Şeker İş Başkanı İsa Gök: Asgari ücret komisyonunun yapısı değişmeli

TÜRK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Şeker-İş Sendikası, Pazar günü Ankara'da yapılacak "Zordayız Geçinemiyoruz'" emek buluşmasına bütün herkesi davet etti. Gök, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının değişmesi gerektiğini belirtti. Gök, şu açıklamalarda bulundu:

BASIN MENSUPLARINA TEŞEKKÜR

"Bilgi akışının hızla arttığı ve teknolojinin gelişiminin güçlü bir şekilde devam ettiği günümüz dünyasında, şüphesiz basın hayati bir önem taşımaktadır.
"Kamuoyunu aydınlatmada önemli bir misyon üstlenen ve bu manada Milletimizin müşterek sesi ve vicdanını temsil eden siz değerli basın mensuplarımız, yurt içi ve dışında, zorlu koşullarda en sıcak noktalarda görevlerinizi yürütürken, kimi zaman şiddete maruz kalmakta, kimi zaman da çalışmanızın bedelini hayatlarınızla ödemektesiniz. Tüm bunlara rağmen mesai mevhumu gözetmeden çalışan medya mensuplarımızın sosyal haklarından mahrum kaldığı, çoğunun düşük ücret aldığı ve bu ücretlerin çarpık vergi sistemi sebebiyle enflasyon karşısında yetersiz kaldığı gerçeği de inkar edilemez durumdadır.

'ASGARİ ÜCRET ÜLKESİ KAVRAMINDAN SIYRILMALIYIZ'

"Hayat gerçekten zorlaşmakta, işçiler, emekliler, özellikle dar gelirliler enflasyonu çok daha şiddetli hissetmektedirler.
Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar ekseninde başta asgari ücret olmak üzere tüm genel ücretlerde ve özellikle vergi sisteminde bir takım tıkanıklıklar sebebi ile adeta bir çölleşme iklimine girilmiştir. Bu kurak ve verimsiz ücret politikalarının ciddi bir nadasa ihtiyacı bulunmaktadır. Bu manada ülkemizin bir asgari ücret ülkesi kavramından sıyrılarak insani değerler açısından sürdürülebilir yaşam ücreti yörüngesine oturtulmasının toplumsal barışın tesisi açısından da büyük önem arz edeceğine inanıyoruz.

'AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ'

"Artık söz düelloları, parlak ama içi boş kavram kargaşalarının önüne sürekli virgül koymak yerine çözüm sağlayacak formüller getirilmelidir. Kelime ve cümle fıtığı olmuş sözlerden kaçınılmalıdır. En başta ülkemizde mevcut vergi sisteminin ağırlık merkezinin, gelire göre dengeye oturtulması gerekmektedir. Yani az kazanandan az, çok kazanandan çok, kısaca herkesin kazancına göre vergi anlayışı getirilmelidir.
Konuşulacak çok şey var."

'YÜZDE 35 KALİFİYE ELEMAN KAYBIMIZ OLACAK'

Açıklaması sonrası basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan İsa Gök, Aydınlık'ın sorularına şöyle cevap verdi:

2025 yılında emekli olanların, 2024 yılında emekli olanlara göre yaklaşık yüzde 30 kaybı olacağı söyleniyor. Bunun yanında kamudaki tecrübeli işçilerin de gideceği öngörülürse sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

İsa Gök: Emeklilik sisteminin çarpıklığı, enflasyonla beraber çok açık bir şekilde kamuoyunun gündemine düşmüştür. Çalışanlara göre, lokal çalışanlara, işçi çalışanlara, arkadaşlarımıza göre çok kadar da çarpık bir düzen var.

Bu sadece yüzde otuzluk eksilmeden ziyade, kamuoda usta, öğretici düzeyindeki arkadaşlarımızın emekliliğinden sonraki ekonomilerdeki kaygı daha büyük, daha can alıcı olacağını düşünüyorum.
Bu sistemin mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyorum.

Şeker sanayi açısından değerlendirdiğimizde en azından 2000'e yakın arkadaşımızın, öğretici arkadaşımızın emekli olacağını düşünüyorum. Bir de şeker fabrikalarının, şeker sektörünün ve insancıları oldu.

