Şebnem Korur Fincancı'nın 'sahte rapor' oyunu
140 journos'un Adnan Oktar belgeseliyle yeniden gündeme gelen Şebnem Korur Fincancı'nın 'sahte rapor' oyunu Uğur Mumcu davasından da çıktı. Mumcu'nun katledilmesine ilişkin yürütülen davada sanıkları görmeden 'İşkenceye uğramışlardır' raporu verdiği anlaşıldı
140 journos'un belgeseline göre 99 yılındaki Adnan Oktar soruşturmasında Oktar'a "işkence yapılmıştır" raporu veren Şebnem Korur Fincancı'nın daha önce de sahte rapor düzenlediği anlaşıldı. Fincancı, Uğur Mumcu suikastına ilişkin yürütülen davada sanıkları görmeden "İşkenceye uğramışlardır" raporu verdi.
Şebnem Korur Fincancı, Uğur Mumcu'nun katillerinin soruşturulduğu Umut davasında mahkemeye “Sanıklara işkence yapıldı” diye rapor vermişti. Mumcu'nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, Fincancı'yı sert sözlerle eleştirmişti. Mumcu “Şebnem Korur Fincancı, Uğur Mumcu suikastının sanıkları için sahte rapor düzenledi. Bu hanımın ilk şöhret olduğu olay Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok cinayetlerinde sanıkları görmeden, muayene etmeden daha duruşma başlamadan önce bunlar işkenceye uğramıştır ifadeleri geçersizdir diye bir adli rapor verdi. Biz bunları 1 yıl süreyle tedavi edelim, 1 yıl sonra ifadeleri alınsın diye bir rapor verdi” demişti.
FURKAN SEZER: UĞUR MUMCU SORUŞTURMASINA BAKIN
Adnan Oktar davasını yakınen bilen eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Furkan Sezer de Fincancı'nın Uğur Mumcu davasındaki işkence raporunu hatırlattı. Sezer, “Dün gece yayına giren 140journos'un “Adnan” belgeseliyle ilgili bugün gündeme gelen konulardan biri olan “sahte raporlar ile işkence” hakkında her ne kadar belgesel içeriğinde de ifade etmeye çalışmış olsam da buraya da yazılı olarak bırakmak istedim; ben işkenceye sıfır tölerans anlayışıyla görev yapmış biriyim. Sahte raporlarla işkence olduğunu öne sürmek gerçek işkence mağdurlarına yapılan 2. bir işkencedir. Bu konuyu dile getirmek işkenceyi meşrulaştırmaz. Bilakis bugün ortaya konan açıklamalar tamamen; çocukların cinsel istismarını, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütünü, tecavüzü, şantajı, tehdidi, casusluğu, resmi belgede sahteciliği ve buraya sığdıramadığım bir çok suçu meşrulaştırma çabasıdır” dedi.
Furkan Sezer “Burada konu sadece rahmetli Adil Serdar Saçan özelinde dosyaya yapılan darbe, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’ne yapılan CPR değil!!!! Çok merak edenler bu toprakların değeri Uğur MUMCU cinayetinin soruşturmasına baksınlar. Katil zanlılarının akıbetine…ADLİ TIP SÜREÇLERİNE…” ifadelerini kullandı.