Slogancının başvurusu reddedildi

Gaziantep Üniversitesi yerleşkesi içerisinde 7 Mart 2012 tarihinde bir yurtta aynı odadaki iki öğrenci arasında karşılıklı darp olayı yaşandı. Darp olayı, elinde sarı, kırmızı, yeşil renklerden oluşan bir tesbih çeken E.A’nın, diğer öğrenci H.T’nin, “O hangi takımın renkleri?” şeklindeki sorusuna, “Kürdistan bayrağının renkleri” şeklinde cevap vermesi üzerine başladı. Bu olay nedeniyle her iki öğrenci hakkında da adli işlem yapıldı. Aynı gün E.A’ya destek vermek amacıyla yaklaşık 200 kişilik grup yurdun önünde toplandı. Söz konusu öğrenci grubu yine yurt önünde toplanan yaklaşık 30 kişilik öğrenci grubuna taşlı saldırı girişiminde bulundu ancak bu girişim güvenlik güçlerince engellendi.

TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI

Yaşanan olaylar sonrasında E.U. isimli öğrencinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 250 kişilik grup üniversite yerleşkesi içerisinde toplandı. Grup, “Katil polis üniversiteden defol”, “Biji serok Apo” şeklinde sloganlar attı. E.U. hakkında bahse konu toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak, “Biji serok Apo” ve “Be serok jiyan nahe (Başkansız yaşam olmaz” şeklinde sloganlar attığı ve grubu yönlendirdiği iddiasıyla soruşturma başlatıldı. E.U. farklı tarihlerde üniversitede yapılan çeşitli etkinlikler öğrenci grubunu yönlendirdiği ve PKK terör örgütü tarafından klip haline getirilen marşları söylediği gerekçesiyle 3 soruşturma daha başlatıldı. Soruşturmalar sonrasında açılan davada Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi, E.U’ya, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan ayrı ayrı 4 kez 1 yıl 8 ay, “Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçlarından ise 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Temyiz edilen dosyada Yargıtay 16. Ceza Dairesi, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan verilen mahkumiyet kararını onarken “Örgüt adına suç işlemek” suçu bakımında verilen hükmü bozdu. E.U. da Yargıtay kararı sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARARI

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde, “Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan toplantıda PKK’nın kurucusu A.Ö’nün lider olarak benimsendiğine ilişkin sloganlar ile dışa vurulan düşünce açıklamasının zamansal açıdan şiddet tehlikesine neden olduğu değerlendirilmiştir. Somut olayda çatışma ortamının bulunduğu bir durumda başka bazı sloganlar yanında PKK terör örgütünün kurucusu ve örgütün eylemlerinin birinci derecede sorumlusu olan A.Ö’nün lider olarak gören sloganların atılması ile örgütün korkutucu gücünden faydalanılarak kişiler ve toplum sindirilmeye çalışılmıştır” denildi.