Yirmi yıla yakın özelleştirme kapsamında kaldı. Bu bakım yönde yıllardır yatırım yapım şirketi üretimin öncelikle üretimin büyümesinde büyük emeği olan, bilgimi olan veya arkadaşlarımızın emeği ödeyince sektör bir defa daha büyük yara alacaktır diye düşünüyorum. Bu yara özelleştirmenin verdiği yara da daha da büyük olacaktır.

Toplamda Şeker işçisi içindeki oran kaç?

İsa Gök: Aşağı yukarı yüzde 35'e tekabül ediyor.

Peki pazar günüki mitingde bu da gündeme gelecek mi?

İsa Gök: Tabii. Çalışma hayatında sıkıntıların hepsi aşağı yukarı gündeme gelecek ama her gündeme gelecek konum, zor dair geçinemiyoruz zaten. İnsanların geçim sıkıntısı, hastalık, asgari ücret problemi var. Ülkemizin problemleri var. Türk iş bunun hakkında mutlaka söz söyleyecektir. Söylemesi gerekiyor.

ASGARİ ÜCRET NE OLMALI?

Sayın Başkan, şimdi talepler geliyordur işçilerden. Bir asgari ücret var, bir gerçek var ki artık birçok kesim asgari ücretli oldu neredeyse. Nedir size gelen talepler?

İsa Gök: Asgari Ücret Komisyonu'nun yapısını herkes gayet açık bir şekilde biliyor. Hepinizin de bildiğini biliyorum. O masada TÜRK-İŞ her zaman çalışanların lehine neler yapabilirim diye çaba gösteriyor. Gerekeni yapıyor ama komisyonun yapısı itibariyle bir kişinin her söylediği veya çalışanların tercihlerinin her söylediğini orada bire bir olmasının da mümkün olmadığını biliyoruz. Bu yapı mutlaka değişmelidir. En azından bazı gerçekler, bazı kısraslar ortaya mutlaka konulmalı diye düşünüyorum. TÜRK-İŞ belki şerh koyarak kalkacak o masadan ama sadece şerh koyup kalkmak da problemi çözmüyor. Yani gerçeği tersyüz etmiyor. Onun için Türkiye'de bir asgari ücret sorunu var, bütçe endeksinde bozukluklar var, gelir dağılımında büyük bozulma var. Çalışanlar açısından söyleyeyim. Hepiniz çalışanlarsınız. Bunları da göz önüne alarak söyleyim; neden çalışanların aldığı pay küçülüyor? Niye zenginlerin aldığı pay büyüyor? Bunları göz önüne alarak vergilendirmenin de ücretlerin de mutlaka adil bir çözüm noktasının bulunması gerekiyor. Ama biraz önce söylediğim gibi öyle bir coğrafyadayız ki İnsanlarımız bazı konularda ses çıkarmıyor. Bu ateş çemberinde ülkenin ayakta durması için bazıları ses çıkartmıyor veya sağduyulu hakim oluyor insanlarda. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Ama çarpık bir düzey mevcut.

TÜRK-İŞ 40 yılda Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun belirlediği rakamlara 4 kez imza atmış. Yani her sene yapılan pazarlıkta, 40 yılda 4, 10'da 1 diyelim. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun nasıl yeniden yapılandırılması gerekir, nasıl bir düzenleme yapılmalı?

İsa Gök: Tabii sadece işçilerin sözünü geçtiği bir komisyon olmaz. Burada kısıtasları çok iyi koymak lazım. Paylaşımı çok iyi ortaya koymak lazım. Sadece işçiye verilen ücretlerin enflasyonu azdırdığı gibi bir yaklaşımın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Yani eğer bizim gelirlerden aldığımız paylarda yükselme olmuyorsa o asgari ücret gerçek gibi asgari ücret değildir. Ben öyle yorumlarım. O bakımdan kıstaslarını iyi koymak lazım. Sadece işveren, devlet, işçi kesiminin katılımı ile bu işin çözülemeyeceği gerçek. TÜRK-İŞ'in son zamanlarda yaptığı bir eylem var. Burada taşeron da, asgari ücretli de getirdi, hatta bu dönem basından bir arkadaşımız da o komisyonda TÜRK-İŞ tarafında bulunacak. TÜRK-İŞ bu bakımdan yıllarca çok büyük eleştiriler aldı. Ama o masada gerçeklerle insanlar yüz yüze kalıyor. Onun için yapı şu şekilde olsundan ziyade, Türkiye'nin gelirden pastadan aldığı payın ne olduğuna bakmak, buna göre değerlendirmek lazım diye düşünüyorum.