22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sanayiciden kalkınma modeli önerisi:Üç sacayağı

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Anadolu'da şehir şehir kalkınma politikası belirlenmesi gerektiğini söyledi ve ekledi: Özel sektör, TOKİ ve Hazine. Bu sacayağını bir araya getirip sektörel bazda kümelenelim.

Sanayiciden kalkınma modeli önerisi:Üç sacayağı
A+ A-

Sanayiciler, Merkez Bankası Başkanı değişimi sonrası faizlere ilişkin taleplerini açıkladı. Bankaların, Merkez Bankası'nın uyguladığı yüzde 19'luk faizin çok çok üzerinde bir maliyetle kredi açtığını kaydeden sanayiciler, bu durumdan şikayetlerini ifade ettiler. Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Aydınlık'a yaptığı açıklamada, bu yüksek faizlerle KOBİ'lerin ayakta kalamayacağını söyledi. 2020'deki sıkıntılara rağmen esnafın ve KOBİ'lerin piyasaya borçlarını, çek ve senetlerini ödediğini anlatan Orhan Aydın, “Bunlar devletin desteği ile yapıldı. Dünya uyurken Türkiye'de iş insanları çalıştılar. Maske üretimi örneği ortada. Bunları dev firmalar yapmadılar KOBİ'ler küçük atölyelerini çevirip maske ihtiyacını karşıladılar. Cumhurbaşkanımız reform paketinde esnafımıza bu derece destek sunarken, devlet bankaları makul düzeyde faiz uygularken, özel bankaların faizin arttığı günün sabahında yüzde 26 faiz istemesi anlaşılabilir değil. 'Şu anda ortalık karışık bekleyelim' diyerek kredi taleplerini geri çevirenler var” dedi.

TATLI KÂRLARIN HATIRINA

Ay sonu geldiği için KOBİ ve esnaf kesiminin ödemeleri olduğunu mart ayının çeyreklik dönemler dikkate alındığında rotatif yani değişken faizli kredilerin ödeme dönemini içerdiğine dikkat çeken Orhan Aydın, “Faiz arttığı için bankalar da hemen yükseltiyorlar. Yüzde 26'dan nasıl ödeyeceksiniz. Yağmurlu hava geldi yine şemsiye kapatıyorlar. Faizlerin yüzde 8-10 olduğu dönem rahattı. Devlet sübvanse ediyordu. KGF'lerle destek sağlandı. Özel bankaları o KGF sayesinde sorunlu alacaklarını yeniden kredilendirdiler. Gelinen bu zorlu süreçte hemen aynı günün sabahında dış mihraklar dediğimiz, sıcak para vurguncuları gibi pozisyon almaları kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Özel bankaları, önceki dönemlerde esnaf ve sanayicinin sırtından kazandığı tatlı karların hatırına bu zor dönemde hakkaniyetli davranmaya davet eden ASKON Başkanı Aydın, “Aksi takdirde işin içinden çıkılamaz bir hal alacak. Kimi bankalar kredi dahi vermiyorlar. Sanayide üretim hızlı. İşletmeler çalışıyor. Herkes iş yetiştirme derdinde. Bir tek hammadde tedariği sorunu var” diye konuştu.

GÜMRÜK BİRLİĞİ ÜRETİMİ KISITLIYOR

Bilhassa tekstildeki hammadde sıkıntısına çözüm için Avrupa Birliği ile masaya oturulması gerektiğini kaydeden Orhan Aydın, “Gümrük Birliği yapılırken şu anda ihtiyaç duyduğumuz bu polyester ve türevlerine teşvik verilmemesi şart koşulmuş. Bunda 2006'ya kadar muafiyet tanındı. Ancak artık bunların üretiminin teşvik edilmesi gerekiyor. AB ile oturup bunu konuşmamız lazım. Hammadde krizi yaşadığımız halde bu yatırımı yapamıyorsak, teşvik olmadığı içindir. Cari açığımızın da önemli bir kısmını oluşturuyor bu. Ülkemizin için stratejik ve ihtiyacımız olan ürünleri bu sözleşmeden çıkarmak gerekiyor. Talepler artıyor eskisi gibi değil. 15 yılda çok şey değişti. Gerekiyorsa devlet olarak bunları kurmalıyız” görüşünü dile getirdi.

ÜÇ SAC AYAĞI İLE ANADOLU KALKINMA HAMLESİ

TOKİ'nin artık Anadolu'da konuttan ziyade fabrika kurması önerini yapan ASKON Başkanı, “Devasa araziler var. Beklentimiz binaları TOKİ yapsın. Sanayiciye uzun vadeli kiralasın. Bunu yapamıyorsa arsayı kiralasın binayı biz yapalım. Turizm modelinde olduğu gibi ülkenin fabrikalaşmasını sağlayalım. Anadolu'da bir kalkınma politikası ortaya koyarak şehir şehir sektör sektör belirleyelim. Bunun üç sac ayağı var. Birincisi özel sektör. İkincisi TOKİ. Üçüncüsü Hazine. Bu üç sac ayağını bir araya getirip sektörel bazda ve bölgesel bazda kümelenmeyi hayata geçirelim. Türkiye kendine yeter bir ülke olduğunda bu güçlü Türk lirasını da beraberinde getirir. Çin hasta olduğunda biz burada öksürmeyelim” ifadelerini kullandı.

