Sosyal medyadaki yalanlara tepki gösterdiler! İtfaiye erleri: Moral istiyoruz

Yangının 7’inci gününe bağlanan gece, Manavgat’ın Kızıldağ, Çardak Mevkii’nde itfaiye araçlarının, arazözlerin, su tankerlerinin ikmal noktasındayız… Burası yangın hattının bir adım gerisi. Görevlisinden gönüllüsüne binlerce kişi gece boyu Mümbit, Kapan ve Cerle ormanlarının batı kapısındaki alevleri bir çukurda boğmak için savaş veriyor. Manavgat’ta yedi gündür süren yangının seyri burada değişecek.

Devletin tüm güçlerinin milletle birlikte seferber olduğu yer tam da burası. İkmal bölgesinden yangın alanına konvoy halinde onlarca TOMA yola çıkıyor. Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Sakarya gibi doğudan batıya birçok ilden gelen itfaiye ekipleri savunma hattını güçlendiriyor. Kısılan sesleri, kan çanağına dönen gözleri, alev alazından kabuk tutan yüzleri ile orman işçileri, itfaiyeciler ve köylüler yangının içinden devleşerek çıkıyor. Hepsi kendisinden emin, morali yüksek bir şekilde vatan savaşının direncini kuşanan kahramanlar, ikmal sırasında soluklanırken PKK’nın saldırılarına, sosyal medya bozguncularına yanıt verdiler.

BÜTÜN BİRİMLER KOORDİNE İÇİNDE

Çardak Köyü’nün eski muhtarı Kuddusi Mutlu, yangına müdahale eden gönüllülerden biri yalnız Antalyalıların değil, tüm milletin teröre cephe hattında kenetlendiğini söylüyor. PKK terör örgütüne ve sosyal medya kışkırtıcılarına yanıt veriyor. “Ülkemiz belediyesi ile orman işletmesi ile seferber oldu. Bütün birimler koordine içinde. Yangın çok dağınık ve saha çok büyük. Buna rağmen ekipler gece gündüz can siperane çalışıyor. Biz PKK'ya bu vatanı bırakmayız. Türk milletinin onlara yanıtı budur. Bu vatan Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde şehitlerimizin kanı ile sulanmış. Bunlar küçük ve alçak insanlar. Bütün dünya Türkiye'ye gıpta ediyor. Güçlü bir ülkeyiz. Devletimiz burada. Kimse burayı provoke etmeye kalkışmasın.”

Özkan Poyraz, “Devletimizin imkanları ile kendi halkımızın imkanları ile hep birlikte çalışıyoruz. Hep birlikte başaracağız. Sosyal medyadan yapılan devlet aciz yayınları gerçeği yansıtmıyor. Buradaki emek olağanüstü, herkes elinden geleni yapıyor. Buradaki herkes neyin ne olduğunu biliyor. Yazılıp çizilenler bizim için önemli değil yapılanları biliyoruz” diye konuştu.

ORMANLARIMIZ YENİDEN YEŞERECEK

Abdülçetin Yılmaz Kızıldağlı bir orman köylüsü, “Tüm bölge halkı buradayız. Bayrağımız inmeyecek, ezanımız susmayacak. Ormanımız iki yıl içinde yeniden yeşerecek” dedi.

Nöbetin geç saatlerinde Kızıldağ yangınının çevre bölgelere yönelmesi engellendi, alevler yerleşim alanlarına sıçramasın diye geçitler hazırlandı. Şimdi atakları güçlendirmek gerekiyor. Araçlar ikmal alanından hızla yangın bölgesine giderken, Antalya Konya karayolunda yüzlerce araç uzunluğunda bir konvoy beliriyor. Gece çetin geçecek belli. İkmal alanında araçlara yakıt veren işçi Süleyman Yıldız “Canla başla çalışıyoruz. Bütün temennimiz yangınların insanlara zarar vermeden biran önce sönmesi. Bu noktada yüzlerce araç var. Kimi su taşıyor kimi alevlere su sıkıyor. Sosyal medyadan, başka yerlerden devletin aciz olduğunu söyleyen propagandalar doğru değil. Ülkemiz çok güçlü. Canla başla herkes çalışıyor. Devletin bütün imkanları burada. Ülkemizin 81 ili buraya yığıldı.”

KÖYLÜLER REHBERLİK EDİYOR

Yangın söndürme ekiplerine rehberlik eden Aykut Kaya, “Bu mücadelede emek veriyoruz. Yardımcı olan kolluk kuvvetleri, yangın söndürme personelleri, buradaki vatandaşlarımız köylülerimizin hakkı yenmez. Personelin yanı sıra köylünün de rolü büyük. Buraya 81 ilden kardeşlerimiz geliyor. Biz buranın yerlisiyiz. Köylüler rehberlik ediyor. Daha hızlı erişimi sağlıyorlar. PKK'nın amacı halkımızı birbirine düşürmek. Kaos yaratmak. Allah devletimize zarar vermesin. Vatandaşımız asılsız ihbarlarda asılsız konuşmalarda, whatsapp gruplarında Facebook'ta yapılan her türlü yalan habere karşı uyanık olmalı. Uzaktan gelen vatandaşlarımız var. Onlar bizim kadar heyecanlı. Başımızdaki facianın gitmesi için herkes aynı uğraşı veriyor. Duyarlı olursak daha çabuk atlatacağız. Devlet hiçbir zaman milletini ezmez, teröre boyun eğmez. Bir gider bin gelir. Gün kenetlenme günü, hiçbir vatandaşımız önyargılı olmasın, birbirimize yardımcı olursak daha hızlı atlatacağız.”

