Aydın ve sanatçılar Filistin’le: Somut adımlar bekliyoruz!
İsrail’in Refah saldırısıyla birlikte sanatçılardan peş peşe açıklamalar geldi. TSB Genel Başkanı Murat Demirbaş, Türkiye’nin ağırlığını kullanarak bölge ülkeleriyle birlikte somut adımlar atması gerektiğini belirtti. Sanatçı Haluk Levent ise sosyal medya hesabından ırkçı yorumlara yanıt verdi
İsrail’in Filistin’in Refah kentinde sivillere yönelik saldırıları sürerken aydın ve sanatçılardan Filistin’e destek mesajları geldi. Hükümete çağrı yapan sanatçılar somut adımların atılması gerektiğini ifade etti. Sanat ve kültür dünyasının pek çok kesiminden, şair, yazar, müzisyen, ressam Filistin için birleşti.
İsrail’in Ekim 2023 tarihinden bu yana Filistin’de başlattığı saldırılar sürüyor. İsrail ordusu en son, Filistinlilerin sığındığı Refah kentine saldırdı. Öte yandan dünyanın her yerinde Filistin’e destek yürüyüşleri yapılmaya devam ediyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere pek çok uluslararası örgüt İsrail’in saldırılarını kınamakla yetindi. ABD ise en başından beri İsrail’e koşulsuz şartsız destek vermeye devam ediyor.
Türkiye ise Filistin’e insani yardımlar yapmakla ve iki devletli çözüm önerisinin Birleşmiş Milletler (BM)’de tartışmaya açmakla yetindi. Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in saldırılarıyla ilgili pek çok kez kınama mesajları yayınladı ancak saldırıları durduracak, ABD ve İsrail’i caydıracak hamleleri yapmadı. İslam İşbirliği Teşkilatı, BM gibi uluslararası örgütler ise kınama mesajları yayınladı. İsrail’in en son düzenlediği saldırıya aydın ve sanatçılardan da mesajlar geldi. Sanatçılar somut adımların atılması çağrısında bulundu.
DEMİRBAŞ: SEYİRCİ KALAMAYIZ
Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB) Genel Başkanı ve tiyatro sanatçısı Tahsin Murat Demirbaş, emperyalizmin kanlı yüzünü bir kez daha gördüklerini söyledi. Filistin’de yaşanan katliamın kınanarak engellenemeyeceğini belirten Demirbaş, hükümeti ve kamuoyunu göreve çağırdı. Demirbaş şunları söyledi:
“İsrail’in ABD ve Avrupa Emperyalizminin desteğiyle 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana yaptığı katliamlar maalesef bütün insanlığın gözü önünde ve uluslararası örgütlerin ‘kınama’ mesajları eşliğinde yaşanıyor. Emperyalizm dün Vietnam’da, Japonya’da, Afganistan’da, Irak’ta gösterdiği kanlı yüzünü şimdi de Filistin’de, Gazze’de, Refah’ta gösteriyor. Türkiye’nin vatansever, insansever, vicdanlı tüm sanatçı ve aydınları olarak hükümetimizi ve kamuoyunu göreve çağırıyoruz. Bu katliamlara seyirci kalamayız. Bu katliamı yalnızca kınayarak engelleyemeyiz. Türkiye, komşularıyla birlikte bölgedeki ağırlığını kullanarak, ABD ve İsrail’in saldırılarına karşı sahada dur demelidir. Bu konuda açıklamaların yerini somut adımlar almalıdır. İnsanlık bu saldırılara karşı vicdanı ile savaşıyor. Sanat bu vicdanın sesi olmaya dün olduğu gibi bugün de devam edecek. Ve eninde sonunda emperyalizmin bu zorbalığı yenilecek.”
