Şehriban Bayazıt son yolculuğuna uğurlandı
Vatan Partisi Mannheim Temsilciliği Üyesi Şehriban Bayazıt, önceki hafta sonsuzluğa uğurlandı.
Waldmohr kasabasında düzenlenen cenaze törenlerine, Bayazıt’ın ailesi ve arkadaşlarının yanı sıra çok sayıda Vatan Partisi üyesi de katıldı. Törende konuşan Vatan Partisi Avrupa Temsilcisi Ali Mercan “Bizimle ömrünün sonuna kadar paylaştığı arkadaşlık toplumu için, kardeşlik toplumu için mücadelemizi, O’nun hatırasına bağlı kalarak sürdüreceğiz. Önümüzde çok çetin günler Türkiyemizi beklemektedir. Şehriban arkadaşımızın verdiği azimle mücadelemizi sürdüreceğiz. O, son gününe kadar fikirlerine bağlı kalmıştır.” dedi.
‘ÇANTASINDA AYDINLIK, BAŞINDA KIRMIZI ŞAPKASI…’
Vatan Partisi Mannheim Temsilcisi Naşide Ayhan da şunları söyledi: “Şehriban deyince akla, Aydınlıkçı olmak gelir, Aydınlık Gazetesi gelir, Teori Dergisi gelir. Elbette Vatan Partisi gelir. Her zaman bir siyah çantası, içinde Aydınlık Gazetesi ve Teori Dergisi olurdu, başında da kırmızı şapkası” diyen Ayhan, ölümünden sonra Bayazıt’a yazdığı mektubundan şu sözleri alıntıladı: “Şehriban, sen inancından hiç ödün vermeyen, kararlı, başı dik, devrimci yürekli, pes etmeyen umudunu hiç yitirmeyen güçlü bir kadındın. Canım arkadaşım, çaresiz bin hastalığa yakalandın. Kanser ile mücadelen 6 yıl sürdü. Hiç umudunu yitirmedin. Seni hiç unutmayacağız.”
Vatan Partisi Mannheim Temsilciliği yöneticisi Uğur Albayrak “Şehriban Bayazıt arkadaşım çok dost, kadirşinas ve mütevazi biriydi. Onun gibi saf ve temiz ruhlu birine az rastlarsınız. Biz onun bu meziyetlerinin kıymetini bildik ve ona tüm partili arkadaşları olarak arkadaş, kardeş abla ağabey ve yoldaş olduk” dedi.
‘OKUYA OKUYA AYDINLIK’LA TANIŞTIM’
Mayıs ayı başında hayatını kaybeden Şehriban Bayazıt, Vatan Partisi ile tanışmasını partili arkadaşlarına anlattı. Küçük yaşta ağabeyleri üzerinden kitap okumaya başladığını ifade eden Bayazıt, babasının tepkilerine rağmen meraklı olduğunu paylaştı. Partililerle bir sohbette “Sen kitap istiyor musun diye sordu, dedim ki istiyorum ama ağabeyler vermiyor. Sonra “Irazcanın Dirliği”, Fakir Baykurt’un kitabı ile başladım kitap okumaya. Orhan Kemal, işte şundan bundan derken Aydınlık’la tanıştık” diyen Bayazıt, üye olma sürecini ise şu sözlerle özetliyor:
“Almanya’ya gelince bizim Bülent ağabey var, Bülent Atalay. Onlar partililerle Saarbrücken’de oturuyorlardı, konuşuyorlardı. Sonra ben Halkın Sesi’ne abone olmak istediğimde babam yine tepki gösterdi. Bülent ağabey dedi ki ‘Niye öyle diyorsun, çocuk okumak istiyor’. O yine babamı kızdırdı. Dedi ki ‘Almanya’ya gidersen seni okula gönderirim’. Halbuki benim yaşım büyüktü, gelirsem çalışırdım. Bülent ağabey beni abone yaptı, öyle de Aydınlıkçı oldum. 1993’te de partiye de üye oldum”