23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fiyatları düşürecek köklü çözüm

Gıda fiyatlarındaki kontrolsüz artış ve dar gelirli vatandaşların temel gıda maddelerine erişememesi, acil bir sorun. Ekonomist, fon yöneticisi Serhat Latifoğlu, devletin üretimden satışa kadar tüm süreçlere müdahil olması gerektiğini söyledi.

Serhat Latifoğlu fiyatları düşürecek çözümü anlattı: Piyasadan çekilen devlet enflasyonu engelleyemez
A+ A-

Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Gıda fiyatlarındaki kontrolsüz artış ve dar gelirli vatandaşların temel gıda maddelerine erişememesi, önemli, acil bir sorun. Peki çözüm ne? Soruyu, ekonomi alanında çalışmaları bulunan fon yöneticisi, yazarımız Serhat Latifoğlu’na sorduk. Latifoğlu, “Devletin piyasada çok aktif olması, oyuncu olması lazım. Üretimden rafta satışa kadar tüm süreçlerin içinde yer alması, müdahil olması, bu sektörde tekelin kırılmasında ve fiyatların kontrolünde etkili olacaktır.” dedi.

‘KISA VE UZUN VADELİ PLANLAMA YAPILMALI’

Latifoğlu’nun kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerileri ve sorularımıza verdiği yanıtları şöyle oldu:

  • Gıda fiyatlarındaki kontrolsüz artışa nasıl çözüm bulunabilir?

Temel gıda maddelerine erişimle ilgili kısa ve orta vadeli, tarım üretiminin artırılmasıyla ilgili orta ve uzun vadeli çözümlere ihtiyaç var.

  • Gıda şirketleri sürekli bir maliyet vurgusu yapıyor. Fiyat artışları gerçekten maliyet ölçüsünde mi yapılıyor?

Maliyet de artıyor, fırsatçılık da var. Süt üreticilerinde maliyetler çok yüksek. Orada mazot, yem sağlayacaksınız üreticiye. Geçici bir süre yapılabilir bu. Kontrol altına alınır, o arada planlama yapılır. Öncelikle gıdanın güvenliği için bir planlama yapılmalıdır. 1980’den beri uygulanan neoliberal politikalar yüzünden zaten enflasyon çok yüksek. Piyasada tekelleşme var. Devletin piyasada çok aktif olması, oyuncu olması lazım. Eski kooperatifler, Et Balık Kurumu, şeker fabrikaları gibi güçlü aktörler ortaya konulmalı her sektörde. Tarım Kredi marketleri yaygınlaştırılıp düşük fiyattan satış yaptığı zaman diğer marketler de fiyatlarını aşağı çekmek zorunda kalacaklardır. Devlet piyasayı yönlendirecek. Hiç kimse devletin karşısında duramaz. Devletin yaptırım gücü var, bunu kullanması lazım.

‘BÜYÜK ŞİRKETLERİN SERBEST PİYASASINA SON VERİLMELİ’

  • Faizle, dövizle piyasayı yönlendiremez mi devlet?

Şu akıllardan çıkmamalı: serbest piyasa kuralları altında devlet piyasaları kontrol edemez. Enflasyonu durduramaz. Zaten tüm dünyada enflasyon artıyor, bu doğru. Bizde çok yüksek, ekonomik yapımızdan kaynaklanıyor. 40 yıllık neoliberal politikaların sonucu bu. Devletin pazarlardan, piyasalardan elini çekmesi, bu sonucun doğmasında çok etkili oldu. “Büyük Şirketlerin Serbest Piyasası” oluştu. Gerçek serbestlik de değil bu. Serbest piyasa teorisine göre en küçük oyuncunun bile piyasa üzerinde etkili olması lazım, ama Türkiye’deki piyasalarda böyle bir şey yok. Büyük şirketler istedikleri gibi at oynatıyorlar.

KISA VADELİ ÇÖZÜMLER

1- Gıda ihracatı geçici bir süre durdurulmalı. Kısa vadede gıda ihracatının geçici bir süre durdurulması, ürünlerin iç pazara sürülmesi lazım. Bu çok çok önemli.

2- Enflasyonla mücadele timi geniş yetkilerle donatılmalı. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nureddin Nebati geçen hafta sonu bir program açıkladı, enflasyonla mücadele timinin kurulduğunu bildirdi. Bunun altı doldurulmalı. Enflasyonla mücadele timi sadece fiyat kontrolu yapmamalı, geniş yetkilerle donatılmalı. Stokçuluk yapan, fahiş fiyat uygulayan işletmelere karşı ceza yeterli değil. Geçen ay yaptılar, fahiş fiyatlara devam ediliyor. Bunlara el konulup kayyım atanmalı, faaliyetleri devlet tarafından devam ettirilmeli.

