Şiddete karşı yasalar güçleniyor

Kadına yönelik şiddetle ilgili düzenlemeleri de içeren yeni reform paketinin önümüzdeki günlerde meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan, "Yıllardır uygulamada sorun var diyorduk. Buna yönelik tedbir alındığı görülüyor. Yeni düzenlemeyi olumlu karşılıyoruz" dedi. CKD Seyhan Şube Başkanı Av. Nesrin Kılıçay iyi hal indirimi ile ilgili gerekçeli kararların ayrıntılı şekilde yazılmasının önemli olduğunu vurguladı.

Sağlık sistemiyle ilgili maddelerin de yer aldığı düzenlemede kadına yönelik şiddetle ilgili 4 temel değişiklik var: İyi hal indirimi için pişmanlığı gösteren somut davranışlara bakılacak, ısrarlı takip ilk kez ayrı bir suç olarak düzenlenecek, eş, boşanılan eş, kız kardeş olmasına bakılmadan kadınlara yönelik suçların cezaları artacak, kadına yönelik şiddette ceza süresine bakılmaksızın barodan avukat atanacak.

İYİ HAL iNDİRİMİ

Av. Nuriye Kadan, iyi hal indirimine ilişkin maddenin ucu açık olmasının keyfiliğe neden olduğunu ve indirim geldiğinde de adalete güvensizlik yarattığını söyledi. Av. Kadan, “Kravat taktı indirimi aldı gibi bir algı var. Bu son zamanlarda çok da uygulanmıyordu. Özellikle kamuoyunda çok bilinen davalarda iyi hal indirimi olmadığını gördük. Ancak çok göz önünde olmayan davalarda bunun zaman zaman keyfi uygulandığı da oldu. İyi hal indirimine kriter getirilmesi doğru bir yaklaşım” dedi.

Mevcut düzenlemede, 5 yıla kadar olan cezalarda şiddet mağduru kadınlara baro tarafından avukat atanıyor. Yasa tasarısının meclisten geçmesi halinde şiddet gören tüm kadınlarda barodan avukat atanabilecek. Av. Kadan, “Bu kadınların hakları açısından çok önemli bir kazanım” dedi.

‘CAYDIRICILIK SAĞLAR’

Yeni düzenlemeye göre eş, boşanılan eş, kız kardeş olmasına bakılmadan kadınlara yönelik suçların cezaları artacak. Av. Kadan şunları söyledi: “Kadına karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve işkence suçlarından cezalar artacak. Bu suçların kadına karşı işlenmesi suçu nitelikli haline getirecek. Yaralama suçu da katalog suçlar kapsamına alınacak. Katalog suçlarda tutuklama esastır. Mevcut durumda basit yaralama olarak nitelendirilen suçlarda tutuklama söz konusu olamıyordu. Fiziksel şiddet uygulayarak kadının her tarafını yara bere içinde bırakan failin bir gün bile tutuklu kalmadan yargılama yapılması hem mağduriyeti arttırıyor hem de toplum vicdanının da daha çok yaralanmasına neden oluyordu. Failinin de aynı suçu defalarca işlemesine yol açıp caydırıcılığı da sağlamıyordu.”

Şiddeti önlemenin yalnızca mevzuatla mümkün olmadığını ifade eden Av. Nuriye Kadan, “Yasaları, yargıç, savcı kolluk, kurumlar uygulayacak. Başa dönmemek için yasalar etkin uygulanmalı. Yasayı ne kadar mükemmel yaparsanız yapın etkin kullanılmaması halinde başa dönersiniz. Bunun için de uygulayanların içselleştirmesi gerekiyor” dedi.

GEREKÇELİ KARARDA İNDİRİMİN NEDENLERİ OLMALI

CKD Seyhan Şube Başkanı Av. Nesrin Kılıçay, iyi hal indirimiyle ilgili hakimin takdir hakkının olması gerektiğini vurguladı. Av. Kılıçay, “İyi hal indirimi için somut durumlar yasada belirtilse de önceden öngörülemeyen durumlar olabilir bunun için de hakimin neden iyi hal indirimi uyguladığını gerekçeli kararda açıkça belirtilmesi istenmeli. Yasada bütün olasılıkları saymak mümkün değil. Hakim gerekçesini yazarken iyi hal indiriminin somut nedenlerini karar metninde belirtmeli. O kararın neden verildiği istinafa ya da Yargıtay’a gittiğinde açıkça görülmeli” dedi.

Kadına yönelik şiddetle ilgili kapsamın genişletilmesini olumlu bulan Av. Kılıçay, “Yalnızca eşten değil özellikle genç kızlarımız duygusal yakınlık yaşadığı sevgiliden de şiddet görüyor. Yasada yapılması düşünülen değişiklik; eş eski eşle sınırlı olmamalı, bu tarz suçlar da aynı kapsamda değerlendirilmeli. Genç kızlarımız açısından bu ciddi bir sorun. Ailesinden çekiniyor, şiddeti sineye çekiyor. Sonu intihara ya da cinayete uzanıyor” dedi.

UZAYAN BOŞANMA DAVALARI ŞİDDETİ TETİKLİYOR

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu hazırladığı raporda, çekişmeli boşanma davalarının uzun sürdüğü ve geçen sürede şiddet riskinin arttığı ifade edildi. Raporda, “Boşanma davasının, sırf ziynet alacağı, eşya alacağı gibi talepler sebebiyle uzadığı dikkate alınarak bu talepler boşanmadan ayrı birer dava türü olarak kabul edilmeli ve boşanma davalarından ayrı olarak ele alınmasına yönelik düzenlemeler yapılmalı” denildi.

Av. Nuriye Kadan, boşanma davalarının uzaması ile iki taraf arasındaki gerilimin arttığını söyledi. Av. Kadan, “4-5 yıl süren boşanma davaları var. Boşanma ile diğer taleplerin ayrı tutularak boşanma sürecinin hızlandırılması doğru bir yaklaşım” dedi.