Sigarayı bırakarak kalbimizi nasıl koruruz?
Eşim, kalp hastası ve hekiminin tüm uyarılarına rağmen sigara kullanıyor. Sigaranın kalbe olan zararını anlatır mısınız?
Kalp-damar sisteminin hastalıkları bütün toplumlarda önemli bir toplumsal sağlık sorunudur. Bu hastalıklar hem çok sık görülür, hem de çok sayıda insanın ölümünden sorumludur. Bütün ülkelerde ölüm nedenleri arasında en başta gelen hastalıklar kalp hastalıklarıdır. Günümüzde gelişmiş ülkelerdeki ölümlerin yarısına yakın bir bölümü kalp hastalıkları nedeniyle olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde oran biraz daha düşük olmakla birlikte, bu ülkelerde de insanların ölümüne yol açan başlıca hastalıklar kalp hastalıklarıdır. Örneğin ülkemizde bütün ölümlerin yüzde 40 kadarı kalp hastalıkları nedeniyledir. Bunun yanı sıra kalp hastalıklarının görülme sıklığı zaman içinde artma da göstermektedir. Geçen yüzyılın ilk yarısında kalp hastalığı nedeniyle olan ölümler sıralamada daha alt sıralarda yer almaktaydı, oysa günümüzde birinci sırada gelmektedir.
DAKİKADA 5 LİTRE KAN POMPALIYOR
Kalp-damar sisteminin sayrılıkları değişik şekillerde olabilir. Bunlar arasında en fazla görülen ve en çok ölüme neden olan koroner kalp hastalığıdır. Kalp içerisinden dakikada 5 litre kan geçer ve kalbimiz bu kanı vücudun bütün organlarına gönderir. Bu anlamda kalbimiz bir tür pompa görevi görür. Kalbimiz pompa görevini yaparken her dakikada ortalama 70-80 kez kasılır ve gevşer. Dakikada 75 kez kasılıp gevşeme hareketi yapan kalp bir saatte 4 bin 500 kez, bir günde 100 bin kez, bir yılda ise 40 milyon kez çalışır. Bu kadar yoğun çalışan bir organın da beslenmesi gerekir. Kalbin içinden her dakika litrelerce kan geçmesine karşın kalp bu kan ile beslenmez. Kalbin kendi besleyici damarları vardır ve kalp bu damarlardan gelen kan ile beslenir. Kalbi besleyen damarlara koroner damar adı verilir. Bu damarların daralması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan hastalık da koroner kalp hastalığı olarak adlandırılır. Koroner kalp hastalığının değişik klinik şekilleri olabilir. Koroner kalp hastalığının başlıca belirtisi göğüste hissedilen ağrıdır. Göğüs ağrısı çoğu kez efor durumunda ortaya çıkar. Bazen fazla yemeği takiben veya soğuk havalarda da göğüs ağrısı olabilir. Damar daralması veya tıkanmasının uzun sürdüğü durumlarda göğüs ağrısının şiddeti ve süresi daha fazla olur, bu gibi durumlarda hastalar için hayati tehlike söz konusudur.
Tütünün içinde bulunan en önemli zararlı maddeler, nikotin ve karbonmonoksittir. Tütünün içinde ayrıca arsenik, benzen, asetaldehid, DDT, uretan, hidrozin, formaldehid vb. gibi kanserojen maddeler ile hidrojen siyanür, azotoksitler, amonyak, aseton, formik asit vb irritan ve zehirli maddeler bulunmaktadır.
DAMAR YAPISINI BOZUYOR
Sigara içilmesi ile koroner kalp hastalığı arasında güçlü bir ilişki vardır. Koroner kalp hastalığı sigara içenlerde daha fazla görülür. Bu konudaki ilk bilgiler 50 yıl öncesine kadar gitmektedir. İlk kez 1950’li yıllarda sigaranın sağlık üzerindeki etkilerinin incelendiği araştırmalarda sigara içenlerde akciğer kanserinin daha fazla görülmesinin yanı sıra kalp damar hastalıklarının çok görülüyor olması da dikkatleri çekmiştir. Sigara içen kişilerde damar yapısı bozulur, zaman içinde damar sertliği (ateroskleroz) gelişir. Kan damarlarının iç yüzeyi normal durumda çok ince ve narin bir tabaka ile kaplıdır, damarın iç yüzeyi pürüzsüzdür. Damar iç yüzeyinin pürüzsüz yapısı bozulursa kan akışı güçleşir, damar içinde kan akışı yavaşlar, zamanla damar kenarlarında pıhtılar oluşmaya başlar. Bu değişiklikler sonucunda damarda daralma olur, hatta daha ileri durumlarda damar tıkanabilir. Daralan damardan az kan geçebileceği için bu damardan beslenen organ yeteri kadar beslenemez. Damarda tıkanma olursa o zaman bu damardan beslenen dokular ve organlar hiç kan alamaz, zamanla harabiyete uğrar. Daralma veya tıkanma koroner damarlarda olduğunda kalbin beslenmesi yetersiz hale gelir ve bu durum göğüs ağrısı ve diğer belirtiler şeklinde kendini gösterir.
