FETÖ Borsası böyle kuruldu
Savcılık: Ahmet Kurtuluş’un siyasi çevresini kullanarak elde ettiği FETÖ’ye yardım eden işadamlarının listesini temin ederek Serkan Kurtuluş’a gönderdiği, Serkan Kurtuluş’un da bu listedeki şahısları bularak 'Sizi devlet bazında aklayacağım.' vaatleri ile yüklü miktarlarda para aldığı...
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Odatv gibi onlarca kumpasa imza attılar…
Yıllarca ülkenin en mahremine kadar sızdılar, Türk Silahlı Kuvvetlerini yok etmeye yönelik operasyonlar yaptılar ve sonunda Gazi Meclis’i bombaladılar…
Amerika’nın kontrolündeki Fetullahçı teröristlerden bahsediyoruz.
Öğretmen, asker, savcı, hakim, polis kılığında Türkiye’ye karşı yürütülen eylemlerin baş aktörü oldular…
Ve sonunda devlet, içine sızan bu istihbarat örgütünü fark etti, temizlemeye başladı.
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da her kurum içindeki parelel yapılar yok edilmeye başladı.
40 yılda devletin her kademesine yerleşmiş örgütle yaklaşık 10 yıldır sistemli bir şekilde mücadele ediliyor.
Ancak bu mücadeleyi kendi çıkarları için kullananlar da mevcut…
Tabii her sistem kendi çürüğünü de içinde var eder…
İşte FETÖ ile mücadelede de öyle oldu…
“FETÖ Borsası” da tam bu çürüklerin var olmasıyla başladı…
İLİŞKİ AĞI
Yer: İzmir.
Eski AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’a “FETÖ’den işlem yapılacak işadamlarına baskı yapalım.” teklifi, suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’tan gelmişti.
Ahmet Kurtuluş, İstihbarat Müdürü Kudret Dikmen’in Serkan Kurtuluş’u tanıdığını da söyleyecekti.
Serkan Kurtuluş, bir adamının havaya ateş açmasından sonra gözaltına alındığını öğrenecek, onun serbest bırakılması için önce Kudret Dikmen’i, ardından da Ahmet Kurtuluş’u arayacaktı.
Kudret Dikmen’e ulaşamayan Serkan Kurtuluş, Ahmet Kurtuluş’u arayarak, “Ağabey, bizim çocuklar havaya ateş etmişler. Ağabeyi (Kudret Dikmen’i) aradım ulaşamadım, sen ona ilet, bunlar bizim çocuklar, yardımcı olsun.” diyecekti.
Ahmet Kurtuluş, bu konuşmayı ifadesinde anlatacak ve Serkan ile Kudret’in tanışıklığını açıklayacaktı.
Kudret Dikmen’i WhatsApp üzerinden arayan Ahmet Kurtuluş, Serkan Kurtuluş’un aradığını ve “Kudret ağabeye ulaşamadım.” dediğini anlattı.
Ahmet Kurtuluş, Kudret Dikmen’e, “Serkan adamı için senden yardım istiyor.” dedi.
Aldığı yanıt ise; “Söyle ona fazla zıplamasın.” oldu.
Serkan Kurtuluş, yine telefon aracılığıyla Ahmet Kurtuluş’a bir liste göndermişti.
Listede FETÖ suçlamasıyla hakkında işlem yapılacak olan iş insanlarının isimleri yazılıydı.
Serkan, Ahmet’e, “Listede tanıdığın var mı?” diye sordu.
Ahmet Kurtuluş da “Var ama samimi değilim.” yanıtını verdi.
Serkan Kurtuluş’un amacı, bu listede adı olan kişilere giderek şantaj yapmaktı. Bunu da Ahmet Kurtuluş’a şöyle anlatacaktı: “Tanıdığın varsa devreye gir. Güzellikle koparalım.”
Serkan Kurtuluş’un listeyi Kudret Dikmen’den aldığını söylemesi üzerine, Ahmet Kurtuluş hemen telefonla aradığı Kudret Dikmen’le bu sefer görüşemedi.
