Şehitlerimiz Filistin davasına bağlılık senedimiz
Vatan Partisi, Filistin direnişine 1970’lerin başından beri en kararlı desteği verenlerin başında geliyor. Bu uğurda şehitler veren partinin lideri Doğu Perinçek, Filistin direnişi ile ‘kan kardeşi’ olduklarını belirtiyor. Yazdığı ‘Filistin Cephesi’ kitabında o kahramanlar tüm yönleriyle anlatılıyor


7 Ekim 2023 Aksa Tufanı Harekâtı’yla başlayan son kutsal taarruzun ilk gününden bu yana Türkiye’de kalpler HAMAS önderliğindeki direnişle birlikte çarpıyor. Vatan Partisi, geçmişte olduğu gibi bugün de Filistin direnişine tam destek veriyor. Son olarak, 13 Şubat 2025 günü Ankara’da Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa'nın katılımıyla “Direnen Filistin'e Selam!” ismiyle görkemli bir etkinlik yapıldı. Gecede Vatan Partisi’nin Filistin’de verdiği şehitler de özel olarak anıldı. İşte 21 Şubat, yani bugün, o kahramanların şehadetinin yıldönümü.
1973’te Filistin direnişine destek vermek için savaşmaya giden dokuz Vatan Partili devrimci, İsrail deniz piyadeleri tarafından 21 Şubat günü şehit edildi. Bora Gözen, Gürol İlban, Cafer Topçu, Ali Kiraz, Şükrü Öktü, Kerim Öztürk, Yücel Özbek, Ahmet Özdemir ve ismi tespit edilemeyen bir devrimci, Nahr el Bared kampında şehit olan fedailer. Bir de İsmet Dişbudak var. O da 1971 yılında İsrail Büyükelçiliği önünde dokuz fedaiden önce şehit oldu.
Vatan Partisi’nin Filistin direnişine verdiği desteği ve şehitleri anlatan önemli bir kaynak yayımlandı. Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in kaleminden “Filistin Cephemiz” kitabı Ekim 2024’te çıktı. Perinçek, kitapta Filistin direnişine verdikleri desteği ve şehit arkadaşlarını şu ifadelerle anlatıyor:

ŞEHİT KANLARI DAVAYA BAĞLILIK SENEDİDİR
“Biz Vatan Partisi olarak Filistin halkıyla kan kardeşiyiz. Filistin’deki parti şehitlerimizin kanları, Filistin halkının şehit kanlarıyla birbirine karışmıştır. İsrail deniz piyadelerinin 1973 yılının 21 Şubat günü Nahr El Bared kampına yaptığı çıkarmada, dokuz arkadaşımız şehit oldular. Oradaki şehit mezarlığımızda başlarında Merkez Komitesi üyemiz Bora Gözen’in de bulunduğu arkadaşlarımız yatıyor. Filistin’in özgürlüğüne armağan ettiğimiz canımız ve kanımız, bizim için Filistin davasına bağlılık senedidir.
“Biz Filistin halkının zafer kazanacağını kendi adımız gibi biliyoruz. 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı Harekâtı’yla başlayan o mukaddes taarruzun ilk gününden bu yana kalplerimiz her koşulda HAMAS önderliğindeki direnişle birlikte çarpıyor.
“Millî kurtuluş için silaha sarılmak, Filistin halkının meşru hakkıdır. O zaman dünya kamuoyunda ve Türkiye'de HAMAS'a karşı bazı tezviratlar yayılıyordu. Türkiye'de tek başımıza karşısına dikildik. Yüz binlerin katıldığı Filistin ile dayanışma hareketlerinin en ön safında yer aldık. Bugün Türkiye kamuoyunun ezici çoğunluğu artık Filistin halkının yanındadır. AK Parti hükümeti de bu süreçte tavrını olumlu yönde değiştirdi. Böylece Türkiye, Filistin direnişinin çevresinde kenetlendi.
TÜRKİYE’NİN ZORUNLU ASYA ROTASI
“ABD ve İsrail, Türkiye’yi bölmek istiyor, ‘Kürdistan’ adı altında ikinci bir İsrail kurmak istiyorlar. Bir İsrail var bir de sözüm ona Müslüman olan bir İsrail yapacaklarmış. Türkiye varken, bu emellerine ulaşmaları imkânsızdır.
