Soruşturmanın geldiği nokta: Narin evde ne gördü?
Gazeteci Hande Fırat, Narin Güran cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturmanın geldiği aşamayı köşesine taşıdı. Ankara'da üst düzey yetkililerle görüşme yapan Fırat, 'Soru çok. O sessiz köy konuşunca gerçekler ortaya çıkacak.' ifadelerini kullandı.
Havadan ve karadan günlerce arandı. Çok sayıda ekiple, her ihtimal değerlendirilerek, şüpheli noktalar defalarca kontrol edildi. Son ana kadar umut vardı. Ancak, aramaların 19'uncu günde 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni bulundu.
Hürriyet Gazetesi'nden Hande Fırat, Narin soruşturmasının geldiği son durumu yazdı. Fırat'ın "Soruşturmanın geldiği nokta: Narin evde bir şey mi gördü" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
Ankara’da çok sayıda üst düzey yetkiliyle yaptığım görüşmelerden edindiğim bilgiler şöyle: Bir düğün olacaktı. Tutuklu amca köyün gençlerini diğer köylere davetiye dağıtmaya gönderdi. Zaten küçük olan köyde kadın ve çocukları saymazsak pek kimse kalmamıştı.
Sosyal medyada Narin’in tutuklu amca ile annesinin çocuğu olabileceği iddia ediliyordu. Doğru değil. DNA örnekleri incelendi. Ancak o konuşkan Narin’in evde bir sahne gördüğü ve o nedenle de öldürülmüş olabileceği iddiası üzerinde duruluyor. Amca’nın Narin’in annesiyle bir ilişki yaşadığı iddiası araştırılıyor. Amca bu iddiayı reddetti ancak zaten bir ilişkileri olsa da kimse “Evet ilişkimiz vardı” demesini beklemiyor.
Narin tek çocuk değil. Yüksel- Arif Güran çiftinin 5 de erkek çocuğu var. Araştırılan bir başka iddia da ağabeylerinden biri ile ilgili. İlki tutuklu amcanın o ağabeye; “Narin’i öldür yoksa ikinizi de öldürürüm” dediği iddiası. İkincisi ise uyuşturucu kullandığı ve ruh sağlığı bozuk olduğu iddiasıyla Narin’i öldürmüş olabileceği.
Amcanın ailede çok güçlü bir figür olmasından yola çıkarak, “Cinayet sonrası bütün aileyi toplayıp, bir uzlaşı mı sağladı” sorusunun da yanıtı aranıyor. Bir başka deyişle yetkililer, “Herkes sonradan öğrendi ve kolektif olarak susmak zorunda mı kaldı” iddiasını da göz ardı etmiyor.
(...)
Üst düzey bir yetkili Narin’in bulduğu yeri şöyle tarif etti: Suyun toprakla birleştiği yerde, bir çuvalın içinde, tek bir insanın taşıyamayacağı 5-6 taşla kapatılmış, ağaç dallarıyla da doğal bir görüntü verilmeye çalışılmıştı. Sadece bu bile, cinayetin işlenmesinde olmasa bile sonrasında kolektif bir suç işbirliği olduğu izlenimi doğuruyor. Tam 9.5 saatlik otopsi yapıldı, 13 uzman katıldı. Narin’in bedeninden 100’e yakın parça alındı. İstanbul Adli Tıp’a gönderildi. Çünkü İstanbul Adli Tıp’ın imkanları çok daha gelişmiş, hiçbir detay atlanmak istenmediği için böyle bir yola gidildi. Cinsel istismara uğrayıp uğramadığına bakıldı. Ancak buradan net bir sonuç çıkmadı. Çünkü... Çünküsü çok ağır işte...
(...)
Sessiz köyde ilk kez biri konuştu ve itiraflarda bulundu:
“Muhtarın (Narin’in amcası) yoldan geldiğini gördüm. Muhtar aracından indi benim yanıma geldi. Daha sonra arabasına gittik ve ön koltuğunda bulunan battaniye içinde bir şeyi göstererek bunu yok edeceksin dedi. İçinde bir insan olduğunu gördüm ve şaşırdım. Salim Güran (Muhtar) bana hitaben ‘aileni iyi düşün sana 200 bin liradan fazla para veririm’ dedi. ‘Bana aracında torba var mı?’ diye sordu. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim’e verdim.
İtirafçı Narin’i çuvalın içine birlikte koyduklarını, amcanın talimatıyla dereye götürdüğünü anlattı. İtirafçı doğru mu söylüyor ya da ne kadarı doğru? Tek başına mıydı? Soru çok. O sessiz köy konuşunca gerçekler ortaya çıkacak.