Sendikaya ‘tel örgü’ engeli!

Bursa Kestel'de faaliyet gösteren ve 460 kişinin çalıştığı Atılım Tekstil’de TEKSİF’e üye oldukları için işten atılan ve direniş başlatan işçilerle fabrika arasına tel örgü ve perde çekildi. Fabrikadaki işçilierle iletişimi kesmek için bu yönteme başvuran işverene rağmen işçiler arkadaşlarıyla perdenin altından temas kurmaya çalışıyor. Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı TEKSİF’in toplu sözleşme yetkisine sahip olduğuna ilişkin yetki tespit belgesini işveren ve sendikaya iletti.

Bursa Kestel'de faaliyet gösteren ve 460 kişinin çalıştığı Atılım Desen Apre Boya Tekstil işletmesinde işçiler, işyeri yönetiminin düşük ücret politikasına ve psikolojik baskılarına karşı iki ay önce Türk-İş'e bağlı Türkiye Tekstil, Örme,Giyim ve Deri Sanayii İşçileri (TEKSİF) Sendikası’na üye oldu. Ancak işyeri yönetimi, önce sendikal çalışmaların öncü isimlerinden olan Yakup Mayda'yı “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” gerekçesini öne sürerek 1 Nisan'da işten çıkardı. Daha sonra işveren vekilleri, tam kapanmayı fırsat bilerek işçilere çalışma izin belgesi çıkaracakları bahanesiyle e-Devlet şifrelerini topladı ve bu yolla sendikalı işçileri tespit etti. Ardından sendikalı işçilere yönelik baskılar artıran işletme yönetimi çalışanları sendikadan istifaya zorladı.

İŞÇİLER BASKILARA ÜRETİMİ DURDURARAK YANIT VERDİ

TEKSİF Sendikası ise baskılara karşı işletmede teşkilatlanma çalışmalarını hızlandırarak toplu sözleşme imzalamak için gerekli olan çoğunluğu kısa sürede sağlayıp Çalışma Bakanlığı’na 26 Nisan'da yetki başvurusunda bulundu. İşyeri yönetimi, 7 Mayıs'ta da öncü işçilerden Serap Yumuşak'ı “kumaşların fotoğraflarını izinsiz çektiği” bahanesiyle işbaşı yaptırmadı. Daha önce Yakup Mayda’ya yapılan haksız ve hukuksuz uygulamalardan rahatsız olan işçiler, Serap Yumuşak’ın da benzer haksız uygulamalara maruz kalmasına tahammül edemedi. İşçiler önce işyerine giriş yaptı ancak arkadaşları Serap Yumuşak'ın içeri alınmadığını fark edince dışarı çıkarak arkadaşlarının işbaşı yaptırılmasını istedi. Fabrika sahibi Veysel Çetin Ayran ise fabrika önüne gelerek “Kapatın kapıları, hepsini dışarı atın. İçeri almıyorum” şeklinde tehditvari ifadeler kullanınca işçiler içeri girmekten kaçındı.

DİRENİŞ ÇADIRDA DEVAM EDİYOR

Bu gelişmelerden sonra işyeri yönetimi, hakkını arayan işçileri “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadıkları” gerekçesini öne sürerek bugüne kadar 23 işçinin daha işine son verdi. TEKSİF Sendikası 17 Mayıs'ta işyeri önüne “direniş ve mücadele çadırı” kurarak işe geri dönme mücadelesi başlattı. TEKSİF Sendikası, her çay ve öğle yemeği saatinde direnişteki işçilerle birlikte fabrika çevresini dolanarak molaya çıkan işçilere sendikalı olmanın önemini anlatmaya devam etti. İşyeri yönetimi ise direnişteki işçilerle vardiyadaki işçilerin birbirleriyle temas kurmasını engellemek için fabrika çevresinde bulunan tel örgülere siyah branda çekti. Ayrıca direnişteki işçilerin, fabrika bahçesindeki mola yerlerine yaklaşmasını önlemek için fabrika bitişiğindeki geniş alanı da tel örgülerle kapattı.

TEK TEK ODALARA ÇEKTİ YILLIK İZİNLER YASAKLANDI

İşveren işyerinde de baskıları artırdı. İşçiler tek tek odalara alınarak para teklifleriyle, fabrikayı kapatmakla tehdit edilerek sendikadan istifaya zorlandı. Daha önce servisler işçileri kapı önünde bırakıp alırken direniş çadırı kurulduktan sonra servisler fabrika içerisindeki siyah branda çekilen alanlarda işçileri bırakıp almaya başladı. İşçiler daha önce fabrika girişinde imza atarak işe giriş yaparken direniş çadırı kurulduktan sonra imzalar artık çadırdan uzak bir alanda işletme içerisinde yemekhane önünde alınmaya başladı. Çevredeki işverenler de, sendikanın varlığından ve işçilerin hak mücadelesine karşı emniyet birimlerine şikayet etmeye başladı. Sendikanın boyahane fabrikası önünde yaptığı konuşmaların vardiyadaki işçiler tarafından duyulmasın diye güvenlikte bulunan siren sesini açan işletme yöneticileri giriş kapısı önüne de kamyonlar çekerek içerideki işçilerle temas kurulmasını engellemeye çalışıyor. İşyeri yönetimi, işletme içerisinde işçilerin birbirleriyle irtibatını engellemek için de yemekhane güzergahını değiştirdi. “İkinci bir emre” kadar yıllık izinler yasaklandı. İşçiler ücretli izin istediğinde ise o gün izin verilip sonradan işe gelmediği gerekçesiyle haklarında tutunak tutuluyor.

Öte yandan TEKSİF Sendikası'nın Çalışma Bakanlığı'na yaptığı yetki tespiti başvurusu 20 Mayıs'ta sonuçlandı. Bakanlık, işletmede TEKSİF Sendikası'nın çoğunluk sağladığını tespit ederek toplu sözleşme yetkisine sahip olduğunu taraflara bildirdi. Sendika da işverene toplu sözleşme masasına oturmaya davet etti.