'FAİZLERİN DÜŞÜRÜLMESİ İÇİN GEREKLİ İŞLEM YAPILMALI'

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi, TOBB Sanayi Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Bozdağ da, Merkez Bankası başkan değişikliği ya da siyasi çalkantı gibi meselelerin sanayicilerin çok üzerinde duracağı konular olmadığını belirttikten sonra, “Bizim için en önemli olan enflasyona kıyasla reel faizin ne kadar minimize olduğudur” dedi. Katar'da yaptığı iş görüşmeleri sırasında sohbet ettiğimiz Hüseyin Bozdağ, bu faiz oranları ile sanayicilerin yatırım ya da ticaret yapmasının mümkün olmadığını söyledi. “Dolayısıyla bir an önce Merkez Bankası'nın ya da siyasetçilerimizin daha istikrarlı daha kararlı bir tutum içerisinde olup faizlerin düşürülmesi konusunda gerekli olan işlemlerin yapılması bence başarının ta kendisi olacaktır” diyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya çalkalanıyor dolayısıyla Türkiye’nin de bu çalkalamanın içerisinde yer almaması gibi bir şey yok. Çünkü büyük devlet olmanın gerektirdiği şeyler zaman zaman bu çalkantılara da göğüs gererek, Türk liramızı bıçaklandırmamaya çalışmak. Biliyorsunuz Pazar gecesi sizin de kırmızı pazartesi diye ifade ettiğiniz durumlarda Katar’dan yaptığımız görüşmede de gece Asya piyasaları açılmadan doların 8.5’a çıktığının ifade edilmesi bunun bir örneğidir. Dolayısıyla Türkiye’nin üzerinde yapılan bu operasyonlar bizleri yıldırmayacak. Biz sanayiciler olarak üretmeye, çalışmaya, ihracata, istihdam yapmaya devam edeceğiz.” Yurt dışında faaliyet gösteren iş insanlarının da ülkeye döviz kazandırmaya devam edeceğini anlatan Bozdağ, “Onun için hiç kimse karamsar olmasın, bu karamsarlıkla bir yere varamayız. Onun için her şekilde devletimizin yanında milletimizin yanında iş adamımızın yanında durup bankalardaki reel faizi düşürmemiz lazım. Mutlaka faizlerin geriye çekilip makul seviyelere düşürülmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

'YÜKSEK FAİZLE DÖVİZİ TUTMAK YANLIŞ'

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi Musa Evin, yüksek faizin iş insanlarının korkulu rüyası olduğunu bildirdi. “Aldığımız kredilerin geri ödemesini zorlaştırdığı gibi firmaların batmasına da sebep olacağı düşüncesindeyim” diyen Musa Evin, şunları söyledi: “Bununla birlikte insanların yatırım yapmadan, riske girmeden kolay paraya ulaşacağı için yatırım ve istihdama da olumsuz etki yapacağını düşünüyorum. Gelişmiş ülkelerdeki faiz oranına baktığımızda da göreceğimiz gibi faiz çok düşük seyretmektedir. Yüksek faizle dövizi tutmaya çalışmanın da yanlış olduğunu düşünüyorum. Neredeyse dünyanın en yüksek faizini veren ülkelerden bir tanesiyiz. Yüksek faiz enflasyonu da tetikleyeceği için enflasyonun da düşmeyeceği çok açık ortadadır.”

'DALGALI KUR TUZAĞINDAN KURTULMALIYIZ'

Denizli’de İzgi Fuarcılık’ın Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Denizli Ticaret Odası'nın destekleriyle düzenlediği fuarda konuşan Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Başkanı Hüseyin Öztürk, “Üretici ihracatçı girdi maliyetlerinin hesabını doğru yapabilmesi ve uluslararası arenada doğru rekabet edebilmesi için maliyetlerinin stabil olması gerekir. Bizi en çok etkileyen faktörlerden birisi kur faktörü oldu. Çünkü üretimimizin büyük bir kısmı ithalata dayalı olduğu için kurların dalgalı olması maliyetlerimizi etkiliyor” dedi.

“Önümüzü göremez oluyoruz. Bunun için Türkiye’nin mutlaka dalgalı kurdan sabit kura ya da ihracatçı kura dönmesi gerekir” ifadelerini kullanan Öztürk, “Eğer biz ihracat yapmak istiyorsak, döviz getirmek istiyorsak, istihdam yaratmak istiyorsak maliyetlerimizin öngörülebilir olması gerekir” diye konuştu.

ekonomi TOKİ Faiz Dolar Döviz Yatırım Üretim Hazine sanayici inşaat