21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sinan Ateş davasında ikinci gün: 'Polis bana bu fotoğrafı soruyor ‘Bu işi MHP’mi yaptırdı?’ diye...'

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın ikinci celsesi savunmalarla devam etti. Eski MHP yöneticisi Ufuk Köktürk, olayın en baştan beri MHP'ye yüklenmek istediğini belirtti. Soruşturmadaki polislerin 'Bu işi MHP mi yaptırdı' diye sorduğunu söyledi.

Sinan Ateş davasının duruşmasında neler oldu? Sinan Ateş davası nedir? Sinan Ateş'in duruşması nerede? Sinan Ateş davasındaki ifadeler neler? Kimler katıldı?

Sinan Ateş davasının ikinci celsesi bugün saat 09.00’da Sincan Cezaevi’nde başladı. Dün Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci celsesi güvenlik gerekçesiyle Sincan Cezaevi'ne alındı.

DAVAYA KATILANLAR

Duruşmayı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sercan Hamşıoğlu ile Selçuk Türkoğlu, Saadet Partisi milletvekilleri Mustafa Kaya ve Mehmet Atmaca takip ediyor.

DURUŞMA BAŞLADI

22 sanıklı davanın dün yapılan ilk duruşmasında, 8 sanığın savunması alındı. Duruşmaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor. Duruşma, tetikçi Eray Özyağci'yi araçla İstanbul'dan Ankara'ya getirdiği belirtilen tutuklu polis memuru Murat Can Çolak'ın savunmasıyla başladı.

Suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Çolak, “Aşkın Mert Gelenbey benden arabamı istedi, eşi ile alışverişe gideceği için. Arabayı ona verdim. Alırken ise bana ailesi ile sıkıntılı olduğunu ve kendisini Ankara’ya götürmemi rica etti. Ben de kabul ettim. Otoparkta tanımadığım Eray Özyağcı geldi. Aşkın Mert Gelenbey arkadaşının olduğunu ve kendisinin Ankara’da bir yakınının ziyaretine gideceğini kaydetti. Ben de önemsemedim, 'tamam' dedim” ifadelerini kullandı.

'ÖNCEKİ İFADELERİNDE BUNU SÖYLEMEMİŞSİN...'

Savcılık ifadesinde “Eşimi alacağım sabah erken saatte” diyerek eğlenme planından vazgeçtiği olayı anlatan ancak bugün verdiği ifadede “Uyuyakaldığı ve Aşkın Mert Gelenbey’in kendisini uyandırmaya çalıştırıp uyandıramadığı için eğlenme planından vazgeçtiklerini" anlatan Çolak’a Mahkeme Başkanı “Neden bu uyuma meselesini daha önce söylemedin, önceki ifadelerinde hiç bunu söylememişsin” dedi.

Tahliyesini ve beraatini talep eden Çolak’a taraf avukatları sorular yöneltti. “Eray Özyağcı size yakalaması olduğunu buna rağmen Ankara’ya götürüp götürmeyeceğini soruyor. Siz yakalamasının olduğunu bildiğiniz bir insanı polis memuru neden taşır?” sorusuna Çolak, “Ben yakalaması olup olduğunu bilmiyordum” yanıtını verdi.

'MHP'Yİ BU İŞİN İÇİNE KATMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Sanık Çolak’ın ardından Sinan Ateş'e yönelik "toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçuna yardım etmekten yargılanan eski MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk savunma yaptı.

Doğukan sevdiğim, kıramadığım bir arkadaşım. Cezaevinden tanıyorum” diyen Köktürk, eşinin banka hesabından 4 bin lira gönderdiğini anlattı. Köktürk, şu savunmayı yaptı:

“Ben Doğukan Çep ile yüz yüze görüşen bir insanım. Bu cinayetin bir yerinde isem ben bu parayı elden veririm. Savcı bile ‘senin tek handikabın bu insanlarla arkadaş olman’ dedi. Ama ne hikmetse arkadaşımız yargılanıyor aynı ifadeleri vermişiz ama ben buradayım. Tahliye olacağımı da düşünmüyorum çünkü görülmemiş mahkemenin verilmiş cezası ile polisler soru soruyor. Çünkü onların işine geliyor MHP’yi işin içine katmak istiyorlar. Bana MHP yöneticisi ile neden fotoğraf çekildiğim soruluyor. Neymiş MHP İstanbul İl Başkanlığı önünde fotoğraf çekilmişim. Polis bana bu fotoğrafı soruyor ‘Bu işi MHP’mi yaptırdı?’ diye. Ne alakası var? 55 yıllık kurumsal bir partide böyle bir şey olabilir mi? Yaşananlar tam bir komedi böyle bir cinayet davası olamaz. Bu soruşturmayı yapanlara hakkımı helal etmiyorum. Sadece MHP önünde fotoğrafım var diye bunlar başıma geldi.”

