Siyaset bilimci Umur Tugay Yücel: ‘BRICS dünyadaki en kıymetli Batı dışı oluşumdur’
Türkiye’nin BRICS üyelik başvurusu ne anlama geliyor? Bu soruya yanıtlar veren siyaset bilimci Umur Tugay Yücel, 'Türkiye artık çok kutuplu bu dünyada, BRICS’i güç merkezlerinin toplandığı bir aktör olarak görüyor ve bu masada bulunmak istiyor.' dedi
Siyaset bilimci Umur Tugay Yücel Türkiye’nin BRICS üyelik başvurusunu Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Yücel, kaleme aldığı “Amerikan Gücünün Gerilemesi ve Yükselen Güçler’’ kitabında dünyadaki yaşanan gelişmeleri ayrıntılarıyla anlatıyor. Yücel, BRICS'in yeni çok kutuplu ve çok kültürlü dünyayı ve medeniyetler çatışmasına karşı “medeniyetler birliği"ni temsil ettiğine dikkat çekti. Yücel şunları ifade etti:
'TÜRKİYE, BRICS'İ DEĞİŞEN DÜNYANIN ÖNCÜSÜ OLARAK GÖRÜYOR'
“Türkiye’nin BRICS başvurusu Batı ile ilişkilerinin çok ötesindedir. Yani, Batı’ya, AB’ye ya da ABD’ye sadece bir mesaj niteliğinde okunamaz ya da bir koz olarak görülemez. Çünkü dünyada değişen bir güç kayması ve yükselen yeni bir medeniyet odağı var. Küresel dengeler açısından yeni güç merkezlerinin ortaya çıkışı, yeni medeniyet güçlerinin ortaya çıkışı aslında farklı bir okuma gerektiğini insanlara gösteriyor.
Türk stratejik aklı da bu süreçte salt ekonomik fayda ya da sadece Batı’ya karşı bir koz kazanmak amacıyla hareket etmiyor. BRICS’i, değişen dünyanın en öncü yapısı olarak görüyor. Orta Doğu’da rekabet ve işbirliği içinde olduğumuz Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin BRICS üyeliği ya da üyelik süreci ister istemez Türkiye’yi de buna itiyor. Komşularımız BRICS üyesi olurken Avrupa’da Sırbistan’dan tutun ABD’nin güney komşusu Meksika’ya, oradan Güney Kore’ye birçok farklı ülke BRICS üyesi olmak isterken, Türkiye’nin BRICS okuması yapmaması ve zamanın ruhunu yakalayamaması düşünülemez.”
BU BİR ‘TÜRKİYE EKSENİ’ İNŞASIDIR
“Bu, sadece Batı blokuna bir mesaj değildir. Tamamen, yeni koşullara göre bir dünya okumasının yapıldığı bir “Türkiye ekseni” inşasıdır. Bu Türkiye ekseni inşası nasıl gerçekleşiyor? Batıyla birlikte ama Batı dışı dünyada daha etkin, daha yoğun işbirliği gösteren bir Türkiye’nin var olmasıyla. Yani yıllardır Batı sularında demirlemiş Türk çapasının bugün Türkiye’nin yeni vizyonuyla Batı dışı sularda da demirleyeceği görülüyor.
Bugün birçok ülke Batı’yla ekonomik, siyasi ve hatta askeri işbirliklerine rağmen BRICS üyesi ya da BRICS gibi yapılara ilgi duyuyor. Dünyada şu an BRICS üyeliği arayışında olan ülke sayısı 40’ı aştı. Böyle bir cazibe merkezine sadece Batı ile ilişkiler düzleminden bakılamaz.”
AB, ÜLKELERİN EGEMENLİĞİNİ HİÇE SAYIYOR
“BRICS ile AB, birbirinden çok farklı yapılardır. AB, tek medeniyetli, tek merkezli, tek coğrafyalı, tek dinli (Hıristiyan) ve tek renkli (beyaz) bir yapıdır. Ve burada ülkelerin egemenlikleri AB’ye devredilmektedir. BRICS ise çok merkezli, çok coğrafyalı, çok renkli, çok sesli, çok dinli bir yapıdır. Ülkelerin egemenliklerini devretmesi ise söz konusu değildir. Burada üye ülkelere yönelik dayatmalar, kriterler bulunmamaktadır. Tabii BRICS yine kendine göre Birleşmiş Milletler çatısı altında ve uluslararası sistemde çeşitli konularda hassasiyet göstermektedir ancak ülkelerin iç işlerine karışmak gibi, ülkeleri birbirine benzetmeye yönelik bir dayatmayı bünyesinde taşımamaktadır. Ekonomik ve siyasi açılardan BRICS, üye ülkelere yönelik bir baskıda bulunmuyor. Bu açıdan daha özgürlükçü, daha serbest, daha zengin, daha çok kültürlü, daha alternatif ve yoğun bir yapıdan bahsediyoruz.”
