Semih Çelik'in komşusu anlattı! 'Senin kaç tane çocuğun var' diye sormuş

İstanbul'un Fatih ilçesinde yaşanan vahşet Türkiye'nin kanını dondurdu. Semih Çelik, önce yaşadığı evde Ayşenur Halil'i ardından da Edirnekapı Surları'nda İkbal Uzuner'i katletti.

Cinayetinden ardından birçok ayrıntı ortaya çıktı. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı, ailelerin de ifadesine başvuruldu. Semih Çelik'in ailesi, mahallesindeki esnaf, komşular ve İkbal Uzuner'in ailesi çeşitli açıklamalarda bulunmuşlardı.

'SENİN KAÇ TANE ÇOCUĞUN VAR?'

Aynı binada oturan komşusu Çelik ile kendisinin de sorunlar yaşadığını söyledi. Çelik'in alkol alıp şişesini kendi balkonuna attığını belirterek, "Bir sefer içki içip şişeyi bizim balkona atmıştı. 'Neden attın' dedim. O da 'keyif için attım' dedi. Anneyi çağırdım. Anne de 'kusura bakma yenge ben gelirim. Allah aşkına şikayet et' dedi. Ben de şikayet etmiyorum dedim. Tartışmamızın ardından çocuk buraya geldi. Ben ona 'Terbiyesiz' dedim. O da beni tehdit etti. Ben ona 'Ne yapacaksın bana?' dedim. O da bana 'Senin kaç tane çocuğun var' dedi. Ben de ona 'sana ne köpek' dedim" diye konuştu.

'TİTRİYORDU, YÜZÜ BEYAZ OLMUŞTU'

Kadın olay günü yaşananları da anlattı. Olay günü Çelik'in dairesinden bağırma sesleri geldiğini belirterek, "Olay günü 'baaa' diye ses geldi. Sonrasında saat 2 buçuk gibi fırının kapısındaydı. Odun gibi duruyordu. Titriyordu. Beyaz olmuştu. Ölen kızı da daha önce gördüm. Gelip gidiyordu." dedi.

'EVDEN SÜREKLİ BAĞIRMA SESLERİ GELİRDİ'

Olaydan önce de Çelik'in yaşadığı evden sürekli bağırma sesleri geldiğini belirten komşu, "Binadan bağırma sesleri gelirdi. Baba bağırırdı küfür ederdi. Çocuk da babaya bağırırdı. Anne de babada bize zarar vermedi. Ama sürekli arada bağırırlardı. Haftada 2-3 kez ses duyulurdu. Bir sefer iki sefer bana bağırmıştı" ifadelerini kullandı.

'DURMADAN TELEFONLA UĞRAŞIYORDU'

Bir başka komşu da Çelik'in sürekli sokağın girişindeki koltukta oturduğunu belirterek, "Kulağında kulaklık vardı. Durmadan telefonla uğraşıyordu. Ben onunla hiç konuşmuyordu. 'Ne yapıyorsun burada' diyordum 'oturuyordum abi' diyordu. Aşağı inip yukarı çıkıyordu. Hiç kimseyle konuşmazdı" dedi.