“Bu koşullarda Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan başkanlığındaki yönetim, 2023 baharından sonra girdiği ABD ve İsrail ile uyumlu siyaseti sürdüremez. Israr ederse, Türkiye ABD denetimine boyun eğmeyecek ve Üretim Ekonomisi’ni kuracak bir Millî Hükümet kurma yeteneğine sahiptir. Ülke güvenliğini sağlama ve Üretim Ekonomisi kurma zorunluluğu nedeniyle Türkiye’nin yükselen Asya Uygarlığı’nın ön mevzilerinde konumlanması kaçınılmazdır.
“İniş çıkışlar olsa da Türkiye, stratejik olarak Atlantik zincirlerini kırma sürecine girmiştir ve Asya'ya doğru gidiyor. Bu mücadeleye Vatan Partisi önderlik ediyor.
İKİNCİ İSRAİL GİRİŞİMİNİ BOZDUK
“Süreç, dünü ve yarınıyla zorludur, çetindir. 2008-2014 yılları arasında Vatan Partisi'nin kadroları, Genel Başkanları dahil, Türk Ordusu’nun komutanlarıyla birlikte hapse atıldı. Bu bir ABD-İsrail komplosuydu. Amaçları, İkinci İsrail’i kurmaktı.
“O koşullarda Silivri’de dağ başındaki bir hapishanenin önüne 100 bin insanı üç kez yığarak o duvarları yıktık. ABD-İsrail-NATO tertibini bozduk ve yalnız kendi önder kadrolarımızı değil, Türk Silahlı Komutanlarını da kurtardık. Böylece Türk Ordusu, ABD’nin terör örgütlerine ve darbe girişimlerine karşı silahla mücadele yeteneğine kavuştu ve ABD’nin hakimiyet alanlarına girdi.
“Yine 15-16 Temmuz 2016 ABD darbesine karşı mücadelede tarihî bir görev yaptık. O gece Vatan Partisi’nin ve vatansever güçlerin dik duruşu sonucunda, ABD’nin FETÖ darbesi, Türk Ordusu ve Türk milleti tarafından ezilmiştir. ABD’nin Gladyo örgütlenmesi silah gücüyle dağıtılmış, Ordunun, Polisin ve Yargının içindeki yüz bini aşan yeraltı kadrosu temizlenmiştir. Artık ABD’nin Türkiye içinde silahlı bir örgütlenmesi yoktur. Bu, tarihî bir olaydır. Bugün Türkiye hapishanelerinde NATO generalleri yatmaktadır. Türkiye’nin bugün en büyük hakikati budur.
HESAPLAŞMA VE BÜYÜK KARAR
“Süreç devam ediyor. Türkiye’nin millî güçleri, ABD ve İsrail yanlısı güçlerle hesaplaşmaya gidiyor. AK Parti dahil sistemin bütün partileri, Milliciler ile Atlantikçiler arasında bölünüyor. Önümüzdeki yaklaşık üç-dört yıl içinde, Türkiye ile Atlantik Sistemi arasındaki hesaplaşma, Türkiye’nin zaferiyle sonuçlanacaktır. Vatan Partisi, Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı tutarlı tavrıyla bu mücadelenin önderidir. Bu süreçte Asya'da saf tutan bir Millî Hükûmet kurulacaktır.
“Türkiye imparatorluk ve millî demokratik devrim gelenekleriyle, ekonomik birikimiyle ve erdemli insan kaynaklarıyla başı dik yaşamak için bütün olanaklara sahiptir. Vatan Partisi, bu büyük mirası seferber ederek, Üreticilerin Millî Hükûmeti’nin kurulmasında önder konumlarda olacaktır. Türkiye, Bağımsızlık ve Üretim Devrimi için büyük bir kararın eşiğindedir. Bu karar, bizi bin yıllık kardeşimiz olan Filistin Devleti ve halkıyla aynı cephede buluşturacaktır.
ŞEHİTLERE SESLENİŞ
“23 Aralık 2023 günü Tahran’da toplanan ‘Filistin Konulu Siyasî İstişare Konferansı’nda yaptığım sunuşun son sözlerini şöyle bağlamıştım:
“Burada İsrail siyonizmine karşı savaşta, Filistin Nahr el Bared’de dokuz yoldaşını şehit vermiş olan Vatan Partisi adına bulunuyorum. Bütün şehitlerimize Büyük Şair Firdevsî’nin dizeleriyle sesleniyorum: ‘Şehitler toprağın altından kalkma ve Filistin için mücadele zamanıdır.’