'BRICS, YENİ BİR DÜNYAYI TEMSİL EDİYOR'
“AB, tek tipçi bir yapıya sahip, tek taraflı bir oluşumdur. BRICS ise tek tipçi olmayan, çok taraflı bir yapıdır. Hatta, tek tipçiliğe yönelik dayatmalara karşı bir oluşumdur. Bu yüzden Türkiye Batı’nın yıllardır dayattığı kriterlere ve kendi iç işlerine karışmalarına BRICS’te rastlamayacağını görebiliyor çünkü BRICS süreci farklı ilerliyor. BRICS’e üye olduktan sonra da iç işlerine yönelik bir müdahale olmuyor. BRICS sizin kalkınma modelinize, siyasi sisteminize, kültürel durumunuza karışmıyor. AB ise sizin nasıl giyinmeniz, nasıl düşünmeniz, eğitim sisteminizi nasıl kurgulamanız gerektiğini belirlemeye çalışıyor. Ekonomik sisteminize ve kültürünüze yönelik dayatmalarda bulunuyor. Aradaki fark oldukça çoktur. Türkiye bu yüzden BRICS’i alternatif bir dünya olarak görüyor. Yalnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada BRICS, Batı dışı bir dünyayı temsil ediyor.
Türkiye, BRICS’e katılmak için henüz geç kalmış değil. Ve belki de karar alıcılar geç kalmak istemiyor. BRICS, 2009’da kurulmuş genç bir oluşum olmasına rağmen sağlam bir işbirliği ve diyalog mekanizması inşa etmeyi başardı. Bugün bunu gören birçok ülke oldu, Türkiye de bunların arasında. BRICS artık itibar ve prestij sağlayan bir kuruma dönüştü. Türkiye artık çok kutuplu bu dünyada, BRICS’i güç merkezlerinin toplandığı bir aktör olarak görüyor ve bu masada bulunmak istiyor. Türkiye’nin bugün BRICS rotasına yönelmesi, zamanın ruhunun iyi okunmasının sonucudur. Sadece Batı’nın dayatmaları ya da ekonomik çıkarlarımız değil, dünyadaki değişen güç dengeleri bizi BRICS’e katılmaya itiyor.”
TÜRKİYE'NİN HAREKET KABİLİYETİ ARTACAK
“Türkiye, BRICS’e katılarak kendini Batı dışı platformlarda anlatma şansına da sahip olacak. BRICS, Türkiye’nin hareket kabiliyetini artıracak, stratejik otonomisini çoğaltacak bir yapı. G7 gibi ABD’nin domine ettiği bir yapı olmadığı için, BRICS’te Türkiye hiçbir ülkenin dayatmasına rıza göstermek zorunda kalmayacak.”
‘MEDENİYETLER ÇATIŞMASI’NA KARŞI MEDENİYETLER BİRLİĞİ
Türkiye’nin BRICS üyesi olacağını düşünüyorum. Bu konuyu Amerikan Gücünün Gerilemesi ve Yükselen Güçler ismiyle çıkardığım kitabımda da ele aldım. BRICS bugün dünyadaki en kıymetli Batı dışı demokratik oluşumdur. Batılıların yıllarca gündemde tuttuğu “medeniyetler çatışması” tezine bir “medeniyetler birliği” olarak verilen yanıttır. Bu açıdan Türkiye’nin BRICS hamlesini kesinlikle doğru ve zamanında buluyorum. Türkiye artık Soğuk Savaş’taki gibi bir cephe ülkesi değildir, Batı ile Doğu arasında bir köprü de değildir ancak bir güç merkezidir. Türkiye’nin köklü medeniyet birikimi, Osmanlı coğrafyasının bakiyesi, jeopolitik konumu ve temellerindeki Türk ve İslam medeniyeti ile Batı’yla olan entegre sistemi sayesinde Türkiye kapasitesini gerçekleştirdiğinde bölgenin ötesinde küresel güç olma potansiyele sahip bir ülkedir. Bu yüzden de BRICS’in içinde bulunması kadar doğal bir şey yoktur. Şunu da belirtmek gerekir ki BRICS’in ilk hali olan BRIC’in kurulmasına ilişkin öneriyi zamanında ilk ortaya atan ünlü İngiliz ekonomist Jim O’Neill, 2023 yılında Türkiye’nin BRICS üyesi olacak ülkeler arasında olduğunu söylemişti.