İşte Fincancı'nın 'işkence' raporları! Adnan Oktar cezadan böyle kurtuldu: Delil yok, kanaat var!

Adnan Oktar Suç Örgütü üyelerinin 1999’da işkence gördüğünü söyleyen Şebnem Korur Fincancı’nın 2005, 2006 ve 2007’de verdiği “işkence raporları”na ulaştık. Raporlarda, 1999’da Oktarcılar için hazırlanan darp raporlarının bilimsel olmadığı belirtildi, raporların güvenilir olmadığı söylendi. Raporlarda Fincancı, 2005 ve 2006 yıllarında muayene ettiği örgüt üyelerinin işkence iddialarının kabul edilir olduğuna kanaat getirirken buna dayanak olarak sadece 2005 ve 2006 yıllarındaki bulguları gösterdi, 1999 yılına ait herhangi bir delil ise sunmadı.

BELGESİZ ‘ASKI’ İDDİASI

12 Kasım 1999, 15 Kasım 1999, 16 Kasım 1999, 18 Kasım 1999 ve 20 Haziran 2000 tarihlerinde 5 farklı hastanede Hasan Basri Güner’e verilen raporda darp cebir izine rastlanmadığı belirtildi. Ancak Fincancı, 1 Ağustos 2005’te hazırladığı raporda, Güner’in omuz hareket kısıtlılığı yaşadığı, önceki yıllarda omzunda çıkıklık oluştuğu aktarıldı. Yaşadıklarını anlatan Güner, emniyette kol ve bacaklarından çekilerek işkence yapıldığını belirttiği raporda kaydedildi. Fincancı da bu iddiaların ardından Güner’in askıya asıldığını rapora ekledi. Ancak Fincancı’nın, Güner’in askıya asıldığına ilişkin herhangi bir bulgu göstermemesi dikkat çekti.

İDDİANIN DAYANAĞI FİLM 2006’DA ÇEKİLDİ

Adnan Oktar Suç Örgütü üyesi Kartal İş hakkında Haseki, Bakırköy ve Bezmi Alem Vakıf Gureba Hastanelerinde 12/14/15/16/17 Kasım 1999 tarihlerinde verilen ayrı ayrı raporların hiçbirinde darp cebir izine rastlanmadı. Kartal İş için 17 Ekim 2006’da rapor hazırlayan Fincancı, astım hastası olan örgüt üyesinin muayenesinde solunum bozukluğu yaşadığına dair bazı bulguların bulunduğu ancak bunların doğrudan olayla ilintili olamayacağını belirtti. Buna rağmen Fincancı, İş’in ayak kemiklerinde bazı bozuklukların olduğunu 2 Ekim 2006 tarihli bir film görüntüsüne dayandırdı. Fincancı raporunda, bu bozukluğun da 1999’daki sözde işkence sırasında meydana geldiğine kanaat getirdi.

2006’DAKİ AMELİYATLA KARAR VERDİ

Fincancı’ya başvuran örgüt üyelerinden Halil Hilmi Müftüoğlu, 1999’daki emniyet sorgusunda işkenceye uğradığını ve buna bağlı olarak göz kapaklarında düşüklük oluştuğunu iddia etti. 3 Temmuz 2006’da adli rapor hazırlayan Fincancı, Müftüoğlu’nun 12 Kasım 1999, 14 Kasım 1999, 15 Kasım 1999, 16 Kasım 1999, 17 Kasım 1999 ve 18 Kasım 1999’da aldığı “darp cebir izine rastlanmadı” raporlarının bilimsel olmadığını ileri sürdü. Müftüoğlu’nun 3 Haziran 2006’da gözlerinden estetik ameliyat olduğu belirtilirken örgüt üyesinin bu ameliyattan sonra Fincancı’ya başvurduğu aktarıldı. Haziran 2006’daki ameliyatta elde edilen verilere göre Fincancı, Müftüoğlu’nun 1999’da işkence gördüğüne kanaat getirdi ve raporda belirtti. Fincancı, bu kişi için de 1999’a ait herhangi bir delil sunmadı.

56 KİŞİYE ‘DARP YOKTUR’ RAPORU

Fincancı, örgüt üyeleri Hasan Basri Güner, Kartal İş, Turgut Aksu, Korkut Yasa, Timur Ayan’ın durumuyla ilgili de 10 Mayıs 2006’da bir rapor hazırladı. Raporda, 1999’daki operasyonda gözaltına alınan Adnan Oktar, Arzu Leman Şeref, Melisa Baykal, Hatice Tijen Öztemir, Beyza Bayraktar, Meltem Arıkan, Naciye Billur Güven, Gülay Pınarbaşı, Didem Rahvancı, Aylin Atmaca, Ebru Yılmaz Atilla, Banu Şener, Ayça Gükçaylar, Aylin Kocaman, Emine Mine Kalça, Banu Fişek, Alev Ulaşoğlu, Ebru Akyüzalp, Zeynep Develioğlu, Mihrinaz Tuba Babuna, Ulviye Didem Ürer, Cihan Didem Volkan, Aslıhan Hantal, Tolga Horoz, Mesut Soltay, Turgut Aksu, Uğur Örmen, Ömer Horoz, Ersen Alacadağ, Tarkan Yavaş, Hasan Basri Güner, Serbülent Özgiray, Adnan Şeref, Emre Çalıkoğlu, Ersin Alacadağ, Mehmet Murat Atmaca, Seçim Köse, Ali Suat Kütahnecioğlu, Korkut Yasa, Kartal İş, Fırat Develioğlu, Ufuk Özturgut, Halil Hilmi Müftüoğlu, Burak Sanver, Adnan Tınarlıoğlu, Mustafa Kemal Gül, Altuğ Müjdak Berker, Cem Sedat Altan, Emre Nil, Burak Abacı, Murat Terkoğlu, Muhammet Cihat Gündoğdu, Bahattin Selçuk Hazineci, Ferhat Terkoğlu, Yakup Balaman’ın 14 Kasım 1999’da Bakırköy Devlet Hastanesi’ndeki muayenelerinde herhangi bir darp cebir izine rastlanmadığı belirtildi. Raporda, aynı tarihte Şirin Erdilek’in 14 Kasım 1999’da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki muayenesinde de darp cebir izine rastlanmadığı ifade edildi. Gözaltına alınan isimlerin 15 Kasım 1999’da Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki muayenelerinde de darp cebir izine rastlanmadığı kaydedildi. Aynı isimlerin 1 gün sonra, 16 Kasım 1999’da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki muayenelerinde de darp cebir izine rastlanmadığı belirtildi. Fincancı imzalı belgede, 6 yıl sonra muayene ettiği Hasan Basri Güner’in 1999’daki muayenelerinin eksik olduğu, “darp cebir izine rastlanmadı” ifadelerinin bilimsel nitelik taşımadığı ileri sürüldü.