Sihirli pabuçlar ayakta değil yürekte
Günnur Bayburt liderliğinde 45 yıldır binlerce öğrenci yetiştirmiş bir okul. Yalnızca bale değil bir tarih okulu. Minik ve yetişkin bütün öğrencilerinin pabuçlarından, ellerinden ve gözlerinden, Cumhuriyetin ışığı bilinci ve felsefesi taşıyor.
3 Haziran 2023 günü, Bakırköy Leyla Gencer Kültür Merkezi’nde Günnur Bayburt’un kurduğu Sihirli Pabuçlar Bale Okulu’nun 45'inci Yıl Resitalini izlemek, yüreklerimizi ve bilinçlerimizi ateşledi.
Dört saate yakın süren yıl sonu resitalinde zaman su gibi aktı. Yalnız zaman değil, Cumhuriyetimizin güzellik ülküsü, tarih, estetik, felsefe, emek, olduğu gibi salonu dolduran yüzlerce insanın gönüllerine aktı.
45 YILLIK SİHİR
Sihirli Pabuçlar Bale Okulu, eşsiz bir örnek. 1978’den bugüne 45 yıldır Günnur Bayburt liderliğinde dimdik ayakta kalmış, uzun yıllar kesintisiz baleye ve sanata emek vermiş, binlerce öğrenci yetiştirmiş, bugün de bütün canlılığıyla yoluna devam eden bir okul.
Sihirli Pabuçlar, 1978 yılından bugüne faaliyetlerini devam ettiriyor. 45 yıldır yetiştirdiği profesyonel bale sanatçıları, Türkiye’nin ve hatta dünyanın sanat birikimine katkılar sağlıyor. Günnur Bayburt’un henüz 4-5 yaşlarında ellerinden tutup yetiştirdiği minik öğrenciler, bugün Türkiye’de ve çok sayıda ülkede eğitimler veriyor, sanat birikimini taşımaya ve ödüller, kazanmaya devam ediyor.
Vatan Partisi’nin Büyük Genel Kurultayı’nda Parti delegelerinde Sihirli Pabuçlar Bale Okulu'nun gösterilerini izlemeye doyamıyoruz…
'MAAİLE RESİTAL'
O gün Günnur Bayburt’tan ve Ethem Sancak’tan öğreniyoruz, bale sanatların belki de en zoru… Günnur Bayburt, balenin, maden işçiliğiyle beraber dünyanın en zor iki işinden biri olduğunu söylüyor.
Henüz 4 yaşındaki çiçekler gözlerini Günnur Hoca’nın sahnesinde açıyor. 4 yaş grubunun gösterilerini mutlaka izlemeniz lazım… O küçücük bedenlerde yeşeren disiplin ve estetik, olanca tatlılığıyla bütün salonu büyülüyor. Yine artarak devam eden yaş gruplarının gösterileri ve hatta bu seneye özel öğrencilerin ailelerini de sahnede izledik. Bu da bir ilk olsa gerek. Okul Müdürümüz Tanabay Tokgöz’ün deyişiyle, “Maaile” bir gösteri oluyor.
TANABAY TOKGÖZ’ÜN MANİFESTOSU
Günnur Hocamızın oğlu olan Tanabay Tokgöz, baleyi annesinin karnında öğreniyor. Evet, “anamızın karnında öğrenmedik ya” itirazlarına karşı gerçek bir balet. Günnur Hocamız Tanabay karnında olduğundan habersiz sahnede bale yapıyor. Ana karnında başlayınca galiba, böylesi bir yetenek doğuyor ve Tanabay Hoca ulusal ve uluslararası pek çok alanda ödüller kazanıyor. Almanya’da bale bursu kazanan iki Türk’ten biri oluyor. Yedi yıl yurtdışında eğitim gördükten sonra Türkiye’ye dönüyor.
Kapanış konuşmasında, Avrupa’dan Türkiye’ye dönüşünü bütün gençliğin dinlemesi gerekiyor. Bu topraklara bağlılık, ülkemiz ve halkımız için sanat üretmek, umudu doğduğumuz ve büyüdüğümüz yerde büyütmek ve vatana hizmet aşkıyla süreci anlatıyor.
Şu sıralar moda olan ödül törenlerinde mikrofonu eline alanın Türkiye’yi şikayet etme furyasına karşı Tanabay Hoca vatanseverliğin ve aydın tavrının manifestosunu ilân ediyor.
TARİH, FELSEFE YENİ İNSAN
Sihirli Pabuçlar yalnız bir bale okulu değil… Bale okulunun ötesinde bir tarih okulu. Günnur Hocamızın açılış ve kapanış konuşmalarında, ama daha önemlisi minik ve yetişkin bütün öğrencilerinin pabuçlarından, ellerinden ve gözlerinden, Cumhuriyetin ışığı bilinci ve felsefesi taşıyor. Atatürk sahnenin özünde ve ruhunda… Günnur Hoca bazen eğitimin ortasında her şeyi durduruyor, 19 Mayıs’ı anlatıyor, İstiklâl mücadelesini anlatıyor, tarihimizdeki büyük fedakârlıkları ve kahramanlıkları anlatıyor.
