22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Sendikalar MEB'e dava açmalı'

Yargıtay, “değerler eğitimi”ni laikliğe aykırı olmadığı gerekçesiyle reddetti. Hepimizin Sendikası Grubu Sözcüsü Ayla Erdem, bunun Milli Eğitim Bakanlığının asli görevi olduğunu ve yargıya taşınması gerektiğini söyledi.

'Sendikalar MEB'e dava açmalı'

Yargıtay, ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (ÇEDES) projesinin uygulamalarına ilişkin açılan bir davayı, “milli eğitim müdürlüğü ile müftülüğün ortak çalışma yürütmesinin başlı başına Atatürk ilke ve inkılaplarına, laiklik ilkesine, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırılık teşkil etmeyeceğini” vurgulayarak ret etti. Karar, bazı sendikalar ile gazetelerde, okullara manevi danışmanlık için imam atanmasının Yargıtay’ca ‘laikliğe aykırı bulunmadığı’ biçiminde yorumlandı.

Hepimizin Sendikası Grubu Sözcüsü Ayla Erdem ise ‘değerler eğitiminin’ Milli Eğitim Bakanlığı’nın devredemeyeceği asli bir görevi olduğunu, konunu bu noktadan hareketle idari yargıya taşınması gerektiğini söyledi.

'Sendikalar MEB'e dava açmalı' - Resim : 1
Ayla Erdem

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Bekir Şahin imzalı kararda da “İl Milli eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülükleri arasında yapıldığı iddia edilen protokol ve okullara gönderildiği iddia edilen yazılarla ilgili olarak bu protokol ve yazıların iptali için idari başvuru ve idari yargıda iptal davası açma imkanlarının bulunduğuna” dikkat çekildi.

Söz konusu siyasi partinin avukatları, Eskişehir ve İzmir’de yapılan protokoller nedeniyle, ilgili valiler, il milli eğitim müdürleri ve il müftüleri hakkında “devletin kendilerine tanıdığı hak ve yetkileri hukuka aykırı bir şekilde kullanmak suretiyle inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi ve Anayasa’yı ihlal” suçlamasıyla dava açmıştı.

ASLİ GÖREVİDİR, DEVREDİLEMEZ

Ayla Erdem, Milli Eğitim Bakanlığı’nın değerler eğitimi asli görevini bir başka gruba devredemeyeceğini, Milli Eğitim Temel Kanunu’nda bunun açıkça ifade edildiğini vurguladı. 2018 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir vakıfla yaptığı ‘diğerler eğitimi protokolünün’ Danıştay tarafından iptal edildiğini anımsatan Erdem, “Gerekçe olarak da Milli Eğitim Bakanlığı asli görevini devredemez denmişti” dedi.

Sendika içinde örgütlü bir grup olan Hepimizin Sendikası Sözcüsü Ayla Erdem, yetkili eğitim sendikalarına, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘değerler eğitimi’ asli görevini devretmesine karşı dava açmaları çağrısında bulundu.

ESAS DEĞERİMİZ MİLLİ DEVLETİMİZ

ÇEDES protokolüne cepheden karşı olduklarını belirten Erdem, şöyle sürdürdü: “Bakanlık asli görevini devredemez. Küreselleşmenin milli devletleri, milli kültürü ve değerleri tahrip ettiği bu koşullarda, değerleri yeni nesillere, gençlerimize aktarırken uygulamalarımız daha farklı, daha özgün olmalı. Bizim milli değerlerimiz tabii ki dini değerlerden de beslenecek ama esas olarak Cumhuriyetimiz ve milli devletimiz de ilişkili olmalı.

Andımızın okullarda okutulmasının yasaklandığını anımsatan Erdem, “En önemli değer bu” dedi. Bir yandan Andımızı yasaklayıp öbür yanda hiçbir formasyonu olmayan imamların okullara sokulkmasını eleştiren Erdem, şunları söyledi:

KUTUPLAŞTIRAN BİR UYGULAMA

“Bunu doğru bulmuyoruz. Toplumu da geren, kutuplaştıran bir uygulama. Milli Eğitim, değerler eğitimini imamlara devrediyor Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan onca öğretmen varken, rehber öğretmen varken, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri varken bunlar ve bunun dışında birçok branşta öğretmen varken, bunlar değerler eğitimini veremiyor da müftülüklerdeki, camilerdeki imamlar mı bunu verecek? Niçin okullarda imam görevlendiriliyor? Amaç ne? Milli Eğitim Bakanlığı’nın içinde bu görevi yerine getirecek bir personel mi yok bu? Elimizdeki kadroları değerlendirmiyorsunuz. Rehber, öğretmen atanmıyor. On binlerce atanmayan, atama bekleyen öğretmenimiz, ücretli öğretmen olarak çalıştıran meslektaşımız var. Eğitimin nasıl verileceğini, öğretimin nasıl yapılacağını bilen insanlar bunlar. Milli Eğitim Bakanlığı, okullara gereken atamaları yapmalı, imam görevlendirme girişiminden derhal vazgeçmelidir.”

Milli Eğitim Bakanlığı Yargıtay Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum ÇEDES Projesi Hepimizin Sendikas laiklik