Şiir dolu bina için göreve

Şair Hüseyin Haydar’ın, İstanbul Beyoğlu’nda bulunan 157 yıllık tarihi bina için kaleme aldığı şiir büyük ses getirdi. Haydar’ın 5 Nisan tarihli köşesinde Vatan Han başlığıyla yayınladığı şiir, şimdiden hafızalara kazındı. Şiir, Ulusal Kanal’da tiyatro sanatçısı Murat Demirbaş’ın seslendirmesiyle her gün yüz binlere ulaşıyor.

İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri (Görev) Vakfı’nın Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın merkezlerinin bulunduğu tarihi bina için başlattığı kampanyada ilk hedef tamamlandı. İlk aşamada 17 milyon liranın toplandığını belirten Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, tarihi binanın mülkiyetinin alınması için mayıs ayı içerisinde 30 milyonu geçeceklerini belirtti.

Haydar ve tiyatro sanatçısı Murat Demirbaş, kampanyadan duydukları heyecanı Aydınlık’a anlattı.

‘FEDAKARLIK İÇİN TARİHİ FIRSAT’

Şiirde Aydınlık Hareketinde yer almış sanatçılara yer veren Hüseyin Haydar, Osman Şahin, Mesut Mertcan, Yılmaz Gruda gibi isimlerin de unutulmaması gerektiğini vurguladı. Haydar, kampanya hakkındaki düşüncelerine ve kaleme aldığı şiire ilişkin şunları ifade etti:

“Öncelikle tarihi binamızın satın alınarak, heba olmasını önleyen, bu milli varlığı Türk devrim envanterine yani mirasına kazandıran Görev Vakfı’nın yürüttüğü kutlu kampanyanın birinci aşaması başarıyla sonuçlandı. Kampanyaya katılan, özveride bulunan adanmış bu ruhlara, bu fedailere teşekkür ediyorum. Tarihi bina için Vatan Han şiirini yazmak zor olmadı. Çünkü binanın kendisi zaten şiir doludur. Koridorları, odaları, merdivenleri… Siz yürürken yanınızda bir tarihi karakter de yürümektedir, sohbet ederek. Onların seslerini derinden duyarsınız. Elbette bu, onlarla birlikte aynı yolda yürüyorsanız mümkün olabilir.

“Türkiye, tarihi bir devrimci süreçten geçiyor. Devrimci süreçlerde insanların içindeki fedakârlık duyguları yükselir, adanma ruhu kanat açar. Bir şeyler yapmak istersiniz. Be ne yapabilirim, diye. Burada benim sorumluluğum ne kadardır, nasıl yerine getirebilirim, diye düşünürsünüz. Böyle fırsatlar her zaman çıkmıyor tarihte insanın önüne. O nedenle birinci aşaması başarıyla sonuçlanmış kampanyamızın ikinci aşamasında da yine aynı vatansever duygularla, aynı dayanışma ruhuyla katkı yapmalıyız.

‘SORU ‘ÇALIŞTIĞIM YERDEN’ GELDİ’

“Vatan Han şiirini nasıl yazdık? Bu binada geçmişin yaşanmış yiğit hatıraları ve Türk milletinin yapılanmasında temelleri atan o büyük devrimciler, kahramanlar bu binadan gelip geçtiler. Ne güzel. Ve ne güzel ki bugün bu kutlu binada genç kuşaklar onların soluklarını hissederek milletimize hizmet ediyorlar. Benim için kolay oldu, dedim. Çünkü soru, ‘çalıştığım yerden’ geldi. Onur duyarak yıllarca çalıştığım yer tarihi binadır. Vatan Han’dır. Vatan Han’da çalışmak mutluluğunu yaşadım. Ben bu binada yüzlerce şiir yazdım.

‘VATAN HAN VATANSEVERLERİN YURDU OLSUN’

“Tarihi binada tarihi kampanyalar yürüttük. Büyük mücadelelerin kararları bu binada alındı. Ermeni Soykırım yalanına karşı ‘LOZAN 2005’ten ‘Dayan Denktaş’a, ağalığa karşı ‘Bismil Toprak Mücadelesi’nden ‘Ergenekon Direnişi’ne kadar hepsinin karargahı Vatan Han oldu, bu tarihi bina oldu. Hepsi de zaferle sonuçlandı. Çok şükür. Türkiye’nin içinden geçtiği bu devrimci süreçte, bize ham ana, hem yurt olan Vatan Han nice kahramanlar doğurdu, nicelerini de doğuracak. Diyorum ki: Bir el ver gün doğsun... Bir el ver, Vatan Han vatanseverlerin yurdu olsun.”

