Şekerleme sektörü çalışanları grevle işverenin yüzünü ekşitti

Almanya’da demiryolu ve posta çalışanlarının grevlerinin ardından şekerleme sektörü çalışanları da iş bıraktı. İlk kez ülke genelinde yapılan tarife görüşmelerinde işverenlerin teklifi sendikanın beklentilerini karşılamayınca, Gıda-Zevk-Restoran Sendikası (NGG), grev kararı aldı. Storck, Haribo, Lindt gibi çok sayıda Alman şirketi grevlerden etkilendi.

Almanya’nın en büyük şekerleme üreticisi olan Storck’un üretim merkezinin bulunduğu Halle’deki greve yaklaşık 400 kişi katıldı. Grevleri değerlendiren NGG Federal Grev Sorumlusu Marcel Mansouri, şirketin 120 yıllık tarihinde ilk kez bir grevin olduğunu söyledi. Aydınlık Avrupa’ya konuşan Mansouri, “Almanya genelindeki grevlerin getirdiği ses çok etkileyiciydi. Yani her yerde beklentilerimizin üzerinde katılım oldu. Bugüne kadar 3 binden fazla kişi grevlere katıldı. İlk uyarı grevi olmasına karşın müthiş bir hava var burada. Bu da çok etkileyici” ifadelerini kullandı.

GÖRÜŞMELER İLK KEZ ALMANYA ÇAPINDA YAPILIYOR

Son aylarda yükselen enflasyon ile birlikte düşen alım gücü doğrultusunda NGG, alt maaş gruplarına 500 avro, üst gruplara 400 avro, meslek eğitimi yapan öğrenciler için ise 200 avro zam öngörüyor. İlk turda öneri getirmeyen işveren temsilcileri ise Göttingen kentinde yapılan ikinci tur görüşmelerinde ekim ayından itibaren geçerli olmak üzere 125 avro zam teklif etti. Görüşmeler hakkında Mansouri şu bilgileri verdi: “Yönetmelik doğrultusunda aslında tarife görüşmeleri, eyaletlerde yapılır. Buna göre de Almanya çapında tüm sektörde farklı süreleri olan dokuz farklı tarife anlaşması hazırlanır. Doğuda aslında kasım ya da aralıkta bir görüşme yapılması öngörülüyordu; Rheinland-Pfalz eyaletinde ağustos, Baden-Württemberg’de de aralık gibi görüşmeler olacaktı. Fakat işverenlerle bu sene toplu görüşme yapmak üzere anlaşma yaptık ve daha nisan ayında görüşmelere başladık fakat iki toplantının ardından hâlâ sonuca ulaşamadık, önerilerimizle aramızdaki mesafe de daha çok büyük.”

‘GREV HAKKI OLMAYAN GÖRÜŞMELER TOPLU DİLENCİLİKTİR’

Bu kapsamda grev kararının da ülke geneli için alındığına işaret eden Mansouri, bazı eyaletlerde grevi iptal ettiren işverenleri ise eleştirdi. Hamburg Çalışma Mahkemesi’ne başvuran işverenleri eleştiren Mansouri, “Biz, görüşmeleri hep birlikte yapıyorsak grevleri de birlikte yaparız ilkesini savunduk fakat işverenler mahkemeye gitmeyi tercih etti. Bu bence büyük bir saçmalık. Görüşmeleri hep birlikte yapacağımız doğrultusunda bir anlaşma imzaladık. Gerçekten ekibimizin yarısının grev hakkı olmadan müzakere etmesini mi bekliyorlar?” diye konuştu. Federal Çalışma Mahkemesi’nin maaş görüşmeleri esnasında grevin önemine yönelik bir kararı olduğunu da hatırlatan Mansouri, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Federal Çalışma Mahkemesi 80’li yıllarda verdiği bir kararın gerekçesinde grev hakkı olmayan tarife görüşmelerinin toplu dilencilik olduğunu belirtmişti ve gerçekten de öyle; grev hakkı olmadan işveren daha fazla ücret ödemeye nasıl ikna edilebilir?”

İşverenlerin teklifini de eleştiren Mansouri, bu durumda F kategorisinde maaş alan bir çalışanın fazlasının yüzde 3,7 alacağını hesapladı. “Halbuki enflasyon oranı yüzde 6 ve 2022’nin zararları da buna eklenecek. Bu haliyle bu bir teklif değil, olsa olsa bir şaka. Tabi ki buna grevle karşı çıkmamız gerekir” diye konuşan Mansouri,“Ayrıca işverenlerin doğru düzgün bir teklif sunmak yerine pahalı avukatlar görevlendirerek mahkemeye başvurmalarını da üzücü buluyorum” diye konuştu.

ÜÇÜNCÜ TUR İÇİN BEKLENTİLER BÜYÜK

Mansouri ayrıca, 22-23 Haziran’da yapılacak üçüncü tur görüşmeleri için işverenlerden ciddi bir teklif beklediklerini belirtti. “Millet sokağa çıkıyorsa, işverenlerin teklifinden memnun olmadıklarını belirttikten dolayı çıktıklarını anlamamız gerekiyor” diye vurgulayan Mansouri, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların bir üçüncü ya da dördüncü yıl da zarar edecek gücü yok. Bu yüzden tabi ki sokağa çıkarlar. Ve doğrusu bu insanların buna anlayışı da yok, çünkü ne kadar ve kaç ton ürettiklerini biliyorlar ve şirketlerin fiyat politikalarını, yükselen fiyatların market fiyatlarına artışlarla nasıl yansıtıldığını da görüyorlar. Tabi bu fiyat krizi ve enerji fiyatları karşısında o kadar kolay değil fakat buna rağmen insanlar, şirketlerin sağladıkları kazançları görüyorlar ve pastadaki paylarını istiyorlar. Bizim de kendilerini fakir olarak gösterip daha yüksek maaş ödemek istemeyen işverenlere yönelik de anlayışımız yok.”

‘ADİL BİR TEKLİF SUNULMADIKÇA GREVLER SÜRER’

Görüşmeleri sürdürmeye hazır olduklarını da belirten Mansouri, hâlâ sonuçlanamayan demiryolu sektöründeki grevler karşısında iyimserliğini de paylaştı. “Eninde sonunda bir uzlaşıya varacağımızı düşünüyorum. Nitekim demiryolu sektöründe değil, şekerleme sektöründeyiz” sözlerini kullanan Mansouri,“Şimdiye kadar burada hep daha düzenli koşullara sahiptik. Tabi şartların biraz daha zorlaştığını görüyoruz, nitekim biz de her zamankinden daha fazlasını talep ediyoruz. İşveren için de bir çırpıda 500 avro daha fazla ödemek kolay değil, bunu anlıyorum. Fakat yine de bir zaman sonra bir anlaşmaya varacağımızı düşünüyorum, çünkü insanlar yine sokağa çıkmaya hazır olduklarını da gösterdiler. İşverenler, emek mücadelesinin sürdürülmesinin mi yoksa uzlaşıya varmanın mı kendileri için daha az masraflı olacağını hesaplamalılar. Benim tavsiyem, uzlaşı yönünde. Ancak adil bir teklif sunulmadıkça grevler de sürer” diye konuştu.

FOTO 1: Greve katılan 400 işçi, Ohrdruf’daki Storck çalışanlarıyla da dayanışma gösterdi. Ohrdruf grevi, mahkeme kararıyla iptal edildi

Klute/Ocak: Greve, Sosyal Demokrat Partili Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu Milletvekili Thorsten Klute ve Sol Parti Bielefeld Teşkilat Başkanı Onur Ocak da katılarak destek verdi