Herkes farklı telden: PKK/HDP’de yenilgi tartısması
Seçimin ardından Selahattin Demirtaş ve PKK ele başları arka arkaya açıklamalar yaptı. PKK ele başlarının bir araya gelmekte zorlandığı, bütün yöneticilerinin katıldığı ve her zaman mayıs ayında duyurusu yapılan geleneksel haziran toplantısına dair bile belirsizlikler olduğu öğrenildi.
Terörle mücadeledeki kararlılık PKK’yı iyice köşeye sıkıştırdı ve siyasi ayağı HDP’yi eritti. Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin 1 Kasım 2015 seçimlerinden beri oy kaybediyor olması ve 14 Mayıs’ta da bunun sürmesi PKK’daki çaresizliği derinleştirdi. Selahattin Demirtaş’ın eleştirileriyle gündem olan tartışmada HDP/PKK önde gelenleri birbirine girdi.
HDP’ye yakın kaynakların verdiği bilgiye göre, kadrolar içinde bölünmüşlük ve birbirini suçlama iklimi hâkim. Eski HDP’li Ayhan Bilgen, “Halının altına süpürülen tartışmalar gün yüzüne çıktı.” dedi. “PKK’nın Kuruluş Yılları” ve “Kürt İsyanları” kitaplarının yazarı, Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) Üyesi Bayram Yurtçiçek PKK/HDP’nin durumunu, “Zafer birleştirir, yenilgi dağıtır.” diye değerlendirdi.
BİR ARAYA GELMEKTE ZORLANIYORLAR
“Alarm zilleri zaten uzun zamandır çalıyordu.” diyerek arkadaşlarına yüklenen tutuklu Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sert sözlerle HDP/PKK içindeki tartışmayı gözler önüne sermişti. “Seçime bir ay kala başlattığınız ve profesyonellikten uzak, bir yöre derneğinin seçim çalışması gibi amatörce bir yaklaşımla başarılı olamazsınız.” şeklinde eleştiren Demirtaş, “Lafta radikal, pratikte okey masasından kalkamayan düşkünler.”, “Slogan dışında hiçbir numarası olmayan tipler.”, “Kraldan daha çok kralcılar.” gibi ifadeler kullanmıştı. Tavrını “Bu aşamada aktif siyaseti bırakıyorum.” cümlesiyle noktalayan Demirtaş’ın çıkışı HDP içinde tartışmaları körükledi.
PKK ele başları da arka arkaya açıklamalar yaptı. HDP kadroları Twitter sohbet odalarında konuyu tartıştı. Sohbet odalarındaki konuşmalarda bazı HDP kadroları “Kandil müdahalelerini görünmeden yapmalıydı.”, “Kürt milliyetçisi söylemler fazla kullanıldı.” gibi yaklaşımlar sergilerken, bazılarının da batıdaki LGBT meselesi başta olmak üzere liberal tarzı eleştirdiği ve “Sola ve TİP’e çok hoşgörü gösterdik.” gibi görüşler savunması dikkat çekti. Öte yandan PKK ele başlarının bir araya gelmekte zorlandığı, bütün yöneticilerinin katıldığı ve her zaman mayıs ayında duyurusu yapılan geleneksel haziran toplantısına dair bile belirsizlikler olduğu öğrenildi.
BİLGEN: ‘ENTRİKA SİYASETİ’
Son gelişmeleri yorumlayan SES Partisi’ni kurarak HDP’den ayrılan Eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, “Silahla siyaset ilişkisinin masaya yatırılmasının zamanı çoktan gelmişti.” diye konuştu. Bilgen, “Bu iş, özeleştirinin ötesinde bir ayrışmaya dönüşecektir.” diyen Bilgen şöyle devam etti: “Bugün yeni bir dünya var. Türkiye'de de sosyoloji değişti. Toplumun hassasiyetleri, ortak kaygıları doğrultusunda yenilenmeyen tıkanır. Demirtaş aday olması gündeme geldiğinde ‘Hukuki durumum müsait değil.’ demişti. Şimdi ‘Aday olmak istedim kabul edilmedi.’ diyor. Burada bir entrika siyaseti var. HDP ve önde gelenlerinin sürekli kapalı kapılar ardında kamuoyuyla paylaşamayacağı ilişkiler içerisine girmesi de güven sarstı. Halının altına süpürülen tartışmalar gün yüzüne çıktı. Silahın gölgesinde sorunları erteleyerek seçmende güven oluşturmak artık kolay değil. Karşılıklı rahatsızlıkların bir iktidar mücadelesi yaratacağı açık. Şimdiye kadar taraflar birbirini idare ediyordu.”
‘ULUSLARARASI İLİŞKİLERE BAKIŞ BELİRLEYİCİ’
Bilgen şunları belirtti: “Burada politik savunuyla aktörlerin kamuoyundaki algısı arasında bence ciddi bir çelişki var. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Meseleler bir kanadın daha Türkiyelileşme yanlısı, diğer tarafın da daha radikal olması ekseninde değil. Ben çok o değerlendirmeye katılmıyorum.
