Sendikalı kadınlar başarılarını anlattı: Anneyiz, emekçiyiz, gururluyuz

Kadın örgütlülük oranı en yüksek sendikalardan olan Türkiye Tekstil Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF), Ankara’da 8 Mart programı düzenledi. Programa yurdun dört bir yanından 300’e yakın kadın işçi katıldı. Gerçekleştirilen kurultayla TEKSİF Kadın Komitesi, tüm şubelerden kadın temsilcilerin dahil olmasıyla Kadın Meclisi’ne dönüştürüldü.

Kurultayda konuşan Kadın Komitesi Başkanı Ziynet Delibaş, “TEKSİF’li kadınlar, ülkeye, topluma, ekonomiye, eve ve aileye büyük katkı sağlıyor.” dedi. TEKSİF’in kadın emekçiler sayesinde kurulup geliştiğini aktaran Genel Başkan Nazmi Irgat da, Türk kadının eski çağlar ve milli mücadele döneminden bugüne büyük başarıların mimarı olduğunu, kötü haberlerin Türkiye’ye ve Türk milletine yakışmadığını dile getirdi.

Atatürk devrimlerinin özel olarak vurgulandığı etkinlikte kadın işçiler gazetemiz üzerinden Türkiye’ye önemli mesajlar verdi. Gururla konuşan emekçi kadınlar, tüm kadınları üreterek ve örgütlenerek gücünün farkında olmaya çağırdı.

‘TEKSİF’li KADINLAR ÖRNEKTİR’

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından kurultayı açan Kadın Komitesi Başkanı Ziynet Delibaş, kadınların üretimden bilime hayatın her alanında olduğunu vurguladı. Yaşanan olumsuzlukların çözümü için irade koyan Delibaş şunları söyledi:

“Hem bir ana hem bir eş olarak emekçi olmaktan gurur duyuyorum. Hem üretme hem de sağlıklı bireyler yetiştirme sorumluluğumuz var. Dün cepheye mermi taşıyan, yeri geldiğinde savaş meydanlarında eli silah tutan Türk kadını, dünyada bir ilk olarak göklerde savaş pilotu olmuş, bugün de üretimden bilime ve siyasete kadar hayatın her alanında yerini almıştır. Kadınız, eşiz, mesai arkadaşıyız, anayız, emekçiyiz. TEKSİF’li kadınlar, ülkeye, topluma, ekonomiye, eve ve aileye büyük katkı sağlıyor. Kadın istediğinde neler başarabildiğinin en net örneğiyiz.”

‘5 ÇOCUĞUM 2 TORUNUM VAR İŞ YERİ TEMSİLCİSİYİM’

Kayseri’den katılan Yeter Balkaya, insanların torun sahibi bir kadının iş yeri temsilcisi olmasını garipsediğini ancak bunun kendisi için gurur olduğunu anlattı. “Torunum var diye çalışamaz mıyım?” dedi.

“Kayseri’de Çetinkaya Tekstil Fabrikası’nda çalışıyorum. Kayseri Organize Şube üyesiyim ve işyerimin de temsilcisiyim. 10 yıldır işçiyim. İşini severek yapıyorum. 5 çocuk, 2 torun sahibiyim. Hem anneyim hem kayın valideyim. İlkokul mezunuyum ama kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. İşte bu Atatürk sayesinde. Tabi ki kadınların üretici karakterinin de payı var. Kadın üreticidir. Kadının olmadığı yerde hayat biter. Bana göre kadının özgürleşmesinin bir tek yolu var, o da çalışmak ve üretmek.”

‘İŞİMİ VE AİLEMİ SEVİYORUM ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELİYORUM’

İzmir’den katılan Hafize Akıncı iyimserlikle konuştu. Sorunlarla baş etmede insan sevmenin önemine atıf yaptı:

“İzmir Yatsan Yatak Fabrikası’nda çalışıyorum. 8 yıldır emekçiyim. 8 yıldır da sendika üyesiyim. Kadın çalışanlar yalnız ve örgütsüz olunca kıymeti bilinmiyor. Bazen işveren, bazen usta başı ve bazen mesai arkadaşı mobbing (bezdiri) yapıyor. Sendikalı olmanın çok faydasını gördüm. En başta kadınların isteyip de yapamayacağı bir şey olmadığını gördüm. Emekçi kadın olmanın tabi ki zorlukları var ama işinizi ve ailenizi severek yaparsanız onların üstesinden geliyorsunuz. Kadın eli değince başka oluyor. Bir de şu şiddet-mobing olayları çözülse o zaman daha güzel olacak.”