‘BU BİNANIN BİRİKİMİ TÜRKİYE’NİN BİRİKİMİ’

Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB) Genel Başkanı tiyatro sanatçısı Murat Demirbaş, Haydar’ın şiirinde Aydınlık hareketi birikimini binanın geçmişiyle çok güzel buluşturduğunu belirtti. Demirbaş, kampanyanın sadece bir bina almak olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Şiiri ilk okuduğumda çok etkilendim. Açıkçası bu kadar duygu yüklü ve böylesine birikimi yüklenen bir şiiri okumak, beni korkuttu önce. Sağ olsun Hüseyin Haydar da bana yardımcı oldu. Sonra şöyle düşündüm: Bu binanın birikimi bu kampanyayla sınırlanacak bir şey değil. Bu binanın birikimi aslında Türkiye’nin birikimi. Dolayısıyla ağır bir sorumluluk. Hüseyin Haydar da şiirinde Aydınlık birikimini binanın geçmişiyle çok güzel buluşturmuş. Ben naçizane okumaya çalıştım. Hissederek okudum. Çok coşkulu bir şiir. Bir ekip çalışmasıyla naçizane seslendirdim. Türkiye Sanatçılar Birliği olarak bu kampanyaya nasıl destek verebiliriz diye düşündük ve bu şekilde sanatsal olabileceğine karar verdik. Hüseyin Haydar’ın şiirinde bahsettiği isimlerle bu ülkenin kültür sanat birikimine de dokunduğunu görüyoruz. Sanatta yalın anlatımın etkili olduğunu düşünüyorum. Fazla süsleme yapmadan samimi bir sanatçı olarak okumaya çalıştım. Keyifli de oldu. İzleyicilerden de benzer tepkiler aldık. Bu da gurur verici. İnsanoğlu, bir davaya hizmet ettiği zaman kendi gücünü daha iyi kavrıyor. Bu dava da kutsal bir dava. Yalnızca bir binanın satın alınması davası değil bu. Bir birikime sahip çıkma, geçmişi koruma, geleceğe o devrimci ruhla katkı sunma diye görüyorum.”

VATAN HAN

Bir elver, senin eserin olsun!

Gel ey kardeş elini ver, gün doğsun,

Kulaklarına devrim naraları dolsun,

Gel ey kardeş, bir selam ver şan olsun!

Bir nefes ver, milletime can olsun,

Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!

Yaklaş da kulak ver, duyuyor musun?

Ata sesleri geliyor yüksek duvarlardan,

Uzaktan değil Şefik Hüsnü’nün odasından.

Namık Kemal, Fikret’le sohbete dalmış,

Bir telaş almış uzun koridorları…

Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!

Bak şu odada Servet Cömert oturuyor.

Bitmiyor sohbetleri Soner Polat’la

Nazım Hikmet, Kuva-i Milliye’yi okuyor,

Köşe taşlarında Demirtaş var, Otyam var.

Kumunda çimentosunda türkü destan,

Sıvasında harcında Ulusal Aydınlık var.

Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!

Şiir okuyor Ziya Gökalp, Akif’e,

Git yanlarına merhaba de gün doğsun,

Eğil de kulak ver büyük salona,

Atların nal seslerini duyuyor musun?

Nice silahşor geçmiş bu kapılardan…

Uğulduyor ressam Balaban üst katta,

Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!

Toplanmış konuşuyor Doğu’nun bilgeleri,

Pamuklu Şensoy, Levent’le atışıyor.

Unutmuş saati kapanmış çalışıyor Feyza,

Vatanın bedenleri, Asya’nın erenleri.

Duyuyor musun türkülü kürek seslerini,

Halil Alkan mangasının Mertleridir.

Bir elver kurulsun yiğit yatağı Vatan Han!

Gökdelenler, plazalar onların olsun.

Burada ocak yanar, baca tüter, aş kaynar,

Irmaklar çağlar, ceylanlar iner dağdan,

Tavanlarda gençliğin yıldızı parlar,

Burada kardeşin kardeşe kanı kaynar…

Bir elver kurulsun yiğit yatağı Vatan Han!

GÖREV VAKFI HESAP BİLGİLERİ:

Hesap adı: İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri Vakfı

TL Hesabı:

Hesap Numarası: 0015 8007 304787529

İban numarası: TR78 0001 5001 5800 7304 7875 29

Euro Hesabı:

TR50 0001 5001 5804 8016 2613 03 €

Dolar Hesabı:

TR55 0001 5001 5804 8016 2613 10 $

Vakıf Bank Beyoğlu Şubesi