“Bence daha çok uluslararası ilişkilere bakış belirleyici. Batı dünyasıyla daha barışık bir siyaset yapmakla daha Orta Doğu eksenli siyaset yapmak arasındaki bir çelişkinin izdüşümlerini görüyoruz. Halkları birbirine kırdıran projelerden medet ummamak, yani daha Anadolu'da, Mezopotamya'da, bu coğrafyada; birbirimize güvenerek sorunları çözme niyeti göstermek lazım. Burada çözmekle dışarıdan çözüm beklemek arasında bir yol ayrımı olduğu kanaatindeyim.”
‘CHP OLMASA BARAJ ALTI OLURLARDI’
Bayram Yurtçiçek ise “Zafer birleştirir, yenilgi dağıtır.” sözünün altını süreci özetleyerek doldurdu. “HDP anahtar partidir.” fikrinin yerle bir olduğunu aktaran Yurtçiçek HDP/PKK içindeki tartışmaların Türk Ordusu’nun terörle mücadeledeki kararlılığının sonucu olduğunu vurguladı. Yurtçiçek şöyle değerlendirdi:
“2015’ten bugüne HDP oylarında 5 puanlık düşüş var. Son iki seçim arasında da iki buçuk puanlık bir kayıp var. CHP, eğer HDP’ye göğüs germeseydi baraj altı da olurlardı. HDP, PKK’dır. Eş Genel Başkanı odur, budur hiçbir belirleyiciliği yoktur. Türk Ordusu’nun 24 Temmuz 2015’te başlayan terörle mücadele kararlılığı PKK’yı silip süpürmüştür. PKK hezimete uğradığı için onun siyasi ayağı HDP kriz yaşıyor. Zaten PKK elebaşları da köşeye sıkıştıklarını itiraf etmişlerdi. O nedenle parçalanmaları, birbirlerine düşmeleri çok normaldir. Şimdi kitlelerine moral verebilmek için ‘sokağa çıkmak’, ‘eylem yapmak’ gibi çağrılar yapıyorlar. Öyle bir güçleri de yok. Terörün bastırıldığı ortamda halkı kandıramadıkları ve zorlayamadıkları görülmüştür. Çünkü fikri meşruiyetleri yoktur. Ya beyaz bayrak çekeceklerdir, ya da ezileceklerdir.”
BİRBİRLERİYLE ÇELİŞTİLER
PKK ele başları da yaptığı açıklamalarda bir yandan sıkışmışlık nedeniyle sonuçların normal olduğunu anlattı. Diğer yandan da HDP yönetimini suçladı. PKK ele başlarından Murat Karayılan önceki gün Sterk TV isimli propaganda kanalında, “Açık ki, Türkiye Cumhuriyeti sisteminin biçimlendirdiği sosyoloji, bir Kürt Ale-vinin Cumhurbaşkanı olmasına yol vermiyor. AKP-MHP-Ergenekon’un öncülüğündeki bu iktidar, aldığı mirasa da dayanarak bir sosyoloji yaratmıştır. Bu sosyoloji, Türk ırkçısı ve Sünni dincidir. Türk-İslam sentezine dayalı dincilik-ırkçılıkla yoğurmuşlar.” yorumunu yaptı.
Duran Kalkan da örgütün Serxwebûn isimli yayın organında bir yazı kaleme alarak HDP’yi elit ve toplumdan kopuk olmakla ve fazla solcu davranarak İslamcı Kürtleri kucaklayamamakla eleştirdi.
‘YAHU BİZE NE OLUYOR’
“Kürt özgürlük hareketinin yarattığı hazır kitleye dayanıyorlar, nasıl olsa kitle hazır, çok fazla gerek yok gibi bir havaları var.” diyen Kalkan, “ideolojiden kaçma” nitelemesiyle HDP yöneticilerinin yeterince PKK tezlerini savunamadığını kaydetti.
PKK’nın Yeni Özgür Politika isimli Avrupa merkezli yayın organında yazarlık yapan Veysi Sarısözen de HDP’nin PKK olduğunu vurguladı. Aslolanın “gerilla savaşı” ve “serhildan” olduğunu savundu. Sarısözen, PKK kayıplarını “şehit” olarak anarak, “Yahu! Bize ne oluyor, bırakın da kazanamayanlar yasa bürünsün. Hemen her gün dal gibi gençlerin şehitlik haberleri var. Faşizm şartlarında ‘legalist ve parlamentarist’ hayaller yaratma, aşırı beklentiler pompalamaktır.” diye seslendi.
‘MİT İLE GÖRÜŞEN HDP KURYESİ KİM’
HDP’nin eski milletvekillerinden Hasip Kaplan’dan da tartışmalar sırasında dikkat çeken bir çıkış geldi. Kaplan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Sırrı Süreyya Önder ve Selahattin Demirtaş’ın aynı gün İstanbul’da konuştuklarını ve avukatlarının aynı zamanda itiraz ettiğini belirterek HDP Meclis Grup Başkanvekilliğine getirilen Önder’in tahliye edilip Demirtaş’ın hâlen tutuklu olmasını bir hukukçu olarak anlamadığını yazdı. “Biri bana açıklayabilir mi?” diyen Kaplan ardından “MİT ile görüşen HDP kuryesi kim? Herkes ‘Çözüm gerçeği nedir’ açıklasın, yeter!” diye konuştu.
Gazeteci İsmail Saymaz, Sırrı Süreyya Önder’e dayanarak MİT’in Önder üzerinden Selahattin Demirtaş’a Abdullah Öcalan’ın yerine geçme teklifi yaptığını iddia etmişti.