Sendika yetkisine itiraza AYM'den tokat gibi karar
Şeker-İş'in sekiz yılı aşkın yürüttüğü yargı süreci sonunda Anayasa Mahkemesi, uzayan yetki davalarının hak ihlali doğurduğuna hükmederek tazminat ödenmesine karar verdi. Karar sendikal örgütlenme mücadelesi açısından bir kazanım olarak değerlendirildi
Anayasa Mahkemesi, Şeker-İş Sendikası'nın yürüttüğü hukuk mücadelesi sonunda yargı sürecinin uzaması nedeniyle hak kaybının doğduğuna hükmetti. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, yetki süreci davaları nedeniyle sendika yasal yeterliliği sağladığı ve bakanlıktan yetkiyi aldığı halde toplu iş sözleşmesi sürecini tıkamak isteyen işverenlerin açtığı davaların 7-8 yıl sürdüğüne dikkat çekti. Afyon’da bulunan, Türkiye’nin en büyük “french fries patates” fabrikasında 2014 yılında başlatılan örgütlenme çalışmalarında yaşananların, yetki davalarının sendika ve çalışan aleyhine sonuçlarını ortaya koymak bakımından oldukça önemli olduğunu anlatan İsa Gök, işveren tarafından açılan yetki davası sonucu uzayan süreçte hem kararları temyiz ettiklerini hem de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunularak, sendikal örgütlenme hakkının ihlal edildiği şikâyetinde bulunulduklarını hatırlattı.
25 BİN TL TAZMİNATA HÜKMETTİ
“AYM değerlendirmesi devam ederken, Afyon İş Mahkemesi’nin yetki ret kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, bozma sonrasında Afyon İş Mahkemesi, Sendika’nın gerekli çoğunluğu sağladığını tespit ederek işveren itirazını/davasını reddetmiş, anılan karar Yargıtay tarafından 08.11.2018 tarihinde, davanın açılmasından dört yıl sonra onanmıştır” bilgisini veren Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı Gök, AYM'nin 17 Şubat 2021'de Resmi Gazete'de yayınlanan kararıyla, Anayasa’nın 51. maddesinde düzenlenen sendika hakkının ihlal edildiğine hükmettiğini duyurdu.
Buna göre AYM, sendika lehine 25 bin TL tazminat ödenmesini de karara bağladı. AYM kararında, 2014-2018 tarihleri arasında, dört senelik oldukça uzun bir sürede Sendika’nın işyerindeki işçileri temsil etme, işçi ve işveren arasında köprü oluşturma, gerektiğinde işvereni işçilerle ilgili konularda ikna etme, işçi sayısını artırarak sosyal ve finansal kaynaklarını güçlendirme gibi haklardan yoksun bırakıldığı gibi son derece önemli bir tespit yaptığını kaydeden İsa Gök, “Dava sendika lehine sonuçlanmış olsa da, sonuçtan bağımsız olarak, devletin yargılamayı hızla sonuçlandırma şeklindeki pozitif yükümlülüğünü yerine getiremediği, makul ivedilik ve özen yükümlülüğü çerçevesinde davranılmadığı, belirtilmiştir. AYM kararında, örgüt olarak sendikaya yönelik tespit ve değerlendirmelerin yanı sıra bireysel olarak işçiler adına da yorum yapılarak; işçilerin toplu iş sözleşmesi (TİS) ile buluşamamalarının sendikal haklardan bir bütün olarak yararlanamadıkları anlamına geldiği, TİS’in getireceği sendikal hak ve korumalardan faydalanamadıkları, vurgulanmıştır” ifadelerini kullandı.
KASTEN AÇILAN DAVALARA ÖRNEK
Şeker-İş Genel Başkanı Gök, şu tespitleri yaptı: “AYM kararı, makul süreyi aşan, sürüncemede bırakılan tüm yetki davalarında, devletin pozitif yükümlülüğü ihlal ettiği anlamına gelmektedir. Bu noktada, bu tür kararların çoğaltılması, yıllarca süren yetki davalarına maruz bırakılan sendikaların kullanabileceği yeni bir hukuki aracın varlığı anlamına gelecektir. Üstelik, sürecin kesin bir şekilde sonuçlanmasını da beklemeden bireysel başvuru yolu açık tutulmuştur. Üyelik dâhil süreçler e-devlet kapısı üzerinden yapılırken, soyut itirazlarla, üyelik kayıtlarının getirtilmesi gibi tuhaf isteklerde bulunan işverenlerin, yargı işleyişini sürüncemede bırakmaya yönelik bu tutumlarının bir sonucu olması gerektiği, öteden beri tartışılmaktadır. Bu karar, belki de kasten açılan davalar, hakkın kötüye kullanılması niteliğindeki işlemler nedeniyle ciddi tazminat sorumluluğunu da gündeme getirecektir.”