salgından dolayı 38 Çek vatandaşı ise hayatını kaybetti. Avrupa’da koronavirüse karşı en az vaka sayısına sahip olan birkaç ülkeden biri olmasını Çekya yetkilileri “diğer ülkelerden farklı olarak yaptığımız şey maske kullanımını zorunlu hale getirmek” olarak açıklıyor.
Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz ve Sağlık Bakanı Rudolf Anschober da yaptıkları açıklamada Avusturya genelinde bakkal ve süpermarketlere giren kişilerin cerrahi maske takmaları gerekeceğini, maskelerin ise ülkedeki her bakkalda ücretsiz olarak bulunabileceğini belirtti.6 Viyana Tıp Üniversitesi İnfluenza Bölüm Başkanı Monika Redlberger-Fritz de alınan kararı onaylayarak “maske kullanımı yanındaki kişiyi korumanın önemli bir yoludur” açıklaması yaptı.
Almanya’nın doğusundaki Jena şehri yönetimi de birkaç gün içinde süpermarketlerde ve toplu taşıma araçlarında maske takmanın zorunlu olacağını duyurdu.7
TÜRKİYE’DE NEDEN TEŞVİK EDİLMİYOR
Türkiye’de uzmanlar şimdiye kadar “açık alanda maske kullanımı gereksiz, maske kullanılacaksa kapalı alanda ve enfekte olan hastalalar kullanılmalı” söylemlerini ifade etti. Hatta yer yer maske takmanın zararlı olduğunu iddia edenler de oldu. Hem Bilim Kurulu üyelerinin hem de diğer uzmanların Türkiye’de maske kullanımını teşvik etmemesinin en önemli nedeni sanırım Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri ve maskenin etkin bir şekilde virüsten koruduğuna dair kanıtlanmış bir özelliğinin olmaması.
Maskenin, salgında başarı sağlayan ülkelerde kullanılması ve bu ülkelerde maske kullanımına sosyal izolasyon, enfekte olan kişinin belirlenmesi ve diğer hijyen önlemleri kadar önem verilmesi ABD’de de maske kullanımına yönelik bakışı değiştiriyor gibi görünüyor. Bir süre önce maske kullanımının bilimsel olmadığını ve bunun dünya günlük maske üretiminin neredeyse yüzde 80’ini yapan Çin’in pazarlama planı olduğunu söyleyen söylemler yavaş yavaş değişmeye başladı.
ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR
Sağlık çalışanları için maske takmak zorunlu ama vatandaşların maske kullanılması gereksiz bulunuyorsa bu insanların gözünde bir çelişki oluşturuyor. Elbette sağlık çalışanları göz bebeğimiz, ama eğer maskeler virüsten korunmak için etkinse ve bu yönüyle sağlık çalışanlarının kullanması gerekiyorsa pekâlâ zorunlu olarak dışarı çıkmak, fabrikada veya hizmet sektöründe çalışmak zorunda kalanlar için de bu durum geçerli olabilir.
Bir diğer çelişki de maske konusunda teşvik edici olmayan Dünya Sağlık Örgütü üyelerinin her hafta yaptığı haftalık bilgilendirme brifinginde maske takmaları.8
Kendi sitesinde sadece “semptom gösterenler veya enfekte kişiye bakmakla yükümlüler”in maske takmasını salık veren DSÖ’nün basın toplantılarını maske takarak yapması insanların gözünde maske kullanımını özendirerek yapılan resmi açıklamalara ters bir durum oluşturmaktadır.
TUTUMLAR DEĞİŞİYOR
Science Dergisi’nin, Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi genel müdürü George Gao ile yaptığı bir mülakatta Gao, koronavirüse karşı maske takmamayı büyük bir hata olarak nitelendiriyor.8
Virüsün insandan insana “solunum damlacıklarından” geçtiğini söyleyen Gao, bunu önlemenin tek yolunun da maske takmak olduğunu ifade ediyor.
Görünen o ki önümüzdeki süreçte maske kullanımına bakış büyük ölçüde değişecek, başta Çin olmak üzere salgına karşı başarıyla mücadele veren ülkelerde maske kullanımı zorunluluğu ve özendirilmesi üzerine diğer ülkeler maske üretimi, edinimi ve kullanılması gibi konularda radikal önlemler alacak gibi duruyor.
DİPNOTLAR:
- https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/advice-for-public/when-and-how-to-use-masks
- https://www.scmp.com/news/china/society/article/3076323/third-coronavirus-cases-may-be-silent-carriers-classified
- https://www.eurosurveillance.org/content/10.2807/1560-7917.ES.2020.25.10.2000180
- https://www.bbc.com/news/world-52015486
- https://www.npr.org/sections/coronavirus-live-updates/2020/04/01/825180019/in-big-adjustment-some-european-countries-push-for-residents-to-wear-masks
- https://www.independent.co.uk/news/world/europe/austria-coronavirus-facemasks-mandatory-update-cases-a9438616.html
- https://www.reuters.com/article/us-health-coronavirus-germany-masks/german-city-introduces-face-masks-for-shoppers-as-coronavirus-spreads-idUSKBN21I10K
- https://twitter.com/whowpro/status/1231930911978995717
- https://bilimveutopya.com.tr/koronaviruse-karsi-maske-takmamak-buyuk-bir-hata