Bugün Filistinli olmak, kahraman olmaktır.
Hepimiz Filistinliyiz.
Filistin halkı ölmekten korkmuyor.
İsrail askeri ölmekten korkuyor.
Savaşı ölmekten korkmayanlar kazanır.”
Nasıl şehit oldular?
“Filistin Cephemiz” kitabında, Vatan Partili dokuz devrimcinin şehit edildiği sadırı şöyle anlatılıyor:
“1970-1973 yılları arasında Lübnan'da Vatan Partisi (o zamanki adıyla Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi) fedailerinin bulunduğu üç ayrı kamp vardı. Merkez Komitesi Üyeleri Ömer Özerturgut ve Bora Gözen, İhtilalci Gençlik Birliği Başkanı Kerim Öztürk, Merkez Köylü Bürosu Yöneticisi Cafer Topçu, Partimizin kadrolarından Ahmet Özdemir, Yücel Özbek, İsmet Dişbudak, Ali Mercan, Ali Ergun, Hüseyin Tüysüz, Atıl Ant, Ayhan Özer, Ümit Ağca, Müfit Özdeş, Faik Bulut, Cem Somel, Sabetay Varol, Cengiz Çandar, Şahin Alpay ve Partinin yurtdışı kadrolarından Ali Kiraz, Gürol İlban ve Şükrü Öktü, çeşitli dönemlerde Golan Tepeleri, Reşadiye ve Nahr El Bared kamplarında askeri eğitim gördüler.
“TİİKP Merkez Komite Üyesi Bora Gözen ile TİİKP Davası sanığı iken Mamak Askeri Cezaevi'nin tarihinde bu cezaevinden kaçan tek kişi olan İhtilalci Gençlik Birliği Sorumlusu Kerim Öztürk ve Merkez Köylü Bürosu Yöneticisi Cafer Topçu ile Parti kadrolarından Ali Kiraz, Gürol İlban, Şükrü Öktü, Ahmet Özdemir ve Yücel Özbek, 21 Şubat 1973 günü MOSSAD-MİT işbirliği ile uygulanan bir deniz çıkartması sonucu Filistin'de şehit edildiler.
İSRAİL DENİZ PİYADELERİNİN NAHR EL BARED HAREKÂTI
“İsrail saldırganlarının Lübnan'daki Filistin Kurtuluş Örgütü'ne karşı 21 Şubat 1973 günü düzenledikleri saldırı, Trablus yakınlarındaki Nahr El Bared (Soğuk Nehir) ile Beddavi mahallelerini hedef almıştı. Bu mahalleler, Filistinli mültecilerin yoğun olarak bulundukları yerlerdi. İsrail Deniz Kuvvetlerine ait bir savaş gemisi, Türk devrimcilerinin de bulunduğu kampa ve çevresine önce bomba yağdırdı. Ardından İsrail komandoları savaş gemileriyle yaklaştıkları Lübnan kıyılarından helikopterle karaya çıktılar ve çatışma başladı.
“Nahr El Bared'teki fedai kampında, yedi kadar Filistinli fedai ve on iki Türkiyeli arkadaşımız bulunuyordu. Bunlar, üç ayrı yerdeydiler. Yedi Filistinli, ismini bilmediğimiz bir Türkiyeli ve Faik Bulut arkadaşımız, kamp içinde ayrı bir konumdaydılar. On Türkiyeli devrimci ise başka bir odada bir arada kalıyorlardı. Ancak bunlar ikişer ikişer nöbete kalkıyor ve nöbet yerinde nöbet tutuyorlardı.
“O gece nöbetçi komutanı Bora Gözen'di. Saldırıda ilk şehit düşen nöbetçi Ali Kiraz oldu. Nöbetçi komutanı Bora Gözen, mermileri bitince süngülenerek şehit edildi. Kampta bulunan Kerim, Cafer, Gürol, Şükrü, Ahmet ve Yücel'in silahları bir gün önce toplanmıştı. Kapılarının önünde yalnızca MC tipi bir makinalı tüfek duruyordu. Ancak İsrail komandolarının yoğun ateşi altında makinalıyı kuramadılar. El bombalarıyla şehit edildiler. Onlarla birlikte olan Ali Ergun ve Hüseyin Tüysüz ise yaralı olarak kurtuldu. Faik Bulut esir olarak İsrail'e götürüldü, 7,5 yıl hapiste kaldı. Bora Gözen ve arkadaşları, vatanlarından uzaktaki şehitlikte, Filistinli kardeşleriyle birlikte yan yana yatıyorlar.