Serkan Kurtuluş ise boş durmamıştı: Ahmet Kurtuluş’u ve Kudret Dikmen’i aramaya devam etti...
Serkan’ın telefonda “İrfan G.’yi kaçırdım.” dediği Ahmet Kurtuluş, hemen Kudret Dikmen’i arayarak durumu anlattı.
Kudret Dikmen, Ahmet Kurtuluş’a olaydan haberdar olduğunu söyledi ve Serkan’a İrfan G.’yi hemen bırakması gerektiğini söylediğini anlattı ve Ahmet Kurtuluş’a “Sen de ara ve bırakması için ikna et.” dedi.
Serkan Kurtuluş’un aynı evde yaşadığı sevgilisi Ilgın Şentürk ifadesinde kaçırılma olayını anlatacaktı. Hatta İrfan G.’nin kaçırılması Serkan Kurtuluş’a canlı olarak izlettirilmişti.
Olaya ilişkin savcılık değerlendirmesinde Kudret Dikmen, Serkan ve Ahmet Kurtuluş arasındaki bağ şu şekilde anlatılacaktı:
“İrfan G.’nin şüpheliler Ahmet Kurtuluş ile Kudret Dikmen tarafından suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’a verilen gözaltı listesi doğrultusunda bu şüphelilerin bilgileri dahilinde kaçırıldığı, kaçırılma anının canlı olarak Serkan Kurtuluş’a izlettirildiği, söz konusu bilginin aynı anda dönemin İstihbarat Şube Müdürü olan şüpheli Kudret Dikmen’e de bizzat Serkan Kurtuluş tarafından verildiği, ertesi gün bu durumdan rahatsız olan Ilgın Şentürk’ün İzmir İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü binasına giderek burada makamında Kudret Dikmen ile görüştüğü, sitemini ve korkusunu ilettiği, telkin üzerine evine geri döndüğü, Ahmet Kurtuluş ile Serkan Kurtuluş arasındaki bu olay nedeniyle yapılan görüşmeye de şahit olduğu, Serkan’ın 'Ağabey para almadık ki nasıl bırakalım?' şeklinde konuştuğu ve akabinde İrfan G.’nin Ahmet Kurtuluş’un talimatıyla polise gitmemesi için çıplak resimlerinin çekilerek serbest bırakıldığı, tüm bu görüşmelere Ilgın Şentürk’ün şahit olduğu, kaldı ki İrfan G.’nin alınan ifadesi ile de bu durumun doğrulandığı, Ilgın Şentürk’ün ısrarlı girişimi ve şüpheli Serkan Kurtuluş’un kontrol altına alınamaması nedeniyle bizzat şüpheli Kudret Dikmen ve Ahmet Kurtuluş’un yardımlarıyla suçlar işlediği bilinen şüpheli Serkan Kurtuluş’un kendilerini ele verir düşüncesiyle bir an önce yurt dışına kaçırıldığı, bu durumun bizzat Kudret Dikmen ile Ilgın Şentürk arasında yapılan Messenger yazışmaları ile doğrulandığı beyan ve tespit edilmiştir.”
SAVCILIĞIN SAPTAMASI
FETÖ Borsası kurulmuştu...
Borsa'nın tehdit, şantaj ile nasıl işletildiği tutanaklara geçmişti...
Savcılık makamı da bunu şöyle anlatacaktı:
“Ahmet Kurtuluş’un bir dönem siyasi çevresini kullanarak elde ettiği FETÖ’ye yardım ve yataklık eden işadamlarının listesini temin ederek Serkan Kurtuluş’a gönderdiği, Serkan Kurtuluş’un bu listede bulunan şahısları bularak 'Sizi devlet bazında aklayacağım.' vaatleri ile para talep ettiği ve yüklü miktarlarda para aldığı, İrfan G.’nin de bu yöntemle belirlendiği ve şahsın Serkan Kurtuluş’un adamları tarafından kaçırıldığı, alıkonulduğu ve daha sonra serbest bırakıldığı, serbest bırakıldıktan sonra para talep edildiği ve paranın alındığı tespit edilmiştir.”