Shukurov o anları anlattı: 'Duvarı kırdım, bir çocuğu canlı çıkardık'

Özbekistan'dan gelen kurtarma ekiplerinin yeleklerinden giyerek enkazlarda çalışan Shukurov, İstanbul'a döndükten sonra bunu kulüp yetkilileriyle paylaştı. Karagümrük'ün iletişim ekibi, Özbek oyuncunun kurtarma çalışmalarından video yayınlayarak kendisine teşekkür etti. Görüntüler sosyal medyada büyük beğeni kazandı.

'YAPMAM GEREKEN BİR GÖREVDİ'

Depremlerin ardından internette görüntüleri izlediğini söyleyen Özbek futbolcu, "Bir Müslüman olarak böyle bir durumda oturup bekleyemezdim. Bu duruma normal bir şekilde bakamazdım. Sıradan bir durum değildi ve bunu Allah için yapmam lazımdı. Bunu yapmam gereken bir görev olarak gördüm." ifadelerini kullandı.

Takıma verilen izinde Hatay'a gittiğini belirten Shukurov, şöyle konuştu: "İstanbul'dan akşama doğru arkadaşımla yola çıktık ve oradaki vaziyeti öğrenmek için Özbekistan Başkonsolosluğuyla irtibat kurdum. Özbekistan Büyükelçiliğinin orada yardım ettiğini ve çadır kurduğunu biliyordum. Onlarla sürekli temas halindeydim. Yaptığımın doğru olup olmadığını bilmediğim için kulübe haber vermedim. Belki izin vermeyebilirler diye düşündüm. Gittiğimde oradaki kurtarma ekiplerinin kıyafetlerinden giyip maske taktım. Kafamda da başlık vardı."

'DURUMU GÖRDÜĞÜMDE ŞOK GEÇİRDİM'

Bölgedeki duygularını da aktaran Shukurov, "Gittiğim an şok geçirdim. Düşünün, 100 kilometre geride hayat devam ediyor, 100 kilometre gittiğinizde hayat durmuş gibiydi. Çok kötü bir durumdu ve gördüğümde kendime gelemedim. Sabah ilk olarak depremzedeler için pilav yaptım, sonra da kurtarma ekiplerinin yanına gittim." ifadelerini kullandı.

Kurtarma çalışmalarında enkazdan canlı birisinin çıkması için çok çalıştıklarını da söyleyen Shukurov, şöyle devam etti: "O akşama doğru başında çalıştığımız enkazda anne ve çocuğun cansız bedenini aldık. Akşama kadar çalıştık ama cansız bedenlerinin çıkması çok ağır geldi. Sonrasında yemek yapılan yere dönerken bir enkazda 8 ve 15 yaşlarında iki çocuk olduğunu duyduk. 8 yaşındaki çocuğu bir kişi, 'Allah-u Ekber' diyerek kucağında taşıyordu. Şok durumundaydım. Sonra abisinin de olduğunu söylediler. Spor yapmanın faydasını orada gördüm, 15 yaşındaki çocuğu kurtardık. Ayağında taş vardı ve taşı kaldırdık. Gözü biraz açıktı. Taşları çıkardıktan sonra çocuğu da çıkardık. Sonra kendi kendime, 'Allah beni boşuna buraya çağırmamış. En azından 1 çocuğa yardımcı oldum.' dedim. Kampa geri dönerken bir anda oldu. Orada bir demir verdiler bana. Demirle duvarı kırdım, çocuğun ayağında taş vardı. Taşı kaldırdım ve çocuğu çıkardık. Anne ve babası ağlıyordu, biz onlardan daha çok ağladık."

"Hala depremlerin devam ettiğini görüyoruz." diyen Shukurov, "Onlar için elimizden sadece dua etmek geliyor. Türkiye'ye çok geçmiş olsun. Özbekistan ve Türkiye her zaman dosttur. Sizin derdiniz bizim derdimizdir, mutluluğunuz da bizim mutluluğumuzdur." şeklinde konuştu.