‘ŞAİRLER ZALİMLİĞİN KARŞISINDA EN ÖNDE OLMALI’
Suriye- Temmuz 2011- Şam Üniversitesi- Şiir okurken
Filistin davasının yaşamında özel bir yeri olduğunu belirten Şair Hüseyin Haydar, 1967 yılındaki Arap-İsrail savaşının ve sonrasında yaşananların 68 Kuşağını etkilediğini kaydetti. 45 yıldır Filistin Mücadelesine şiirlerle katkı yapmaya çalıştığını belirten Haydar, 1981 yılında yayımlanan ilk kitabımda yer alan “Yol Kapalı Filistin’e” şiirinin ardından yazmayı sürdürdüm. Yıllar içinde “Filistin Ağıtları” yazıla geldi. Demek ki 45 yıldır Filistin mücadelesine şiirlerle katkı yapmaya çabalıyorum.” dedi.
İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırıları ancak insanlık düşmanlarının yapabileceğini kaydeden Haydar, şairlerin zalimliğin karşısında ön saflarda yer alması gerektiğini belirtti. Haydar, “Bebeklerin kurşuna dizildiği, şehirlerin yerle biri edildiği, mezarlıkların bombalandığı bu saldırılar ancak ve ancak insanlık düşmanlarının işi olabilir. Böylesine bir zalimliğin karşısında şairler ön saflarda yer almalıdır. Şairlere verilen görev, Büyük İnsanlığın verdiği insanlık görevidir. ‘Şairim’ diyen hiç kimse bu sorumluluktan kaçamaz.” ifadelerini kullandı.
HALUK LEVENT’TEN IRKÇILIĞA YANIT
Daha önce BM oturumunda yaptığı konuşmayla Filistin’e destek veren ve uluslararası kuruluşları yalnızca kınamakla yetindiği için eleştiren sanatçı Haluk Levent, sosyal medya hesabından peş peşe paylaşımlar yaptı. Kendisine “Araplar bizim sorunumuz değil” yorumunu yapanlara yanıt veren Levent, Filistin konusundaki ırkçı sözlere karşı “ayırırsak insan olamayız” dedi.
Levent paylaşımında, “Bazı arkadaşlarımız “abi bırak Filistin’i . ‘Araplar bizim sorunumuz değil’ yazmışlar. Arkadaşlar bunun Araplarla bir ilgisi yok. Yanı başımızda 10 binin üzerinde çocuk öldürdü. Hitler’in yaptığı gibi. Bombalanan çocukları Arap- Türk diye ayıramayız. Ayırırsak insan olamayız.” ifadelerini kullandı.
‘KALBİM FİLİSTİN HALKI İÇİN ATMAYA DEVAM EDECEK’
Şair ve Yazar Kaan Eminoğlu
Şair ve Yazar Kaan Eminoğlu, İsrail’in Filistin’de yaptıklarını soykırım olarak nitelendirdi. Eminoğlu kalemi ve vicdanıyla İsrail’in katliamlarına karşı mücadele etme sözü verdi:
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan büyük acılar günümüz toplumları için dünya barışını inşa etmek için tarihsel tecrübeler olarak değerlendirilse de bu tarihsel tecrübeyi elinin tersiyle itip en barbar toplumların katliamlarına özenen vahşilikte saldırıların altına kanlı bir imza atıp insan hayatının hiçe sayıldığı bir coğrafyanın yıkım mimarlığına soyunan İsrail'i kınıyorum.
Bu dünyayı daha güzel bir yer hâline getirme inancını törpülediği ve vahşeti siyasi bir enstrüman olarak kullanarak halklar arasında nefret tohumları ekme suçunu işlediği için İsrail'i vicdan mahkememde en ağır cezaya mahkûm ediyorum. Kalemim ve ona sahip çıkan bir vicdanım var olduğu sürece benim tanıklığımın İsrail'inse sanıklığının devam edeceğine, kandan ve kinden beslenen soykırımcılığa karşı mücadelemin sonsuza kadar süreceğine söz veriyorum.
