Sana yeni zaferler yakışır!
Zorlu bir yılı daha geride bırakıyoruz. Bu yılı zorlu kılan etmenlerin başında bütün dünyayı tehdit eden küresel salgındı elbette. İnsanlık, Kovid-19 virüsüyle karşı karşıya kaldı. Ne acıdır ki ölüm sayısı milyonları geçti. Bu ölüm kalım fırtınasında önemli bir toplumsal gerçek ortaya çıktı.
Kayıplarını azaltan ya da salgını bitirmekte başarılı olan ülkelerin kamucu yönetimler oldukları görüldü. Salgınla mücadele boyunca sağlık kesiminde çalışan kadınların çabaları öne çıktı ve yine belirleyici oldu. Sağlık şehitleri verdik. Milletimizin kalbinde yaşayacaklar. Bugün her zamankinden daha çok birliğe ve dayanışmaya ihtiyacımız olduğu açıktır. İktidar hırsıyla, halkın sağlığıyla oynamayı göze alacak kadar yalan haberler yayanların, en başta aşı olmaya koştuklarını görürsek şaşırmayalım. Tedbirlere kim ne derse desin, ne yazarsa yazsın tamamen uyalım. “Maske, Mesafe, Temizlik” kesinlikle uymamız gereken üç koşul olarak beynimize kazıldı. Bu yaşamsal kurala uymaya devam edeceğiz. Kadınlara yönelik şiddet dur durak bilmiyor. Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez, Betül Tuğluk, Fransa’da Yasemin Çetindağ. Sürgit yaşanan şiddetin kökten bitirilmesi, bütün kamu ve özel ilgili kurumların, kadın örgütlerinin önündeki temel meseledir. Yüreklerimiz yangın yeridir. Kadına şiddet son bulmalıdır. Yeni gelen her yıl umutla beklenir, umutla karşılanır. Bu umut yaşıyor: 15 Temmuz’da şehit PÖH Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit’in, Gülşah Güler’in, Seher Yaşar’ın, Kübra Doğanay’ın, 9 Haziran 2017'de şehit Öğretmen Aybüke Yalçın’ın, 9 Aralık 2019'da şehit Astsubay Esma Çevik’in, bayrağını, umutlarını arkadaşları teslim aldılar, şimdi onlar görev başındadırlar.
Barut kokusunu parfüm kokusuna yeğleyen, kadın olmayı onurla ve gururla dile getiren Burcu Şen’ler, Özge Süngü’ler, Melisa Günlü’ler, Özlem Gören’ler, bordo bereli Aslı’lar vatan nöbetinde, siperdeler. Kadın atalarımız Hayme Hatun’ların ve Fatma Seher’lerin torunlarının umudu da kuşku yok ki, tek terörist kalmayıncaya kadar görevlerini vatan aşkıyla yapabilmek. Öte yandan kadın aydınlığına en çok yakışan öğretmenler ordusu, çocuklara mavi göklerdeki al bayrağı çizdirerek, çayın, cevizin, zeytinin, pamuğun ve buğdayın tarlalarda göverişini anlatarak, umudu üretim devrimi içinde öğretiyorlar. Nöbet siperlerinin diğer ucunda ise yine Diyarbakır Analarının direncinin şimşekleri çakıyor ve Türkiye’ye umut aşılamaya devam ediyorlar. Azerbaycan’da Karabağ Zaferi’nin arifesinde, bir kadın fedai Areste Bakhishova vatan savaşında ilk şehit kadın asker oldu. Şehidimizin ruhu şad olsun. İran’ın nükleer bilimcisi Muhsin Fahrizade’nin törenlerini neredeyse kadınlar üstlendi. Bir yıl önce emperyalist bir suikastla katledilen, İran’ın çok sevilen komutanı Kasım Süleymani’nin şehit edilişinin birinci yıldönümünde, İranlı kadınlar en önde ve ayakta olacak. 3 Ocak günü dünya kadın ile erkeğin mücadele cephesinde nasıl yan yana olduğunu Tahran’da görecek. Karşımızdaki düşman tek: Çökmekte olan ABD emperyalizmi ve onun iplerini elinde tuttuğu uşakları FETÖ ve HDPKK. Taşeron örgütlerin namluları bize ve bölge komşumuz devletlerin hepsine çevrili. Hepimiz, AB-D emperyalizminin hedefindeyiz. Aslında bölge ülkeleri olarak, onlara karşı her cephede birlikte vatan savaşı veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Kadınların aydınlığı 2021 yılında da mücadele yolunu kararlılıkla aydınlatacak. Bölge kadınları olarak, vatan savaşımızda bozgunculuk yapanlara karşı sözümüz şudur: Sen kendin ye Avrupa aşını, ben bilirim kendi işimi… Bu özgüvenle karşılıyoruz yeni yılı. 2021 yılında, kadınlara yeni zaferler yakışır!
