Sanayicinin beş sorunu
Döviz bazında yükselen hammadde fiyatları, ihracattaki lojistik sorunları, oynak döviz kurları, yüksek finansman giderleri, sürekli artan girdi maliyetleri. Siyaset ve piyasalar bir türlü açıklanmayan reform paketini beklerken sanayici ise bu beş sorunla boğuşuyor.
Türk iş dünyası açıklanacak reform paketlerine kilitlendi. Piyasalardaki yangının ekonomi yönetimindeki değişiklik ve faiz artırımı ile söndürülmesinin ardından izlenecek sıkı para politikasına, fiyat istiktarının sağlanması için, iş dünyasının çatı örgütleri de destek verdi. Geçen günlerde TOBB, TESK, TÜSİAD ve MÜSİAD'ın Merkez Bankası'na fiyat istikrarı konusunda verdiği destek sonrası Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'da bu dört kurumu bu hafta içinde ziyaret etti. Görüşmeler öncesi kurumlar yönetim kurulu üyelerinden taleplerini topladı Başkan Ağbal'a bu talepleri örgütlerin başkanları tarafından iletildi.
TİM'DEN ÜRETİM DESTEĞİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de, fiyat istikrarı ve finansal istikrar için olmazsa olmaz konumunda olan daha fazla üretim, daha fazla ihracat ve daha fazla yatırım için canla başla çalıştıklarına dikkat çekti. Gülle, “Yaptığımız her birim yatırımın, her birim üretimin arz-talep dengesi adına, her birim ihracat döviz gelirinin ise cari denge adına fiyat istikrarına ve finansal istikrara büyük katkı sağladığının bilincindeyiz” sözleriyle Merkez'e enflasyon ile mücadelesinde üretim ve ihracatla destek vereceklerini açıkladı. Ekonomik cephede bu gelişmeler olurken Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise, yeni anayasa çalışmaları kapsamında MÜSİAD ve TÜMSİAD başkanları ile görüştü. Önceki günlerde Adalet Bakanı ile görüşen ASKON Yönetim Kurulu Üyeleri hukuk konusunda atılması gereken adımlarla ilgili görüşlerini hükümete aktarmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa çıkışının ardından iş dünyasının da bu alanda aktif rol alma girişimi dikkat çekti.
İSO'DAN KDV TALEBİ
Reform, fiyat istikrarı gibi unsurlar manşetlere çıksa da iş dünyasının özellikle de üretici kesimlerin belini büken sorunlar çözülmeyi bekliyor. Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki birlik başkanları, döviz kurlarının hızla aşağı gelmesinden duydukları rahatsızlığa ve bunun ülkenin dış ticaretine etkisine işaret eden bir açıklama yaptılar. Geçen hafta sizlere aktardık. Yine Ankara Sanayi Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanlarının da sıcak para ile düşen kurun ekonomi üzerinden fayda değil zarar getireceğine yönelik uyarılarını hafta başında siz okurlarımıza aktardık. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan da hammadde fiyatları, konteyner sıkıntısı gibi konulara çözüm için “Sektörel Tedarik Zincirleri Toplantıları” toplantılar başlattı. Ekonomide reform paketine katkı anlamında da Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati ile görüşen İSO Yönetim Kurulu Üyeleri, KDV uygulamasının sanayicinin üzerinde büyük bir finansman yükü olduğunu aktararak, sistemin revize edilmesini istediler.
EVSİD BAŞKANI'NDAN SİTEM
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder ise önceki gün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sanayicileri zorlayan etkenlere dikkat çekti. Son bir haftada çeşitli nedenlerle 30'dan fazla üretici ile görüştüğümü belirten EVSİD Başkanı Önder, “Çıkarıdğım sonuç: ülkemizde üreticiler görünmeyen bir şiddete maruz kalıyorlar. Bir yanda döviz bazında yükselen hammadde fiyatları. Bir yandan ihracattaki lojistik sorunları. Bir yandan oynak döviz kurları. Bir yandan yüksek finansman giderleri. Bir yandan da sürekli artan girdi maliyetleri” diyerek sanayicinin beş başat etki altında zorlandığını söyledi. Diğer yandan kronikleşen sorunlar olan uzun vadeli satışlar, kur ve parite riskleri, pahalı elektrik ve doğalgaz fiyatlarına işaret eden Önder, “Üreticiler ceyhan huzursuzluğunda” diyerek mutasyon kaynaklı bir yeni virüs dalgasında yaşanabilecek ağır tahribata yönelik adeta bir uyarı yaptı. İSO'nun açıkladığı ihracat iklim endeksinde ocak ayında endeks değerinin 50'nin altında kaldığı görüldü. Buna göre Türkiye'nin mal sattığı ihracat pazarlarında işler pek iç açıcı değil. Türk ihracatçıları şu aşamada kurtaran tek durum 1.21 seviyelerindeki avro/dolar paritesi. O da dolar ile hammadde alıp avro ile ihracat yapanlar için geçerli. Uzmanlar, aşıların mutasyonlu yayılıma etkisinin olmaması halinde ekonomilerde geçen yıl benzeri bir kapanmanın olasılığı konusunda uyarıyorlar.
TÜRK AKADEMİSYENLERİN HATIRLATTIĞI
Ocak ayı başında TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Forumu tarafından düzenlenen açık oturuma ilişkin haberimizde de siz okurlarımıza aktarmıştık. Söz konusu oturumda Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp aşılama ve ekonomi üzerindeki etkisine yönelik yaptıkları küresel çaptaki bir çalışmadan söz etmişti. Prof. Dr. Demiralp, Dr. Cem Çakmaklı, Dr. Sevcan Yeşiltaş, Dr. Muhammed Ali Yıldırım ve Maryland Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şebnem Kalemli-Özcan'ın kaleme aldığı araştırma Dünya Sağlık Örgütü tarafından da geçen günlerde desteklendi. Batı medyasındaki birçok yayın organı araştırmaya dair haberler yayınladı. Financial Times gazetesinin baş yazarı Martin Wolf da bu haftaki makalesinde araştırmaya yer verdi. Araştırma özetle şunu söylüyor; gelişmiş ülkeler kendilerini aşılasalar bile gelişmekte olan ülkelerde veya yoksul ülkelerde aşılama tamamlanmadıkça bunun ekonomideki hasarı büyük olacak. Yani dünyanın zenginleri “kendimi kurtardım kenara çekilirim” diyemez! Türk akademisyenlerin dünya çapında etki yapan bu araştırması ve bu başarısı “Adaletsiz aşı dağıtımını” da gündemin üst sıralarına sokuyor. Yukarıda sıraladığımız gelişmelere bu son hadiseyi birleştirdiğimizde ekonomilerin öyle kolay kolay toparlanamayacağı gerçeği ile yüzleşiyoruz. Yani biz iyi olsak da ihracat pazarlarımız veya hammadde tedariği sağladığımız ülkeler sıkıntılı olduğu sürece işte yukarıda sanayicinin beş koldan dayak yiyoruz dediği durum sürecek.