Şehit babası: O gece düşmanı gördük
Polis Muhammet Oğuz Kılınç, son kurşununa kadar darbecilerle savaştı, şehit düştü. Babası, “O gece NATO'yu, ABD'yi yani düşmanı gördük. Emperyalizme karşı nesilleri uyarmalıyız.” dedi.
Muhammet Oğuz Kılınç, 15 Temmuz gecesi geçici olarak gönderildiği Ankara Emniyet Müdürlüğündeydi. O günün mesaisini bitirdikten sonra evinde dinlenirken saat 20.00 sularında darbe girişimini haber alır almaz harekete geçti. Bir taksiye bindi ve Emniyet Müdürlüğü binasına geri döndü. Emniyetteki silahları depodan çıkardı, arkadaşları arasında bölüştürdü son kurşununa kadar FETÖ'cülerle savaştı. Başından ağır yaralandı ve kurtarılamayarak şehit oldu.
‘DARBECİLERİN HELİKOPTERLERİNE ATEŞ AÇTI’
Muhammet Oğuz Kılınç’ın babası Zeki Kılınç, 15 Temmuz Vatan Şehitleri ve Gazileri Derneği’ni kurdu. Darbe girişiminin failleri FETÖ'cülerle ilk karşı karşıya gelişi değildi Kılınç ailesinin. Aynı zamanda Emniyet-Sen’in kurucularından olan emekli polis Zeki Kılınç, FETÖ’nün yasadışı dinleme faaliyetlerinin mağdurlarından biri. Kılınç ve diğer mağdurların dönemin emniyet yetkililerine karşı hukuk mücadelesi yıllarca devam etti. Babasının mücadeleci ve öncü özellikleri Muhammed Oğuz Kılınç’da da vardı. Muhammet Oğuz Kılınç, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına ulaşır ulaşmaz silah deposunun kilidini kırmış, uzun namlulu silahları alıp, amir ve arkadaşlarına dağıtmış, kendisi de bir MP5 almış. Arkadaşları ile birlikte bina çevresindeki aydınlatma lambalarını kırıp, FETÖ'cülerin kullandığı helikopterlere ateş açmış.
Zeki Kılınç kahramanca çatışan oğlu ile 00.14’te görüştüklerini anlatıyor. “Baba görevdeyim. Önemli değil. Sıkıntı yok. Aslında var da yok. Allah’a emanet ol, görüşürüz” diyerek babası ile vedalaştı. Muhammet Oğuz Kılınç, 100 kadar arkadaşı ile caddede toplanıp mücadele verdi.
‘MEKÂNI CENNET OLSUN’
Zeki Kılınç oğlunun şehit olduğu haberini 16 Temmuz günü aldığını anlatıyor: “Saat 12.50 sularında telefon geldi. ‘Oğuz ayağından yaralandı. Gelin’ dediler.”
Telefonu kapattıktan 10 saniye sonra Kılınç aynı numarayı tekrar aramış. Şunları söylemiş: “Amirim! Ben 52 yaşında 29 yıllık polisim. Şunu bilin ki oğlum şehit olduysa da bana, mekânı cennet olsun, diyebilirsiniz.” Aldığı yanıt, “Mekanı cennet olsun” olmuş.
‘GÖREVİMİ YAPTIM BABA’
Kılınç, Muhammet Oğuz’u son yolculuğuna uğurlamadan önceki görüşünü de şöyle anlattı: “'Ben görevimi yaptım baba’ dercesine gökyüzüne bakıyordu oğlum. Ona her zaman söylemiştim: ‘Önemli olan kolayı değil, zoru başarmaktır. Kolayı herkes başarır. Kimsenin yapamadığı bir işi yaptığında mutlu olacaksın. Olacaksan en iyisi, en mükemmeli olacaksın. En iyisi ol da istersen çöpçü ol. Sokakları en iyi temizleyen çöpçü olarak anıl’ demiştim.”
‘DÜŞÜNME VAKTİ DEĞİLDİ’
Zeki Kılınç 15 Temmuz şehitleri için de şöyle konuştu: “Evlatlarımız o gece, bu asil milletin, Peygamberimiz tarafından övülen bir millet olduğunu, şehitler tepesinin boş olmaması gerektiğini ve oradaki kardeşlerini hatırladılar. Bilal-i Habeşi’yi, Hz. Sümeyye’yi, Ulubatlı Hasan’ı, Seyit Onbaşı’yı, Kara Fatma’yı ve Şerife Bacı’yı hatırladılar. O gece farklıydı. Dünyalıkları düşünme vakti değildi. Gerektiğinde bedel ödemek gerekiyordu. Vatan ve bayrak için koşarak gidilmez miydi? Nitekim gittiler. Arkalarına bakmadan. Ölümü korkutarak. İlk öncülerden olarak.”
“Türk Polis Teşkilatı ile gurur duyuyorum. Tek tabanca ile tanklara ve ağır silahlara karşı büyük bir direniş sergilediler. Darbeye karşı vatandaşlarımıza öncülük ettiler. Halkla her zaman iç içe yaşadıkları için bunu başarabildiler.”
‘O GECE DÜŞMANI GÖRDÜK: NATO’
Zeki Kılınç oğlu Muhammet Oğuz ile bir ağızdan söyledikleri türküyü sık sık dile getirdiğini anlatıyor.
“Gez oğlum
Vatanına göz dikeni ez oğlum
Dostun kim düşmanın kim sez oğlum
Tarihini şerefinle yaz oğlum…
Ve devam ediyor;
“Bu ülkede ki tüm darbelerde emperyalizmin parmağını hep seziyorduk. Bu darbe girişiminde, İncirlik'ten kalkan uçaklarla biz bir kez daha gördük düşmanı. NATO emperyalistleri, Müslüman Milletlerin bir adım öne geçmemesi için darbe üstüne darbe indirdi. Ülkemizi boyunduruk altında tuttu. Ama 15 Temmuz’da Türk Milleti buna da dur dedi. Emperyalizm 15 Temmuz’da yenildi. Ona ve işbirlikçilerine karşı şahlanışımız durmadan devam edecek.
“Oğlumu kendi ellerimle toprağa koyduğumda yanına uzandım ve söz verdim; oğlum en zor olanı başardı. Vatan bayrak ezan uğruna gözünü kırpmadan can verdi. Bundan sonra o kahramanlarımızı anlatmak, emperyalizmin gizli açık saldırılarına karşı nesilleri uyarmak bizim boynumuzun borcudur. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in 50 yıldır yaptığını bundan sonra bizler de yapacağız.”