Koroner kalp hastalığının en önemli hazırlayıcı faktörlerinden biri olan sigara, kan yağlarını bozarak HDL'yi yani iyi kolesterolü azaltıp LDL yani kötü kolesterol düzeyi ile trigliseridleri artırarak, kalp hastalıklarına neden olur. Ayrıca sigara içenlerde daha sık yüksek tansiyon görülmekte ve bu durum ilaç tedavisine de direnç göstermektedir. Kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddelerin de sigara içenlerde arttığı kanıtlanmıştır. Yine kanın damar duvarında pıhtılaşmasını sağlayan trombositlerin çökme hızı, sigara içicilerde artmaktadır. Bütün bunların yanında sigara, damar duvarının iç yüzünün yenilenmesini sağlayan maddelerin salgılanmasını azaltarak, damar yapısını bozmakta ve damar sertliğinin gelişmesini hızlandırmaktadır. Sigaranın kalp hastalarında en önemli aritmi nedeni olduğu da göz ardı edilmemelidir. Ayrıca nikotin ve karbonmonoksit, koroner damarlarda iç yüzeyi bozdukları gibi direkt olarak kasılma yaparak da koroner damarların tıkanmalarına neden olmaktadırlar. Buna, kanın akışkanlığının azalması ve yüksek tansiyonun da eklenmesiyle, koroner kalp hastalığı kaçınılmaz hale gelmektedir.
GÜNDE BİR SİGARA RİSKİ KATLIYOR
Mevcut koroner kalp hastalığının şiddeti ve geçirilen hayatı tehdit edici kalp enfarktüsü tehlikesinin, bir gün içinde tüketilen sigara sayısı ile arttığı kesin olarak ispatlanmıştır. Günde sadece 1-4 adet sigara içilmesi koroner kalp hastalığı riskini iki kat artırmaktadır. Günde 5-14 sigara tüketimi ise bu riski 3 kat artırmaktadır. Sigaranın koroner kalp hastalığı açısından kaçınılmaz zararlı etkileri, koroner kalp hastalığını hazırlayan diğer risk faktörlerinin bulunduğu durumlarda (diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, aşırı şişmanlık) koroner kalp hastalığını hızlandırmakta ve hastalığın daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İçilen her sigara ile kalp enfarktüsü riski artmaktadır. Koroner arter hastalığında sigara, erkeklerde görülen en sık risk faktörü olmasına karşın, kadınlarda daha önemlidir. Sigara, kadınları koroner kalp hastalığından koruyan östrojen, yani kadınlık hormonu ve HDL’yi yani iyi huylu kolesterolü azaltır.
Sigaranın zararlı etkilerinden korunmak için sadece sigarayı bırakmak değil, sigara içilen ortamlardan da uzak durmak gerekir. Burada hastaların ailelerine ve çalışma arkadaşlarına sigara kullanımının etkisini azaltmak bakımında büyük sorumluluklar düşmektedir.
Sigaranın bırakılması ile koroner kalp hastalığı önlenebilir. Buna ek olarak koroner kalp hastalığı olan kişilerin sigarayı bırakması durumunda bu kişilerin kalp krizi geçirme olasılıkları da azalmaktadır. Bu bilgilere ve bu konudaki bilimsel gerçeklere rağmen sigara içen kişilerin pek azı sigarayı bırakma amacı ile ilgili kuruluşlara başvurmaktadır. Koroner kalp hastalığı olanlar arasında bile sigarayı bırakmak için başvuranların sayısı çok azdır. Hatta koroner kalp hastası olup kalp krizi geçirmemiş olan hastaların dahi ancak üçte ikisine sigarayı bırakmaları konusunda kapsamlı ve programlı bir yaklaşım yapılmaktadır. Bu konuda kuşkusuz sağlık kuruluşlarının ve doktorların da daha fazla çaba göstermesi gerekir.
KADINLARDA ÇİFT ETKİ
Sigara içen kadınların sayısı erkeklere hızla yaklaşmaktadır. Batı ülkelerinde yapılan araştırmalar, erkeklerin kadınlara göre sigarayı daha kolay bıraktıklarını, ayrıca kadınların sigaraya daha erken yaşlarda başladıklarını göstermiştir. Bunun yanında, çalışan kadınların ev kadınlarından daha çok sigara tükettikleri de bilinmektedir. Doğum kontrol hapı kullanan ve sigara içen kadınları bekleyen enfarktüs riski daha da yüksektir. Buna bir de doğum kontrol haplarının tansiyon ve kolesterol yükseltici gibi yan etkileri de eklenince, genç kadınlarda sigara ile birlikte doğum kontrol hapının ne derece tehlikeli olduğu ortaya çıkmaktadır. Akılcı çözüm, doğum kontrol hapının değil, sigaranın bırakılmasıdır.