Sihirli Pabuçlar aslında özlediğimiz “Yeni İnsanı” yetiştiriyor. 45 yıllık bu sihir, Cumhuriyet'in sihridir. İnsanlığın büyük özlemlerindeki sihirdir. Bugünün Üretim Devrimi mücadelesinin sihridir.
NE ÇOK GÜNNUR BAYBURTLAR LAZIM BİZE
Günnur Bayburt 9 yaşında başladığı sanat hayatını bu satırlara sığmayacak nice başarı ve tecrübeyle bugünlere getiriyor. Biz Günnur Hoca’yı Vatan Partisi’nde, Silivri önlerinde, Bakırköy Meydanlarında ellerinde bildirilerle, Merkez Karar Kurulu toplantılarında ateşli konuşmalarında, Genel Kurultaylarımızda, sarsılmaz bilinci ve sımsıkı yumruğuyla Türkiye’nin bağımsızlık, emek ve sanat mücadelesinde tanıdık.
Bir mücadeleyi bu kadar sarsılmaz ve anlamlı kılan, büyük sanat birikiminin ateşi olsa gerek. Günnur Bayburt, disiplini ve iradesiyle hem mücadelede hem de sanat hayatında her şeyini Vatanımıza ve Cumhuriyetimize adayan örnek bir Cumhuriyet kadını ve örnek bir Vatan Partisi lideri…
Şimdi daha iyi anlıyoruz, ne çok Günnur Bayburt lazım Vatan Partisi’ne ve Türkiye’ye…
FINDIKKIRAN’DAN DEVRİMLERE
İki perdelik gösteride, 16 dans sahnenisi soluksuz izledik. Fındıkkıran Balesi’nden, Çocuk Misafirlere, Kar Perilerinden Çiçeklerin Valesine, Çin Dansından Arap Dansına kadar doyumsuz danslar izledik.
İkinci perdede hepimizin yüreğini yakan deprem sahnesini ve yine en büyük acılarımızdan olan uyuşturucu bağımlılığına yönelik bir gösteri izledik. Son gösteri ise “Devrimler” oldu. Cumhuriyet Devriminin ilk yıllarını, devrim adımlarını ve eserlerini yaşadık. Günnur Bayburt, balenin üstün etkisini tarihle, toplumla ve mücadeleyle ustalıkla birleştiriyor.
DOĞU PERİNÇEK’İN HÜZNÜ
3 Haziran günü Ankara’da Cumhurbaşkanlığı ve Meclis’teki Devlet Törenlerine davetli olan Genel Başkanımız Doğu Perinçek, günlerdir beklediği resitale görevi gereği katılamamanın hüznüyle aradı. Ankara’ya giderken aklının ve gönlünün Sihirli Pabuçlarla olacağını, önceki yıl resitalde nasıl mutlu olduğunu anlattı. Laf aramızda, Sihirli Pabuçlar Bakırköy’deyken Genel Başkan ayakları geri geri giderek Ankara’ya yol alıyordu.
Genel Başkanımızın gönlünü de omuzlayarak Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak, Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı ve İl yöneticilerimizle birlikte Günnur Hocamızın huzurunda yerlerimizi aldık.
Sağolsun Günnur Bayburt Resitalin sonunda, her birimize birer ödül verme şansını bizlere sundu. Ethem Sancak “Yılın Balerini” ödülünü verirken, çocuklarını 10 yaşına kadar nasıl bale okuluna taşıdığını anlatıyor. Vatan Partisi liderlerinin sanat birikimini dinledikçe coşuyoruz.
Ethem Ağabey, Ankara’daki devlet törenine gitmeyi değil, Sihirli Pabuçların resitaline gelmeyi tercih ettiğini, Genel Başkanın omuzladığı görevin rahatlığıyla, gülerek anlatıyordu. Meltem Ayvalı da Günnur Bayburt’un verdiği ilhamla, Türk kadının yüksek özgüvenine, birikimine ve kazanılacak yeni başarılara işaret ediyordu.
NİCE 45 YILLARA
Sihirli Pabuçlar, nice 45 yıllarda sanatı, güzellikleri, bilinçlerimizdeki özlemleri, Vatan ve Cumhuriyet aşkımızı ateşlemeye devam edecek. Sihirli Pabuçların bütün öğrencilerini, öğretmenlerini emekçilerini tebrik ediyoruz. Onlara çok şey borçluyuz. Genel Başkanımızın 44'üncü yıl sahnesinde söylediği gibi bu sihirli pabuçlar, ayakta değil, yürekte taşınıyor.
Yüreklerimizdeki bu sihirle Atatürk Devrimi tamamlanacak, bu sihirle sanat birikimi nesilden nesile nakış gibi işlenecek, bu sihirle insanlık büyük uyum dünyasına doğru yelkenlerini dolduracak…