Kalbim atmaya devam ettiği sürece mazlum ve mağdur Filistin halkı için atmaya devam edecek yerine bir taş konmadığı sürece!
YETERLİ DUYARLILIK GÖSTERİLMEDİ: SINIFTA KALDIK
Şair Eray Sarıçam
Şair Eray Sarıçam, Filistin’de yaşanan katliamların Batı değerlerinin ABD ve onun müttefiki olan Batılı ülkelerin yapacakları işgal ve soykırımlar için bir kılıf olduğunu gösterdiğini kaydetti. Tüm dünyanın bunu gördüğünü belirten Sarıçam, İsrail’in yıllarca antisemitizmin arkasına sığındığını söyledi. Türkiye’deki şairlerin ve aydınların Filistin konusunda yeterli duyarlılığı göstermediğini kaydeden Sarıçam, şu ifadeleri kullandı:
Gazze’deki soykırım bizlere üç şeyi gösterdi. İlki “Batı değerleri” diye bir olgunun aslında hiçbir zaman olmadığını. Bunu biz zaten biliyorduk ama Batılılar da anlamış oldu. Batı değerleri denen şey, ABD, Batılı ülkeler ve onların müttefiklerinin, yapacakları her türlü işgal ve soykırım için bir kılıftı. Bunu tüm dünya görmüş oldu. İkincisi, İsrail artık, antisemitizmin arkasına sığınamayacağını anladı.
İnsanlar da antisemitizm suçlamasının ne denli mesnetsiz olduğunu gördü. Üçüncü ise bence daha acı. Tüm dünya halkları Gazze soykırımı sonrası ayaklandı, yalnız biz sınıfta kaldık. İspanyol’u, Fransız’ı, Amerikalısı… Bu adamlar, devlet politikalarına rağmen isyan etti.
Ancak bizim şair-yazarlarımız tek bir tivit atmaktan dahi aciz kaldı. Liberaller ve seküler milliyetçiler, aksine, Gazze’yi dile getirenleri, boykot diyenleri siyasal İslamcı olmakla suçladı. Halbuki biz Türkler, tarih boyunca her zaman mazlumun yanında olmuştuk. Hollywood yıldızları kadar olup tepkimizi şiirle koyamadık. Elimizde siyasi güç yok. Sadece şiir var. Onda da “bizim barbar imajımız” uğruna, Žižek ve Habermas uğruna suspus olduk.
KERBELA’DA YAŞANANLARLAREFAH’DA YAŞANANLAR AYNI
Türk Halk Müziği Sanatçısı Sabahat Akkiraz, katliamın durdurulması çağrısı yaptı. Akkiraz, geçmişte Kerbela’da yaşananların bugün Gazze’de yaşandığını kaydetti:
“Çadırların yanmasına baksana” Esiri Kerbela için yazmıştı bu deyişi.
Dün Kerbela’da Bugün Gazze’de Refah’da yaşanan aynı. Ehli Beytin çocukları boğazlarından oklandı, katledildi. Aylardır Gazze’de taş üstünde taş kalmadı. Çocukların, sivil halkın kanı ellerde. Durdurun bu katliamı”
‘YARIM AĞIZ DEMEÇLER AYDIN TAVRI DEĞİLDİR’
Besteci-Yazar Ekrem Ataer
Besteci-Yazar Ekrem Ataer, İsrail’in katliamlarına karşı topyekûn bir şekilde “yeter” denmesi gerektiğini kaydetti. Barış çağrıları yapan kimi aydınların Filistin karşısında sessiz kaldığını belirten Ataer, “Birkaç yarım ağız demeçler, iki satır kalem oynatmalar aydın tavrı değildir.” dedi.
