Sigara kullananlar dikkat! Aromalı sigaralar kanser tanısını geciktirebiliyor...
Light, mentollü, meyve aromalı gibi çeşitli isim ve içerikteki sigaraların, akciğerin daha derinlerinde görülen kanser alt tiplerini artırdığı, bunun tanıyı geciktirebildiği, cerrahi müdahale şansını ve akıllı ilaç tedavilerinin etkinliklerini azalttığı belirtildi.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekim Yardımcısı ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Civelek, yaptığı açıklamada, dünyada ve Türkiye'de ölüm nedenleri arasında, kalp ve damar hastalıklarından sonra kanserlerin ikinci sırada bulunduğunu söyledi.
Kanser sıklığının cinsiyete göre farklılık gösterdiğini, erkeklerde en sık prostat, kadınlarda ise meme kanseriyle karşılaşıldığını belirten Civelek, "Kansere bağlı ölüm sebepleri incelendiğinde, akciğer kanseri her iki cinste de en sık ölüm sebebidir" dedi.
Özellikle akciğer kanserinde evrenin önem taşıdığına işaret eden Civelek, evre 1 ile evre 2'nin birbirinden farklı hastalıklar olduğunu, tedavi protokolünün değişiklik gösterdiğini anlattı.
Medikal Onkoloji Uzmanı Civelek, akciğer kanserine neden olan faktörlerde tütün kullanımının ilk sırada yer aldığını belirtti.
Giderek artan tütün kullanımının, akciğer kanseri sıklığını artırdığını söyleyen Civelek, "1920'lerde akciğer kanserinde kadınlarda vaka bildirimi nadir görülürken, kadınların iş ve sosyal yaşamda daha fazla bulunmasına paralel sigara kullanımı ve dumana maruziyetin artmasıyla sıklığını da yükseltti" diye konuştu.
Tütün ürününün değişiklik göstermesinin, kanser gelişimindeki etkiyi azaltmadığını vurgulayan Civelek, şunları kaydetti:
"Light sigara, mentollü, meyve aromalı gibi sigaralar çıktı. Kanser sıklığı azaldı mı, hayır. Bunlar çıkınca akciğer kanserinin tipi değişti. Akciğerin daha derinlerinde görülen, bezlerde gelişen kanser alt tipleri arttı. Çünkü, akciğer kanserinin birbirinden farklı yaklaşık 15 alt tipi var. Bunlardan en çok görülenler, küçük hücreli, skuamöz hücreli, adenokanser ve büyük hücreli tiplerdir. Küçük hücreli kanser tipi, bütün akciğer kanserlerinin yüzde 20'sinden sorumlu olup, tütün kullanımı ile en yakın ilişkili olanıdır.
Özellikle light sigara gibi tütün ürünlerinin şekli değiştikçe akciğer kanserinin görülme sıklığı azalmadı, sadece ve sadece skuamöz hücreli alt tipten adenokanser tipe doğru sıklık değişti, akciğerin daha derinlerinde görülen, bezlerde gelişen kanser alt tipleri arttı. Daha derinde gelişen kanserler, bulguları daha geç verdiğinden daha geç tespit ediliyor. Bu nedenle hastaların ameliyat şansı daha az oluyor. Bunların yanı sıra kullandığımız ilaçlar da değişiyor. Yoğun sigara içen kişilerde akıllı ilaç tedavilerinin etkinlikleri daha az oluyor."
"ELEKTRONİK SİGARANIN ETKİLERİ UZUN DÖNEMDE GÖRÜLECEK"
Bir kişinin, sigara dumanını içine çektiğinde yaklaşık 400 farklı kimyasalı akciğerlerine doldurduğunu belirten Civelek, elektronik sigaranın etkilerine ilişkin de uzun dönemde sonuçların görüleceğini vurguladı.
Civelek, tütün kullanımıyla mücadele sayesinde dünyada akciğer kanseri sıklığının bir miktar azalmaya başladığını, Türkiye'de de "Dumansız Hava Sahası" kapsamında sigara yasaklarının genişletilmesiyle hastalık sıklığının azalmasında önemli bir ivme kazanılabileceğini aktardı.
Doç. Dr. Burak Civelek, pasif içiciliğin de büyük risk taşıdığını, özellikle akciğer kanseri türlerinden küçük hücreli tipinde sigara maruziyetinin etkisinin yüzde 99,9 olduğunu vurguladı.
Ailesinde akciğer kanseri öyküsü bulunan kişilerin çok daha dikkatli olması gerektiğine dikkati çeken Civelek, "Aile öyküsü olan kişi sigara kullanırsa akciğer kanserine yakalanma riskini artırır. Bu nedenle, aile öyküsü olanların kesinlikle tütün ürünleri kullanmaması, kullanıyorsa hemen bırakması önemli." uyarısında bulundu.
"MORALİMİ YÜKSEK TUTARAK GÜÇ KAZANDIM"
Uzun yıllar sigara kullanan ve dayısını akciğer kanserinden kaybeden 54 yaşındaki Ayten Saylam, kendisine de 9 ay önce akciğer kanseri tanısı konulduğunu söyledi.
Saylam, tanı konulduğunda çok üzüldüğünü dile getirerek, "Hiç moralimi bozmadım, moralimi yüksek tutarak güç kazandım. Şimdi ben de başarmak üzereyim inşallah" dedi.
Geçmeyen öksürük, sırt ve göğüs ağrısı şikayetlerine bağlı hastaneye başvurduğunu aktaran Saylam, "Ben 20 sene sigara kullandım, günde bir paket içiyordum. Eşim de içiyordu. Tanı konduğu gün sigarayı bıraktım. Herkese sigara içmemelerini tavsiye ediyorum. Sigara insanı hayattan koparabiliyor, ne olur kimse sigara kullanmasın" tavsiyesinde bulundu.
Saylam'ın sağlık durumuna ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Burak Civelek, yapılan inceleme sonrası hastanın ameliyata uygun olmadığının belirlendiğini ve kemoterapi verildiğini söyledi. Civelek, şunları kaydetti:
"Kemoterapiden ciddi bir yanıt alındı ve hastalık kontrol altına alındı. Tedaviye ilişkin yan etkiler de çok az seviyede. Şu anda kemoterapiyi bir süre daha uzatma kararı verildi. Mücadelesi hepimize örnek. Kanserle savaşmak, bir satranç oyunu gibidir, hamleleri doğru zamanda yapıldığında başarı şansı yükseliyor, hastamız da bu hamleleri, bizim direktiflerimize göre yapmaya çalışıyor. Zorlu mücadelesinde büyük bir yol katetti."