Artan silahlı saldırılar ‘Bireysel silahsızlanma’yı gündeme getirdi! Tüm silah envanteri TSK’da toplanmalı

Son günlerde art arda yaşanan silahlı saldırı olayları, Türkiye’deki eski ama çözülememiş bir sorunu yeniden gündeme getirdi. 30 yıldır Türkiye’de ‘bireysel silahsızlanma’ konusuna dikkat çeken ve pek çok bilimsel çalışmaya imza atan Umut Vakfı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Pskiyatr Dr. Ayhan Akcan ile bu kanayan yarayı konuştuk. Akcan, silahlanmanın son 30 yılda yüzde 35 arttığını belirterek, yasaların caydırıcı olmadığına işaret etti.

• Değerli hocam İzmir Gaziemir’de taksi şoförü Oğuz Erge’nin ateşli silahla öldürülmesi olayı Türkiye gündeminde ‘silah taşımanın ne kadar kolaylaştığı’ yönünde bir tartışmayı yeniden gündeme getirdi. Umut Vakfı’nın hazırladığı tabloda da artan olayların ve Türkiye’de taşınan silah sayısı açıkça ortada, bunun nedenlerini ve vakfın bireysel silahsızlanmaya yönelik çalışmalarını aktara bilir misiniz?

Şiddet ve korku son on yılda çok ön plana çıktı. İnsanlarda mal ve can güvenliği ile ilgili korku vardır. Hem geleneksel kültür hem de etkilenme ile silah edimini arttı. 1990 yılından beri silah edinim ile ilgili yasalarda zorluk caydırıcılık ta yok. Biz bireysel silahsızlanmayı misyon edinmiş vakıfız. Hukuk ve uzlaşmanın yaşamda merkezde yer almasını istiyoruz. Bu misyona yönelik 30 yılllık çalışmalarımız vardır. En azından silah karşıtı insanların sesi olmayı ve ortak toplumsal bilinç oluşturmayı hedefledik.

OLAYLARIN 2/3’Ü EVLERDE!

• Geçen günlerde Samsun’da oynadığı bilgisayar oyununa ailesi tarafından izin verilmediği gerekçesiyle 12 yaşında bir çocuk ateşli silahla intihara kalkıştı. Aileler niçin evlerinde silah bulundurmayı tercih eder?

Evde silah bulundurma en riskli durumdur. Zaten silah şiddeti haritasına baktığımızda olayların 2/3 ü evde gerçekleşiyor. 1/5 inde kadına yönelik şiddette, intiharların çoğu bu evde kontrolsüz açıkta bulunan veya ulaşılması kolay olan silahlarla gerçekleşiyor. Türkiye de intiharların birinci sırası ası ikincisi silahtır. Açıkta olan ve her an ulaşılan silah eninde sonunda en geç 8 yılda bir patlar. Bundan dolayı yasa da silah ve mermiler için ayrı ayrı iki adet kasa zorunluluğu; eve silah alındığında eş rızası zorunluluğu, denetim ve eğitimin yasa da yer almasını çözüm olarak istiyoruz.

‘YASA KOYUCULAR  PSİKOLOJİYE İNANMIYOR!’

• Hangi yıllar arasında silahlanma arttı, bunu neye bağlıyorsunuz?

Son otuz yılda artış vardır. Son on yılda yüzde 35 artış vardır. Gündem ve şiddetin her alanda yer alması. Caydırıcı yasalar yok. Uygulamalar yetersiz. İşin sosyoloji ve psikolojisi önemli; yasa koyucular sosyoloji ve psikolojiye inanmadıklarından sadece kayıt altına almayı çözüm olarak görüyorlar. Şekil olarak sadece kayıt ruhsat vergilendirme olarak bakılıyor. Eğitim denetim zorlaştırma yok. Cezalar caydırıcı değil. Silah talebinin sosyal yönü önemlidir. Bu konu zaten çözüm üretir.

• Kolluk kuvvetlerinin silahsızlanmaya yönelik çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce nerede yanlış yapılıyor?

Kollukta sosyal problem olarak görüyor. Yasaların caydırıcı olmasını, çözüm üretilmesini bekliyor. Asayiş tedbirleri esnasında silahla karşılaşmak istemiyor. Şehit vermek istemiyor. Kolluk dışında sivil halkta silah olmasını istemiyor. Can ve mal güvenliğini korumasında güven istiyor. Yıllardır beraber çalışıyoruz. Aynı şeyleri söylüyor ve talep ediyoruz.

• Teşekkür ederiz Sayın Akcan