BASKIN GECESİ
“Kural olarak nöbetçi komutanın Arap olması gerekirken, baskın gecesi bu görev Bora Gözen'e verilmiş. Saldırıdan hemen önce Bora Gözen, nöbet değişimi için Faik Bulut'u uyandırıp, deniz kıyısındaki nöbet yerine yöneliyor. Ali Kiraz ise nizamiye kapısı nöbeti tutuyor. Faik Bulut giyinip çıkıyor. Denize doğru yürüyor. Daha birkaç adım atmışken, okul duvarının dibinden, kısa menzilli silahla tarama başlıyor.” Faik Bulut, ‘Filistin Rüyası’ adlı kitabında ‘İhanete uğramıştık. Saldırganlar kampın konumunu çok iyi biliyorlardı.’ sözleriyle olayın ayrıntılarını paylaşıyor.
Mehmet Eymür: Operasyon MOSSAD’la birlikte yapıldı
ESKİ MİT Kontr-Terör Merkezi Başkanı Mehmet Eymür, dokuz Türk devrimcisinin katledilişinde oynadığı rolü, hem Ergenekon davasında tanık olarak dinlendiği duruşmada hem de ABD’de kurduğu “atin.org” adlı internet sitesinde açıkladı. 2012’deki Ergenekon davası duruşmasında Genel Başkan Doğu Perinçek Eymür’e “1973’te Lübnan’da bulunan genç Türk devrimcilerinin MOSSAD’la işbirliği yapılarak oradaki arkadaşlarımızı öldürme işi içinde oldunuz mu?” sorusunu yöneltti.
Vatan Partili gençleri MOSSAD operasyonuyla şehit ettiklerini itiraf eden Eymür, "Lübnan'daki kampla ilgili gerekli istihbaratı MİT olarak biz verdik. MOSSAD da kampa operasyon düzenledi.” dedi. Eymür, operasyonun “MİT ile ABD ve İsrail servisleri” işbirliğiyle yapıldığını atin.org internet sitesinde de şöyle anlattı:
“1973’ün Ocak ayında Milli İstihbarat Teşkilatı’na iki dost istihbarat servisinden bir bilgi geldi. ABD ve İsrail servislerinden gelen bu bilgiye göre ‘Kara Eylül Örgütü’ne mensup iki Filistinli terörist, Türkiye veya Avrupa’da eylem yapmak üzere, patlayıcı ve silah yüklü Mercedes marka bir araba ile Suriye üzerinden Türkiye’ye giriş yapacaklardı. Haberin alınmasından birkaç gün sonra, Kara Eylül Örgütü mensupları Mercedes otomobilleriyle Cilvegözü hudut kapısından giriş yaptılar. İstanbul girişinde Mercedes araçlı iki Kara Eylül militanı, MİT mensupları tarafından gözaltına alındı. Arabanın iki yanındaki boşluklar silah ve patlayıcı ile doluydu. Gelişmeler, MİT’in Ankara’daki karargâhı tarafından bilgi veren dost servislere bildirilmiş, İsrail’in iki uzmanını Türkiye’ye yollama talebi karargâh tarafından uygun karşılanmıştı. Neticede biri MOSSAD’dan, diğeri İsrail Hava Kuvvetleri İstihbaratından, iki görevli İstanbul’a geldiler.”
Vatan Partili Filistin şehitlerinin mezarları
Filistin direnişine destek için gittikleri Lübnan’da şehit düşen Vatan Partili devrimcilerin mezarını 51 sene sonra Aydınlık gazetesi muhabirleri Gürkan Demir ve Özgür Altınbaş buldu. İsrail deniz piyadelerinin operasyonunda şehit edilen Vatan Partililer, Trablus kentinde bulunan Enternasyonal Dayanışma Mezarlığı’nda yatıyor. Şehit olan Vatan Partililerin mezar taşlarında dokuz Vatan Partili’nin Filistin cephesinde kullandıkları isimleri yer alıyor. Dikkat çeken bir nokta da şehitlerin soy isimlerinin beton ile kapatılmış olması.