'ÖZEL HAREKATÇILAR BİNDİ ARACA...'

Duruşma sanık Mustafa Uzunlar'ın dinlenilmesiyle devam etti. Cinayeti işleyen Eray Özyağcı'ya Ankara yolculuğunda eşlik eden sanıklardan Mustafa Uzunlar hakkındaki suçlamaları reddederek şunları söyledi:

"Hayatımda böyle bir kişinin zarar görmesinde herhangi bir dahlim yok. 27 Aralık’ta Doğukan Çep benden Ankara'ya gitmek için araç istedi. Ben ehliyeti olmadığını düşündüğüm için vermek istemedim. Polislerle gidip gelmesi nedeniyle aracı vermeyi kabul ettim. Kendisi bana 2 bin lira verdi. Ben de indirim amacıyla 500 lirayı geri verdim. Özel harekatçılar bindi araca, daha sonra da Eray geldi araca binip gittiler. Doğukan araçla gitmedi. Hayatımda ilk kez böyle bir şeyle suçlandığım için şoka girdim. Dosyadaki kimseyle yakınlığım, samimiyetim yok."

'KARAKOL'DA BASKI YAPILDI'

Mustafa Uzunları’ın gayriresmi ortağı Osman Bayraktar, 2019 yılında cezaevinden çıktığını ve Mustafa Uzunlar ile görüşmeye başladığını söyledi. Otopark alıp işletmeye karar verdiklerini belirten Bayraktar, ortağı Mustafa’nın kendisini Doğukan Çep ile tanıştırdığını, Doğukan’ı sadece birkaç defa gördüğünü aktardı.

Bayraktar, “Doğukan ile telefon numaramızı alıp vermişiz, hatırlamıyorum. Doğukan’ı 15-20 gün arayla beş kere gördüm. Bir de polislerle gördüm. Ben sadece Doğukan’ı arkadaş olarak görüyorum, diğerlerini müşteri olarak görüyorum. Murat Can Çolak’ı bir iki kere görmüşümdür. Doğukan ve Eray ile gelmiş olabilirler. Arabayı kiralamakla ilgili bir bilgim yok” dedi.

Karakol ifadesinde kendisine baskı yapıldığını Bayraktar, ifadelerinin çarpıtıldığını anlattı ve tahliyesini talep etti.

'EL ÇEKTİRİLEN SAVCILARA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'

Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın Sinan Ateş’in bilgilerini istediği ve eski MİT personeli olduğu iddia edilen Çağlar Zorlu, sözlerine, “Dosyadan el çektirilen savcı Durdu Özel ile Durmuş Ali Kaya’ya hakkımı helal etmiyorum. Olayda adı geçen kimseyi tanımıyorum. Bu davada beraber yargılandığım sanıklarla hiçbir bağlantım yoktur” diyerek başladı.

Tolgahan Demirbaş’la Çukurambar’da bürokratların, siyasetçilerin, memurların bulunduğu bir mekanda tanıştığını söyleyen Zorlu, kendisinin bu cinayet için hazırlanan şablona uygun bir kişi olarak görüldüğünü belirterek ”Emniyette ifadeyi okumadan imzalamak benim cahilliğimdi” dedi.

'ORADAN DA HAKAN FİDAN'A YÜRÜRÜZ'

İfadelerin hepsinin şablona uydurulmak için değiştirildiğini belirten Zorlu, “'Şablona oturtmak için bu davada bir MİT’çi bulalım dediler. Oradan da Hakan Fidan’a yürürüz’ diyerek davayı bu hale getirdiler” diye konuştu.

Zorlu, Savcı Durmuş Ali Kaya’nın ifade aldığı günü şöyle anlattı: “Ayak ayak üstüne atmış, elinde tespih, ‘Aslanım sizinle mi uğraşacağız', 'Hadi MİT’çi olduğunu söyle de şu iş bitsin’ dedi. Ben de yazı yazmasını istedim kuruma. Kuruma yazsalar hemen görecekler MİT’çi olmadığımı. Ama benim kalemim kırılmış. Ben o cezaevine ağzımla kuş tutsam da girecekmişim.”

'SAVCILARDAN ŞİKAYETÇİYİM'

Cinayeti organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep’in Hasan Ferit Gedik cinayetini işlediğinde avukatlığını yapan Serdar Öktem’in ifadeleri alınmaya başlandı. Cinayetin azmettiricilerinden olduğu iddia edilen ve tetikçi Eray Özyağcı’yı taşıyan araçla aynı konumda olduğu tespit edilen Öktem, soruşturma sürecinde çok fazla usulsüzlük bulunduğunu ve savcılardan şikayetçi olduğunu kaydetti.

