Şehit anneleri de yardımlardan yararlanmalı

Kılınç, halkın 15 Temmuz 2016’dan sonra şehit yakınları ve gazilerimize verilmek üzere devletin açtığı hesaplara yardımda bulunulduğunu belirtti.

Açıklamada, 2 yıl boyunca toplanan paraların hak sahiplerine ödenmemesi üzerine Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın gazi, şehit eşlerine ve şehidi bekar olanların annelerine belirlenen miktarın ödendiği aktarıldı.

‘MİRAS HAKKINDAN MAHRUM’

Yeni düzenlemeyle şehidin annesinin şehit yakını olarak sayılmamasına tepki gösteren Kılınç, şunları ifade etti:

“Bilindiği üzere Şehitlik sonrası hukukumuz gereği mirasçılık belgesi çıkartılır ve vefat sonrası mirasçılara pay oranları ile belirlenir. Nitekim evli olan bir şehidin çocuğu yok ise %50 Şehit eşi %25 Şehit annesi %25 Şehit babası olarak haklardan yararlanması gerektiği medeni kanunumuzda özellikle belirtilmekte ise de Kurulan vakıf yönetimi kanun dışı ve adil olmayan bir şekilde sadece yönetim kurulu kararı ile şehit evli ise eşini, şehit yakını olarak tanırken şehidi doğuran vatansever olarak yetiştiren anneyi ise şehit yakını olarak tanımayıp yok sayarak mirasçılık hakkından mahrum ederek hukuksuzca ve kanun dışı bir işlevi yapmıştır.

“Devletimiz Şehit yakını olarak; Şehidin Anne ve Babası, Şehidin eşi ve çocukları olarak tanımış ve kimlik kartı vermiştir. Şehidini dünyaya getiren bir annenin şehit yakını olarak en başta yer alması gerekirken bunun vakıf yönetimi tarafından dikkate alınmadığını görmek ne yazık ki bizlerin ve o eli öpülesi annelerin üzüntü duymasına sebebiyet vermiştir.

“Anayasamızın ve Medeni kanunumuzun verdiği hakların gerçek sahiplerine adil olarak teslim edilmeyip kendi başına buyruk bir şekilde yönetim kurulu tarafından alınan karar adaletten uzak ve hukuksuz olarak tanımlanmaktadır.

‘VAKFIN KARARI TALİHSİZ’

“Hiçbir şehit annesinin para pul ile işi zaten olamaz. Vakıf yönetim kurulunca alınan kararın evli olan şehitlerimizin eşlerini muhatap alıp, şehidi bekar olan annelerin yok sayılması ve şehit yakını olarak değerlendirilmemesi büyük bir talihsizliktir.

“Vakıf yönetimine yapılan bu yanlıştan dönülmesi hususunda 4 yıldan beri yapmış olduğum sözlü ve yazılı müracaatlarımız ne yazık ki dikkate alınmamıştır.

“15 Temmuz hain kalkışmanın 8. anma yıldönümünde üzüntü duyulan bu durumu gündeme getirmek zorunda bırakıldığımızı ve istemeyerek de olsa bu tarihten sonra da hukuki yollara başvuracağımızı belirtmek isterim.”