Şer üçlüsünden ‘Türkiye’ye dikkat’ toplantısı

Doğu Akdeniz’in şer üçlüsü önceki gün Atina’da toplandı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, üçlü görüşmelerinin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan İsrail Dışişleri Bakanı Saar, üç taraf arasındaki ekonomik işbirliğini artırmak için birlikte çalışacaklarını belirterek, bölgesel tehditlerin devam ettiğini söyledi. Suriye'deki yeni yönetimi eleştiren Saar, Avrupa'ya “Suriye'deki azınlıkları ve Türkiye'nin bölgedeki politikalarını yakından takip etmesi” yönünde çağrı yaptı.

Saar ayrıca X adlı sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Bu zorlu zamanlarda İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki üçlü forumu yenilemek hayati önem taşımaktadır ve biz de bugün Atina'da bunu yaptık. Yunan ve Kıbrıslı meslektaşlarım Giorgos Gerapetritis ve Constantinos Kombos'a teşekkür ederim. Bölgesel stratejik ortaklığımızı aylık üçlü bakanlar istişareleri; ekonomik ve altyapı işbirliği ve yakında bir liderler zirvesi yoluyla güçlendirme konusunda mutabık kaldık. Birlikte daha güvenli ve daha müreffeh bir bölge yaratacağız!”

AKDENİZ’İ BAĞLIYORLARMIŞ

Yunan Bakan Yerapetritis de Suriye'deki durumun son derece “sorunlu” olduğunu belirterek Atina’nın sivillere yönelik saldırıları kınadığını kaydetti. Yerapetritis, Yunanistan'ın Suriye'deki siyasi değişimi yakından takip ettiğini, bu ülkedeki siyasi değişimin tüm etnik ve dini grupları kapsayacak şekilde, uluslararası hukuka saygılı ve dış etkilerden uzak olmasını umduklarını belirtti. Jeopolitik bir denklemde değişmeyen tek şeyin coğrafya olduğuna işaret eden Yerapetritis, Yunanistan, GKRY ve İsrail'in, Doğu Akdeniz'i Orta Doğu ile birbirine bağladığını ileri sürdü. Yerapetritis, ticaret, ekonomi ve deniz alanlarının korunması gibi konularda üçlü işbirliğinin artırıldığını vurgulayarak, “Aramızdaki enerji işbirliğine ve bağlantılarına büyük önem veriyoruz.” diye konuştu. Kıbrıs meselesinin de Yunanistan'ın en önemli dış politika konusu olduğunu ifade eden Yerapetritis, “Sorunlar ve ayrışmalar ile dolu bir dünyada tek çözüm birlikteliktir.” dedi.

TARTIŞMANIN ODAĞI TÜRKİYE

GKRY Dışişleri Bakanı Kombos ise görüşmede üçlü işbirliği ile bölgesel gelişmelere odaklandıklarını dile getirerek, Suriye'deki gelişmelerin her üç tarafı da endişelendirdiğini kaydetti. Kombos, Suriye'de barışçıl, kapsayıcı bir geçiş dönemine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Üçüncü kişi olan faktörlerin müdahalesi ve etkisi olmamalı.” ifadesini kullandı. Suriye'de tüm dini ve etnik grupların haklarının korunması gerektiğini belirten Kombos, “Suriye ne komşuları için bir istikrarsızlık merkezi ne de fanatizm merkezi olmalıdır.” diye konuştu. Türkiye’ye üstü kapalı bir göndermede bulunan Kombos, bölgedeki “revizyonist” ve “istikrarı bozucu” etkilere karşı senkronize olma ihtiyacını da ele aldıklarını belirtti. Rum Bakan, “Güvenlik boşluğu kullanılarak yapılacak tek taraflı eylemlerin bölgesel denge ve güvenliğe zarar vereceği yönünde ortak kanıya sahibiz. Tartışmamızın odağında güvenlik açıklarından faydalanmak isteyen revizyonist aktörlere karşı acil uyum ihtiyacı vardı.” diye konuştu.

ÜÇLÜ İTTİFAKA ABD AŞISI

Diğer yandan Kathimerini gazetesi, dünkü yayınında üçlü görüşmeye dair bazı ayrıntıları aktardı. İsrail’in Kıbrıs-Yunanistan arasına döşenmesi planlanan sualtı elektrik kablosu projesine açıktan destek verdiği bildirilen haberde, Tel Aviv’in Atina ile birçok sektörde işbirliği yapmaya kararlı olduğu belirtildi. Gazeteye göre üç bakan, hem çalışma hem de liderlik düzeyinde iki ayda bir toplantı yapma hedefi koydu. Görüşmelerde daha geniş jeopolitik kaygıların da ele alındığını bildiren Kathimerini, haberini şöyle sonlandırdı:

“Üçlü ittifak, İsrail'in ABD ile olan stratejik bağlarıyla daha da güçlenerek Akdeniz'in istikrarı için önemini korumaktadır. Üç ülke, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de artan etkisine ilişkin endişelerini paylaşıyor ve daha yakın diplomatik ve güvenlik koordinasyonu konusundaki kararlılıklarını pekiştiriyor. Bir sonraki üst düzey zirvede ortak stratejik girişimlerin daha fazla tanımlanması ve enerji işbirliğinin gündemin ana sütunlarından biri olmaya devam etmesi bekleniyor.”