22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şeker hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?

Şeker hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?
A+ A-
Doç. Dr. Fehmi Katırcıoğlu

Çevremden şeker hastalığı hakkında pek çok şey duyuyorum. Geçtiğimiz günlerde ben de şeker hastalığı tanısı aldım. Bu konuda bizi bilgilendirir misiniz?

Şeker hastalığı iyi izlenmediği zaman olumsuz yan etkileri olan yaşamı tehdit eden bir hastalıktır. Ülkemizde yaklaşık 2 milyon şeker hastasının ve 2 milyon kadar da gizli şeker hastasının olduğu tahmin edilmektedir. Şeker hastalığı eski çağlardan beri bilinen, hayat boyu süren bir hastalıktır.

OLUŞUMU

Vücutta çeşitli organları etkilemesi ve bozması yanında yol açtığı sosyal ve ekonomik sorunlar nedeni ile çağdaş toplumun sosyal bir hastalığı ve problemi olmuştur. Şeker hastalığı, pankreasta yapılan ve kan şekerini düşürücü bir işlevi olan insülin hormonunun yokluğu veya azlığı veyahut da etkisizliği sonucu oluşur. Kanda şeker (glikoz) seviyesi yükseldiğinde (örneğin yemeklerden sonra olduğu gibi) pankreastaki beta hücrelerinden insülin kana salınır. İnsülin vücutta çeşitli dokulardaki (karaciğer, kas ve yağ dokuları gibi) hücrelerde bulunan almaç adı verilen insüline duyarlı alıcılara bağlanarak kandaki şekerin hücreler içine girmesine ve buralarda yakıt olarak kullanılıp enerji oluşmasına imkan sağlar. Vücutta insülin yokluğu ya da insülin var olduğu halde etkisiz bulunduğu durumlarda kandaki şeker hücreler içine giremez ve bu şekilde kan şekeri yüksek bir seviyeye çıkar.

İKİ TİP ŞEKER HASTALIĞI

Tip 1 diyabette vücutta insülin eksikliği veya yokluğu söz konusudur. Tip II diyabette ise insülin salgılanmakta, fakat etkisi yeterince olmamaktadır. Tip 1 diyabet genellikle çocuklarda, gençlerde, seyrek olarak da yetişkinlerde görülebilir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde oluşmakla beraber bu tek başına yeterli değildir. Bunun yanında vücudun müdafaa sisteminde yer alan akyuvarlar ve birtakım hücrelerin normalde yabancı maddeler ile savaşması yerine kendi pankreas beta hücrelerine hücum etmesi gerekir. Bu saldırıları başlatan, tetiği çeken çeşitli faktörler vardır. Bunlar virüs enfeksiyonları, çeşitli kimyasal ve toksin maddeler, stres ve gıdalar (örneğin süt çocukluğu döneminde inek sütü ile beslenme, ayrıca tütsülenmiş gıdalar). Bu şekilde insülin salgılayan hücreler gittikçe harap olur ve insülin salgısı da azalır. Bu yüzden tip 1 diyabetin tedavisi sadece insülin hormonunu dışardan enjeksiyonla vermektir. Tip 2 diyabetin oluş şekli ise tamamen farklıdır. Kalıtım önemli bir rol oynar. Ailelerinde diyabet hikayesi olanlarda görülme olasılığı daha fazladır. (Özellikle 40 yaş üstündekilerde). Hastaların çoğu şişmandır. Tip II diyabette kandaki insülin düzeyi normal, hatta fazla olabilir. Ancak insülinin vücut tarafından kullanılması bozulmuştur. Dolayısıyla şeker hücre içerisine giremez, kanda birikir ve kan şekeri yükselmiş olur. Tip II diyabetin tedavisinde en önemli faktör iyi bir diyet yapmaktır. Uygun egzersizler de şekerin düşmesine yardımcı olur. Bu şekilde şekeri yeterince düşmeyenlerde kan şekerini düşürücü ağızdan verilen haplar yardımcı olur.

BELİRTİLERİ

Tip 1 diyabetin belirtileri genellikle ani olarak başlar. Başlıca belirtileri çok su içme, çok yemek yeme, çok idrar yapma, ani kilo kaybı, halsizliktir. Tip II diyabetin belirtileri ise genellikle yavaşça ortaya çıkar. Bunların başlıcaları çok su içme, çok yemek yeme, çok idrar yapma, görme bozukluğu, el ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma, sık enfeksiyonlar, kaşıntı, yaraların geç iyileşmesi, iktidarsızlık (impotans)'tır. Gerek tip 1 ve gerekse tip 2 diyabetin iyi tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar gidebilen göz bozuklukları, böbrek yetmezliği, kalp hastalıkları, ayakta kangren gibi komplikasyonları vardır. Bu yüzden hastalık oluşmadan önce bazı tedbirleri almak, oluştuktan sonra da hekim ile çok sıkı bir işbirliğine girmek gerekir. Tip 1 diyabetiklerin birinci dereceden yakınlarında bazı testlerin yapılması hastalığı önceden belirleyebilir. Yine ailesinde birden fazla diyabetik olanların, şişmanların bu yönde testler yaptırması hastalığı erkenden gösterebilir. Şişmanlık hareketsizlik bu tür insanlarda şeker hastalığı için bir risk olduğundan, karbonhidrattan (şekerden) zengin besinleri azaltmalı, dengeli bir beslenme programına girilerek kilo verilmeli, egzersiz (günde 45 dakika yürüyüş gibi) yapılmalı, yılda 1 kez kan şekeri (gerekirse şeker yüklemesi testi yapılarak gizli şekerin ortaya çıkarılması) kontrolü yaptırılmalıdır.

Haftaya bu konuya diyabet ve kalp damar hastalıkları ile devam edelim.

şeker Hastalık tedavi