DURUŞMADA GERGİNLİK

Duruşmada müşteki avukatlarıyla mahkeme başkanı arasında gerginlik yaşandı. Sanıklardan Serdar Öktem'in savunması sonrasında sorulara geçildi. Müşteki avukatlarının soruları sırasında sanık avukatları itiraz edince bir süre gerginlik yaşandı.

Müşteki avukatlarının itirazı üzerine mahkeme başkanı, duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle bazı müşteki avukatlarının salon dışına çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine polisler avukatların dışarı çıkarılmasını geciktirince mahkeme başkanı, görevini yapmayan polislerin de sicillerini isteyip bu polisleri hakkında tutanak tutulmasını istedi. Yaşanan tartışmanın ardından bazı müşteki avukatları salon dışına çıkarıldı. Mahkeme başkanı da görevini yapmayan polislere, "Neyden korkuyorsunuz? Yasayı uygulamaktan bu kadar aciz misiniz?" diyerek tepki gösterdi.

MAHKEME BAŞKANINDAN AVUKATLARA: AKLINIZDAN GEÇENİ BİLİYORUM

Avukatın kolluk güçleri tarafından dışarı çıkarılması üzerine mahkeme başkanı, müşteki avukatlarına hitaben şunları söyledi: “Ne geçti elinize düzeni bozunca? Ortalığı karıştırmanın hiç kimseye faydası yok. Ben bu yargılamayı yaparım, yürütürüm. Savunmaları da alırım, savunmasını vermeyeni susma hakkını kullanmış sayarım. Sizin sorularınızın çok önemli olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama şov yapmanıza gerek yok. Müvekkillerinize bir şeyler ispat edeceksiniz diye burada yaşananları tolere edemem. Ben de avukatlık yaptım, orada kafanızdan ne geçtiğini, müvekkilinizle ilişkinizi, bir şeyleri ispat etmeye çalıştığınızı iyi biliriz. Anlayış göstermeye çalışırız ama sabrımızın da bir sınırı var.”

ESKİ CİNAYET BÜRO AMİRİ SAVUNMA YAPTI

Davada, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan yargılanan eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal da savunmasını yaptı. Aykal savunmasında şunları söyledi:
"Suçlamayı kabul etmiyorum. Maktule Allah'tan rahmet diliyorum. Ben cezaevindeyken, faillere konum bilgisi verdiğim iddiasıyla algı operasyonu yürütülmüştür. Tam 9 aydır bugünün geleceği ümidiyle bekledim. Hayatımda ilk kez böyle bir pozisyondayım. Dava dosyasının soruşturma aşamasında 8 ay boyunca adli kolluk görevlisi olarak görev aldım. Tolgahan Demirbaş dışında hiçbir sanığı tanımıyorum. Demirbaş bazen şahsımdan bazı bilgi taleplerinde bulunmuştur. Ben de yer yer bu taleplere olumlu cevap verdim. Şahıs bana bir GSM numarası iletmiştir doğrudur. Diğer yandan olaydan sonra cinayet yerine gittiğimde maktulün kimliğini, eski Ülkü Ocakları Başkanı olduğunu öğrenince Tolgahan Demirbaş’ı aradım. 'Çukurambar'da bir olay var kulağına bir şey geldi mi?' dedim. Demirbaş da herhangi bir şey bilmediğini belirtti."

TOLGAHAN DEMİRBAŞ NEREDE YAKALANDI?

Mustafa Ensar Aykal, savunması sonrasında kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Aykal, soruşturma dosyasından çekilme talebinin olup olmadığına yönelik soruya, "Dosyadan çekilme talebim olmadı. Sanık Demirbaş'ın telefonu ilk yakalandığı an itibariyle muhafaza altına alınmıştır. Benim de bu şahısla ilgili görüşme dökümlerim bilinmektedir" cevabını verdi. Diğer yandan Demirbaş’ın, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındığı şeklinde haberler yer almıştı. Aykal, "Tolgahan Demirbaş bir evde mi yakalandı?" şeklindeki soru üzerine, "Hayır, tutanakta ne yazıyorsa odur" diye konuştu. Aykal, cinayetten sonra aradığı kişilere ilişkin soru üzerine de, "Tolgahan Demirbaş aradığım kişilerden birisi. Maktulle aynı camiadan birisi olması nedeniyle aradım" ifadelerini kullandı.

SANIKLAR HAKKINDA İSTENİLEN CEZA

İddianamede, Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar; Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.

Sinan Ateş Ankara Ülkü Ocakları MHP