Sempozyum Kuşak Yol’a ve Asya Çağına katkı olacak
Uluslararası 21. Yüzyılda Türk Dünyasında Dil Edebiyat Kültür Sempozyumu öncesi Aydınlık’a konuşan Düzenleme Kurulu Üyeleri, sempozyumda Türk dünyasının birbirinden haberdar olması, birbirini anlaması ve işbirliklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılacağını vurguladılar.
Akademisyenlerin son 10 yılın en kapsamlı dil sempozyumu olarak nitelendirdiği “Uluslararası 21. Yüzyılda Türk Dünyasında Dil Edebiyat Kültür Sempozyumu” yarın başlıyor. Ulusal Strateji Merkezi (USMER)’in en sahipliğinde iki gün sürecek sempozyumda 9 ülkeden 58 bilim insanı bildiri sunacak. Sempozyum “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ve “İsmail Gaspıralı’nın Doğumunun 170. Yılı” bağlamında düzenleniyor. Sempozyumun açılış konuşmalarını Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, USMER Başkanı Şule Perinçek ve Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lemara Selendili yapacak.
Çevrimiçi düzenlenecek sempozyumu takip etmek isteyenler Teori Dergisi ve USMER’in Youtube kanallarından canlı olarak izleyebilecek. Sempozyum cumartesi ve pazar saat 10.00’da başlayacak.
Sempozyumun amaçlarına ilişkin Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyelerinden ODTÜ Öğretim üyesi Pınar Ekinci ve Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kuntay Gücüm Aydınlık’a açıklamalarda bulundu. Sempozyumun Türk dünyasının birbirini daha yakından tanıması, ortak alfabe sorunu ve işbirliğinin arttırılması konularının işleneceğini vurguladılar.
İLETİŞİM VE İŞBİRLİĞİ ARTACAK
ODTÜ Öğretim üyesi Pınar Ekinci sempozyuma dair şunları söyledi: “Bu sempozyumun düzenleniş amacı, Türk dünyası devletlerinin birbiri ile daha iyi anlaşabilmesini ve daha iyi ilişkiler kurabilmesini sağlamak. Bu konuda daha önce üniversitelerimiz, çeşitli devlet kurumları ve Türk Dil Kurumu çok önemli girişimlerde bulundular, etkinlikler de yaptılar. Sempozyum ile çok geniş katılımlı büyük bir etkinlik gerçekleşecek. Bütün Türk dünyası devletlerinden gönüllü katılımlar aldık. İletişimin ve işbirliğinin daha da genişleyeceğini ve artacağını düşünüyoruz.
‘400 MİLYON İNSANIN
KONUŞTUĞU BİR DİL AİLESİ’
“Bizim çok eski bir tarihimiz ve dilimizin de 2000 yıldan daha fazla izleri var. Geniş coğrafyalarda 400 milyonun üstünde insanın konuştuğu bir dil ailesine mensubuz. Fakat birbirimizi tanımıyor, kültürel ve bilimsel anlamda birbirimizin yaptığı işleri ve üretimleri çok fazla bilmiyoruz. Günümüzde nelerden bahsediyoruz, kültür dünyamızı neler şekillendiriyor gibi konularda çok da birbirimizden haberimiz yok. Belki bu sempozyum birbirimize yakınlaşmamızı, birbirimizi daha iyi tanımamızı ve anlamamızı sağlayacak.
'ORTAK ALFABE SORUNUNA ÇÖZÜM KONUŞULACAK'
“Sempozyumun çok geniş bir konu dağılımı var. Ortak bir alfabe sorunundan bahsedilecek. Birbirimizi anlamamızı engelleyen unsurların başında bu alfabe güçlüğü geliyor. Bunun giderilmesi için neler yapılması gerektiği konuşulacak. Çok üst düzeyde tartışılacak ve öneriler dile getirilecek. Türk dünyasının her devletinin çalışmaları ortaya konulacak. Çalışmalarımız birbirine esin kaynağı olacak.
“Sempozyumun daha güzel ve kapsamlı çalışmalara vesile olacağını düşünüyorum. Her şey dilden başlıyor. Dilde birlik, fikirde birlik, yürekte birlik mutlaka çok büyük bir işbirliğine dönüşecektir. Bu bizi dünyada da güçlü kılacaktır.”
ASYA’NIN ATILIM ÇAĞI
Düzenleme kurulunda yer alan Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kuntay Gücüm, 21. yüzyılın Asya’nın atılım çağı olduğunu söyledi. Gücüm şöyle konuştu: “Sömürgecilik ve emperyalizmin özellikle ilk on yılları Doğu toplumları açısından özgüven ve kültür yıpranmasının yaşandığı dönemlerdi. 20. yüzyılın ilk yarısındaki Türkiye'nin de öncülerinden olduğu devrimlerin yüzyılın ikinci yarısında eski sömürge coğrafyalarını kaplamasıyla, siyasal tahribatların tamir edilmesinde önemli mesafeler alındı. Buna Doğu toplumlarının bugüne getirdikleri birikimlerin, kültürlerin tekrar bilinçlere çıkması eşlik etti; başka türlü de olamazdı.
“21. yüzyıl Asya toplumları açısından özgüvende ve kültürde ileri atılım çağı oluyor. Bu atılım da tarihsel zenginliklerine dayanarak yapılabilir. Hegemonya sonrasının toplum ve yeni insan buna dayanarak ortaya çıkacak ve onu aşarak kendini geliştirecek.
“Türk toplumları Asya’nın önemli kurucu unsurlarından biri. Bu toplumlar arasında kültürel iletişimin gelişmesi Türklerin diğer Asya halklarıyla ilişkilerinin derinleşmesini de sağlayacak.
“Sempozyum Asya Çağı çalışmalarının parçası. Aslında Rusya ve Çin de bu çalışmanın doğal üyesidir.
“Başarılı bir sempozyum gerçekleşecek. Bu başarı Türk kültürünün ve değerli hocaların başarısıdır; aynı zamanda USMER’in ve düzenleme kurulunun Kuşak Yol inşasına, Asya Çağına katkısıdır.”