‘FINDIK DA TOPLARIZ MAKİNE DE TUTARIZ’

Ordu Ünye’den gelen Feride Kabasakal gülerek, esprilerle ve özgüvenle seslendi:

“My Denim Tekstil’de çalışıyorum. Fabrikamızda 430 çalışan var. Bunun 320’si kadın. Sendika sayesinde işçi-işveren uyumunu kurduk. O nedenle örnek bir üretim süreci yaşanıyor. Tabi bunda kadın ağırlıklı bir iş yeri olmamız da etkiliydi. Karadeniz bölgesinde biz kadınlar daha baskınız. Esprili bir örnekle açıklayayım, filmlerde de bazen konu ediliyor; erkeklerden daha iyi silah kullanırız… Ezelden beridir üretimin içindeyiz. Fındıkta da, çayda da, şoförlükte de, fabrikada da varız. O nedenle Karadeniz kadını öndedir, örnektir. Sırtından çocuğuyla yamaçlarda fındık toplayan, yaylada çay toplayan kadınlarız.”

‘SENDİKALI KADIN GÜÇLÜ KADINDIR’

Bursa’dan gelen Çiğdem Kunduracı da sendika profesyoneli olarak örgütlenmede tecrübeli ve iddialı olduğunu bildirdi. Kunduracı şöyle konuştu: “25 yıldır çalışma hayatının içindeyim. 20 yıldır sendikalıyım. Bursa İnegöl Sanko İsko Dokuma Fabrikası’nda çalışırken sendika profesyoneli oldum. Sendikalı olduktan sonra çok bilinçlendim, gücümün farkına vardım. Önümde çıkan zorlukları daha kolay yendim. Sendikalı işçi güçlü işçidir. Doğal olarak sendikalı kadın da güçlü kadın. Sendika profesyoneli olduğumu için çok işyeri geziyorum ve orada erkeklerden ‘Eşime yardımcı oldum’ cümleleri duyuyorum. Onlara bunun bir yardım değil sorumluluk olduğunu anlatıyorum hep. Tüm erkeklere çağrı yapıyorum. Ev ve aile sorumlulukları ortaktır. Kadın ana sorumlu erkek yardımcı değildir. Özellikle çalışan kadınların eşleri bunu iyi bilmeli.”

‘YALNIZCA KANUNLA DEĞİL İÇTEN KORUYALIM’

TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat kadının nasıl hem ana hem eş hem de iş arkadaşı olduğunu yaşayarak gördüğünü belirtti. Eşiyle uzun yıllar aynı fabrikada çalıştığını anlatan Irgat, “Onun için şöyle bir gerçek var ki kadınların olmadığı her şey eksik ve yarım kalmaya mahkumdur.” dedi. İşveren sendikası ile yürüttükleri toplu iş sözleşmesinde hiçbir hak kaybı olmayacağına dair söz veren Irgat, ILO 190’ın imzalanması ve hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Şöyle devam etti: “Kadın-erkek birliği ile her zorluğun üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Dünyada ilk olarak seçme ve seçilme hakkı tanınan Türk kadını yalnızca kanunlarla değil, toplumsal değerlerle içten korunmalıdır. Kadın emekçilerle gurur duyuyoruz. Ev, eş, çocuğunuza gösterdiğiniz özeni iş yerinde de gösteriyorsunuz. İşyerinizi ve arkadaşlarınızı gönülden benimsiyorsunuz. Evinde çocuklarının anası, eşinin hayat arkadaşı, iş hayatının gücü olmayı başarmış yüce insanlarsınız. Daha önemlisi ise sendikamızın temel yapı taşı olmayı başarmış bulunmaktasınız. Türkiye işçi hareketine bir bakın. Emek adına ne varsa, içinde mutlaka yürekli, yiğit kadın işçiler var. Kadın emekçileri ne kadar takdir etsek azdır. Kadın Meclisiyle yeni başarılara imza atacağınızdan hiç şüphemiz yok.”