Ataer, mesajında şu ifadelere yer
Emperyalizm tüm kapital odakları ile birlikte dizleri üzerine çökmüş vaziyettedir. Bütün saldırganlığı ve aymazlığı da bundandır. Asıl sorun; bu insanlık dışı saldırıların cereyan etmesinden ziyade, nasıl ‘’Yeter’’ denileceğidir. Bu konuda topyekûn baskı unsuru oluşturacak girişimler şarttır. İnsan Hakları Örgütleri nerede? Barış Örgütleri nerede? Barış şiirleri yazan, şarkıları söyleyenler, resimleri yapanlar, romanları yazan Nobelliler nerede? Uzun süredir yazıp çiziyorum inanın ‘’ Hocam çok Arap yanlısı değil mi yaklaşımınız? Diye ırkçı eleştiriler dahi aldığım oldu. Maalesef bu hale geldik. Soykırım teraneleri ile yıllardır at oynatanlar Bosna kıyımında da aynı duyarsızlığı gösterdiler. Birkaç yarım ağız demeçler, iki satır kalem oynatmalar aydın tavrı değildir.
Mesele avuç içi kadar Filistin değildir, mesele Ortadoğu ve Türkiye topraklarında hayal edilen, Kürdistan postunda Büyük İsrail topraklarıdır.
‘HER YOLU MÜBAH SAYIYORLAR’
Yazar Ece Ataer
Yazar Ece Ataer de vicdanın adalet sözleşmeleriyle sağlanamadığını ifade etti. İsrail’in her yolu mübah saydığını kaydeden Ataer, Tevrat’ta geçen vaat edilmiş topraklarla ilgili ifadeleri hatırlattı. Ece Ataer’in değerlendirmesi şöyle:
“Savaşta hırs, kural tanımazlık, artık İsrail’in tanımı oldu. Oysa, neredeyse tüm kutsal kitaplar, savaşta itidal çağrısı yapar. İtidal; savaşta vicdan, adalet sınırları içerisinde kalmayı zorunlu kılar. Özellikle sivillere yönelik haddi aşmayı engelleyen anlam derinliklerine sahiptirler. Kur’an-ı Kerim’in bu konuda çizgisi daha keskindir. Türk devlet geleneğinde adaletin, merhametin sivil halka yansıtılması esastır. Bu anlayış, Avrupa’nın ancak 19. yüzyılda gündemine oturur. 1864 tarihli Cenevre Sözleşmesi’nde savaşta sivillere yönelik kurallar konur. Demek ki vicdan, adalet sözleşmelerle sağlanamıyor. Toplumların köklerinde, mayalarında insanlık olması gerekiyor. Tevrat’ın vaat edilmiş toprakların ele geçirilmesi, korunması ile ilgili ifadelerini de göz önünde bulunduralım. İnsana tuhaf geliyor ama hâlâ bu anlayışa göre hareket ediyorlar, her yolu mübah sayıyorlar.”
‘İNSANLIK BOMBALANIYOR’
Yazar Tarık Günersel ise insanlığın bombalandığını belirterek, “Netanyahu Holokost trajedisinin yol açtığı manevi desteği imha etti. İsrail artık bir getto. Gazze’ye atılan bombalar İsrail’e de atılmış oluyor. Gazze için Gazi Gazze diyorum. İnsanlık bombalanıyor. İnsan olanlar tepki belirtiyor.” İfadelerini kullandı.
GÖSTERİ GELİRLERİNİ FİLİSTİN’E BAĞIŞLADI
Ünlü oyuncu ve komedyen Doğu Demirkol, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bu yaz oynayacağı bütün oyunların gelirini Filistin’e bağışlayacağını açıkladı. Demirkol, “Bu yaz oynanacak açık hava oyunlarının hepsinin bütün geliri Filistin’e gönderilecektir” ifadelerini kullandı.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Rektörü Handan İnci de sosyal medya hesabından İsrail’in Refah saldırısını protesto etti. İnci, “Sığındıkları çadırlarda uyuyan çocuklar, bebekler, insanlar, Rafah!” paylaşımını yaptı.