Sinovac'ın faz 3 sonucu açıklandı: Etkinliği yüzde 83,5

Sinovac aşısının etkililiği yüzde 83,5, hastanede yatışı engelleme oranı ise yüzde 100 olarak tespit edildi. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Serhat Ünal ve Prof. Dr. Murat Akova, Sıhhiye Yerleşkesi’nde Sinovac aşısı Faz-3 çalışmaları sonuçlarını açıkladı.

14 Eylül’de başlayan çalışma kapsamında 24 merkezde10 bin 216 kişiye en az 1 doz gerçek aşı ya da plasebo (boş aşı) uygulaması yapıldı. Bu gönüllülerden 6 bin 648'i gerçek aşı, 3 bin 568'i plasebo koluna dahil edildi. Plaseboların tekrar gerçek aşı ile aşılanması ile toplam 25 bin 937 doz uygulama yapıldı. Dahil edilen gönüllülerin yüzde 57,8'i erkek iken, yüzde 42,24'ü kadınlardan oluştu. Çalışmaya katılanlardan 41’i Kovid-19’a yakalandı. Bunların 9’unun gerçek aşı, 32’sinin ise plasebo kolunda olduğu tespit edildi.

DÜZENLİ VE TEMİZ ÇALIŞMA

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, "Son derce düzenli ve temiz bir faz-3 çalışması gerçekleştirdik. 24 gün olmak üzere 2 doz aşılama yapıldı. Çalışmaya katılmak isteyenler belli kriterlere göre seçildi. 11 bin 308 kişiden 10 bin 220'si aşı çalışmasına kabul edildi. 2 fazlı bir çalışma. Birinci fazına sağlık çalışanları alındı. İlk değerlendirmelere göre, yan etkilerinin çok önemli olmadığı görülünce vatandaşta uygulamasına geçildi" dedi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Akova da, ikinci doz alınmasının ardından 14 gün geçtikten sonraki etkinlik verilerinin değerlendirdiklerini söyledi. Akova, “Hastalık, belirti vermeden sadece PCR pozitif olarak da görülebiliyor. Bizim değerlendirmemizde hastaların hem PCR’ı pozitif hem de en az bir klinik belirtileri var. Aşı belirtileri olan hastalığı yüzde 83,5 engelliyor” dedi. Akova, aşının hastaneye yatmayı gerektirecek ağır hastalık durumundaki etkinliği ile ilgili de konuştu: “Çalışmaya katılanlardan 6’sında hastaneye yatma ihtiyacı doğdu. Bunların hepsi plasebo kolunda. Aşı ağır hastalıktan yüzde 100 koruyor. Aşı olanlardan hiçbiri hastaneye yatırılarak tedavi olmaya ihtiyaç duymadı.”

‘GÜVENLİK KONUSUNDA RAHATIZ’

En sık görülen yan etkiler ise yorgunluk yüzde 9,8, baş ağrısı yüzde 7,6, kas ağrısı yüzde 3,8, ateş yüzde 2,5, titreme yüzde 2,4 ve enjeksiyon yerinde ağrı yüzde 1,6 oranında oldu.

Prof. Dr. Serhat Ünal, “Güvenlik konusunda rahat konuşabiliriz. Aşının ne kadar süre korucuyu olacağını zaman gösterecek. Beklentilerimiz var. Gerçek hastalığı geçirenlere baktığınız zaman 9-10 ay antikorları devam eden, koruyuculuğu devam edenler var. Bu aşıların da öyle olması bekleniyor; ama zaman içerisinde ortaya çıkacak bu" dedi.

Akova ve Ünal, mutant virüslerin aşılara karşı durumuna ilişkin net veriler olmadığını, bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Çalışmaya 11 bin 308 kişi gönüllü olarak müracat etti. Bunlardan bir kısmının o anda bir kısmının da geçmişte Kovid-19 geçirdiği tespit edildi. Birinci doz aşı olanlardan 69’u koronavirüse yakalandığı için çalışmada ikinci doz uygulanmadı.

AYRIŞMA İLK HAFTADA BAŞLIYOR

Antikor seviyelerine ilişkin soru üzerine de Akova, "Birinci haftadan itibaren bir ayrışma başlıyor. En belirgin olarak 2. haftada ortaya çıkıyor hastalık koruması. Antikor gelişmesi açısından şöyle bir şey var, 14 ila 28. günde maksimuma ulaşacağını düşünüyoruz, yani 14. günden itibaren koruyuculuk başlıyor. Maksimum düzeyi, ikinci dozdan sonra 14 ila 28. gün aralığında bir yerde tahmin ediyoruz ama tabii kesin bir gün vermek mümkün değil" şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, "65 yaş üzerine ilişkin bir çalışma yapılmadı ama Türkiye'de 65 yaş üzerine uygulandı. 65 yaş üzerindeki etkiler de aşı çalışmasında olacak mı?" sorusu üzerine Prof. Dr. Serhat Ünal, “Faz-3 çalışmasında 65 yaş üstü yer almadı. Ancak rutin aşılamaya geçildiğinde Sağlık Bakanlığının ilgili birimleri, o grupları takip ediyor bildiğim kadarıyla. Yakında oradan bir çalışma gibi değerlendirme sonuçlarını alacağımızı umuyorum" dedi.

Prof. Dr. Akova da konuya ilişkin yurt dışında çalışmalar olduğunu belirterek, "Faz-2 çalışmasında en az Faz-3 hatta ondan daha fazla bir koruyuculuk var 60 yaş üzerinde" diye konuştu.