Şehidim sığmaz zamana
Kaçıncı gelişim zulüm topraklarına,
kaçıncı kavim, kaçıncı budun, kaçıncı ulus,
İnsanı, insan zulmünden koruduğum?
Hangi yüzyılda, kimin için,
hangi dağ, hangi vadi, hangi meydan savaşında
can verdim?
Neydi adım, kimdim ben?
Orta Asya steplerinde Alper Tunga,
Kültigin,
Harezm'de Celalettin,
Anadolu'da Pir Sultan mıydım?
Şeyh Bedrettin,
Ahi Evran, Dede Korkut mu?
Naime Hatun mu Çukurova'da,
Şerife Bacı mı İstiklal Yolu'nda,
Kara Fatma mı düşman peşinde
Çanakkale'de 57. Alay mı?
Havranlı Seyit Onbaşı,
Koca Yusuf muydum?
Kaç defa yüzdünüz Nesimi derimi,
Hallacı Mansur gözlerime
Bolu Dağlarında mil çektiniz
Köroğlu çıkmadım mı önünüze
geçit vermez bellerde?
Kaç kez Hiroşima'da bombaladınız
Çocukluğumu…
Doymadınız mı hâlâ,
bir deri bir kemik etlerimi yemekten,
Filistin, Mısır, Tunus, Libya'da
peşimde koşmaktan.
Yemen, Irak, Suriye'de
kafamı kesmekten,
kanımı dökmekten
bıkmadınız mı?
Bıkmadınız mı yenilmekten,
Denize dökülmekten,
Bozgunlara uğramaktan?
Hâlâ anlamadınız mı?
Attilâ'yı, Fatih'i, Mustafa Kemal'i
Benim, benim, benim işte!
Binlerce yıl saldırıp durduğun
binlerce yıl dayak yediğin!
Çekin ellerinizi illerimden,
Sur'dan, Şırnak'tan, Hakkâri'den
İstanbul, İzmir, Ankara'dan.
Yeniden kurşunlarım hepinizi,
Ömer Halis ellerimden,
çivilerim çarmıhta
bütün şehit gözlerimden.
Ben şehidim.
Ölümsüzlüğe bile sığmam,
Sen anlayamazsın vatan sevgimi,
milyonlarca yıl içinde
anlamadığın gibi.
Unutma,
Ellerim yakanda,
Ellerim gırtlağında, ciğerinde.
Gözlerim üzerinde!
Binlerce kez ölsem de,
her yeniden gelişimde,
nefesim ensenizde olacak,
Ensenizde!