Önder milletvekili dokunulmazlığına sarıldı
Kobani olaylarına ilişkin görülen davada Yeşil Sol Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dokunulmazlığını hatırlatarak yargılamanın durmasını talep etti. Mahkeme heyeti talebi oy birliğiyle reddetti
Terör partisi HDP'nin yaptığı çağrılar sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada sanıklardan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, son savunmasını yaptı. Önder, "Burada hukuka aykırı durum söz konusu değil. Hukuk dışı bir durum söz konusu. TBMM'nin seçilmiş üyesi ve Meclisin başkanvekiliyim. Dokunulmazlık bir yargı zırhı değildir. Ama yapılacak olan şey Adalet Bakanlığına fezleke yazmaktır. Bu nedenle durma kararı verilmesi için talepte bulunuyorum." şeklinde konuştu.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ
Talebe ilişkin ara kuran mahkeme heyeti, Önder'in kendisi açısından yargılamanın durması yönündeki talebini reddetti. Mahkeme kararında şöyle denildi:
"Daha önceki duruşmalarda da sanık avukatının aynı yönde talep ilettiği ve talebe ilişkin mahkememizin ara karar kurduğu ve durma talebinin reddine karar verildiği bilinmektedir. Anayasa'nın 14. maddesine bakıldığında Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetinden hiçbirinin devletin bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağı anlaşılmaktadır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede sanık Önder'in TCK 302'de düzenlenen 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçunu işlediği iddia olunmuş ve bu suçtan dava açılmıştır. Dolayısıyla kanuni düzenlemenin bulunduğu ve öngörülebilir olduğu anlaşılmaktadır. Bu hususta daha önce mahkememizce ara karar alınmıştır. Söz konusu gerekçelerle sanığın durma talebinin reddine oy birliğiyle karar verilmiştir."
Daha sonra savunmasına devam eden Önder şu ifadeleri kullandı:
KANDİL İTİRAFI
"Burada mahkeme salonuna girerken başörtülü komutan vardı. 20 sene önce bunlar teröristti. Bu darbe gerekçesiydi. Dün asker evladını kaybeden anne başörtülüyse cenazesine gidemiyordu. Bugün komutan. Burada yargılanan çözüm sürecidir. Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanlarıyla görüşeceğim, Kandil'le görüşeceğim, devlet benden ricacı olacak, ondan sonra da 'şimdi senin yerin sanık kürsüleri' diyecekler. Kobani direnişi olmasaydı İŞİD bugün Adana'daydı. Bugün ne mutlu Türküm diye ortalık inliyor ama bir tane mutlu Türk yok, bir tane mutlu Kürt yok."
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Davanın önceki duruşmalarında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını dosyaya sunmuştu. 13 bölümden oluşan 5 bin 268 sayfalık mütalaada sanıklar Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Sırrı Süreyya Önder'in de aralarında bulunduğu 36 sanığın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenilmişti. Ayrıca Demirtaş ile birlikte toplam 26 sanığın, aralarında Yasin Börü'nün de bulunduğu 6 kişinin öldürülmesine ilişkin "nitelikli insan öldürme" suçundan 6'şar kez daha ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edilmişti.