3- Devlet bütün büyük gıda marketlerinin yönetim kurullarına müfettiş atamalı. Özellikle dört büyük gıda marketine, belirli bir süre için, bir yıllığına olabilir.

4- Çiftçilere düşük fiyattan gübre sağlanmalı. Tarımda gübre, mazot, tohum gibi girdilerin çok düşük fiyatlarla çiftçilere sağlanması, üretim patlaması getirecektir.

5- ‘Fiyat Kontrol Kurulu’ kurulmalı, her mal için tavan fiyat belirlemeli. Gıdada şuanki fiyatlar nedir; örneğin zeytinyağı 100 lira, bu tavan olmalı. “Enflasyon Denetleme Timi”nden daha farklı bir şey bu. Tavan fiyat belirlediğiniz zaman, maksimum o fiyattan satılacak, bir kuruş üzerinde satmanızın, çok ağır cezası olacak. Çok ağır para cezaları, tekrar ederse ikinci aşamada da kayyım ataması. Temel gıda ürünlerinde kriz böyle çözülür. “Maliyetler arttı” diye şikâyet ederse o zaman çekil piyasadan, devret şirketini Tarım Kredi’ye… Böylece enflasyonun kontrolünü de sağlarsınız.

1980 öncesi karaborsaya karşı devlet benzer mekanizmalar kurmuştu. Şimdi karaborsanın başka bir versiyonunu yaşıyoruz. Büyük şirketler at oynatıyorlar, devleti de kale almıyorlar gibi bir görüntü var.

ORTA VE UZUN VADELİ ÇÖZÜMLER

1-Tarım Kredi marketleri canlandırılıp yaygınlaştırılmalı. Tarım Kredilerin efektif hale getirilmesi lazım. Sektörde, daha orta halli vatandaşların alışveriş yaptıkları küçük-orta ölçekli marketler var. Bunlar satın alınabilir.

Dört büyük şirket, küçükleri satın alarak büyüdüler. Aynı şeyi bugün devlet yapmalı. Devlete ait bir hipermarket ve indirim marketi zinciri şirketi kurulması için adım atılmalı.

2-Devlet, Tarım Kredi marketleri aracılığıyla geçici bir süre için damping uygulamalı. Aşırı indirimler yapılmalı, örneğin gıda ürünleri geçen yılki fiyatlardan satılmalı. Temel gıdalarda bu mutlaka yapılmalı. Böylece piyasadaki tekel, nispi olarak kırılabilir.

Bu tabii çok zarar yazar, geçici bir süre uygulanabilir. Unutmamak lazım ki bu kurumlar vatandaşın vergileriyle kuruldu; damping, vatandaşın hakkıdır.

3- Tarım üretimi güçlendirilmelidir. Büyük kooperatiflerle küçük üreticiler bir araya getirilip maliyetler düşürülebilir.

4- En önemlisi planlı üretime geçilmeli, üretici kendi haline bırakılmamalıdır.

5- Tarıma destek arazi bazında değil üretim bazında olmalı. Tarıma destek yeterli değil. OECD ortalamalarına göre oranı iyi ama verimli olmuyor. Destek arazi bazında değil üretim bazında olmalı. Planlama yapıldığında bunun takip edilmesi daha kolay olacaktır.

6- Üreticiye alım garantisi tekrar getirilmelidir. Üretimi tetiklemek için bu önlem şart. Üretim planlaması yapılırken, Tarım Kredi marketleri üreticilerle özel anlaşmalar yapabilir. Özel marketler üreticilerle çok düşük fiyatlarla anlaşmalar yaptılar, kâr marjını çok artırdılar. Devlet üreticilerle yapacağı daha adil anlaşmalarla fiyat indirimi de sağlayabilir.

7- Devlet gıda üretimiyle de piyasada yer almalı. Türkiye Varlık Fonu (TVF) aracılığıyla mevcut büyük gıda şirketlerinden hisseler alınmalı, gerekirse ortaklıklara gidilmeli. TVF ve/veya başka kurumlar aracılığıyla orta ve küçük ölçekli şirketler satın alınarak ve tek çatı altında birleştirilerek perakende ve toptan gıda pazarında etkin bir pazar payına ulaştırılmalı.

Faiz Döviz ekonomi Gıda fiyatları fon yöneticisi fiyatları düşürecek çözüm