15 yaşındaki Üzeyir Baştar, annesi, kız kardeşi ve ablası ile birlikte yedi gündür alanda çalışıyor. Üzeyir, “Önce yangında görev aldım şimdi personele gıda desteğinde görev aldım. 7 gündür 4 saatlik uyku ile ayaktayım. Türk olduğum için kendimle gurur duyuyorum. PKK istediği kadar yaksın biz yine söndüreceğiz” dedi.

HEP BİRLİKTE AŞACAĞIZ

Ailelerle ve gönüllülerle konuşmamız sırasında ikmal için gelen bir yangın söndürme aracından orman emekçileri iniyor. Ormanın askerleri yüzlerinde ki gülümsemeyle yaklaşıyor yanımıza. Bugün çok önemli bir tehlikenin atlatıldığını anlatıyorlar. Orman emekçisi Ahmet Kandemir ve ekip arkadaşları, PKK terörüne en etkili yanıtın yangın cephesindeki birlikle verildiğini söylüyor.

“Vatanımız için her şeyi yapmaya hazırız. Buradayız. Üç beş çapulcuya, ormanları yakanlara fırsat vermeyeceğiz. Mücadelemizi ölene kadar sürdüreceğiz. Hep birlikte, köylü, orman personeli, itfaiye, Türk bayrağının altındaki tüm vatandaşlarla aşacağız. Diyarbakır'dan Malatya'dan Kocaeli, Trabzon, her bölgeden araçlar geliyor. Yardımları edenlerden de Allah razı olsun. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Uykusuz gece gündüz mücadeleyi sürdürüyoruz. Mücadele ediyoruz ama hava şartları uygun değil. Aşırı sıcak ve poyraz var. Küçük bir kıvılcım koca bir aleve dönüşüyor. Bütün imkânlar olmasına rağmen hava şartları yangını büyütüyor. PKK'ya yanıtımız: Sadece orman yanmıyor içinde her türlü canlı ile yanıyor. Ciğerlerimiz yanıyor. Antalya Manavgat çiçek gibi memleketimiz üç beş çapulcu yaktı. Yılmayacağız mücadelemizi devam ettirip yeniden yeşillendireceğiz.”

5 BİN KİŞİ GÖREVLENDİRİLDİ

Orman Genel Müdürlüğü 28 Temmuz'dan bu yana çıkan 174 yangının 160'ının kontrol altına alındığını, 14'ünün devam ettiğini açıkladı. 8 günde 39 ilde 174 orman yangını meydana geldi. Bunların 160'ı kontrol altına alındı. 6 ilde 14 yangını kontrol altına alma çalışmalarının sürüyor. Yangınlara, 16 su atar uçak, 9 İHA, 45 helikopter, 6 yönetim helikopteri olmak üzere toplam 51 helikopter, 1 insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinesi ve yaklaşık 5 bin 250 personel ile müdahale edildiği açıklandı.

AİLECEK YARDIMA KOŞTULAR

13 yaşındaki kız kardeşi Judocu Cumanur Baştar, buradaki büyük dayanışmadan çok etkilendiğini anlatıyor. “Bütün Türkiye buraya geldi, herkes dayanışma içinde. Düşmanlarımız bizi bitirmeye çalışsa da birlik ve beraberlikle bitmeyiz, yeniden doğarız.”

Yangının ilk günlerinde korku ve panik yaşadığını söyleyen anne Baştar, bunun terör saldırısı olduğunu anladıklarında yangınla mücadelenin içinde olmaya karar verdiklerini anlatıyor: “Farklı noktalardan büyük yangınlar vardı. Mahallemiz de tehdit altındaydı. Mahallemiz açıldıktan sonra mahalleli olarak duramadık. Ne yapabiliriz diye düşündük. Sahadaki görevlilerin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Kızım da oğlum da birlikte yaraları sarmaya çalışıyoruz. Tek mücadelemiz yangının sönmesi. Ondan sonra devletimizle birlikte ne yapabiliriz bunu planlayacağız. Kurtuluş savaşında küllerinden doğan bir ülkeyiz. Yakmakla bitmeyecek yeniden yeşerteceğiz.”

YILMADAN, DURMADAN CEPHEDELER

Antalya'nın Manavgat ilçesinde devam eden orman yangınlarında uykusuzluk ve dumandan gözleri kızaran orman işçileri, çok yorulsalar da alevlerle mücadele ediyor. Günlerdir uykusuzluk ve dumandan gözleri kızaran "alev savaşçıları", söndürdükleri alanda yere oturup kısa süreliğine dinleniyor. Yemeklerini de bu yanan alanlarda yiyen işçiler, hemen başka bölgelerdeki alevlere müdahale için yola düşüyor.

Afyonkarahisar'dan yangını söndürmeye gelen orman işçisi Ramazan Kaymak, 16 yıllık orman işçisi. İlk günden beri yangın bölgelerinde alevlere karşı mücadele ettiklerini aktaran Kaymak, "Çok büyük bir yangın, içimiz yanıyor. Ciğerlerimiz yanıyor. Vatandaşlar bize çok yardımcı oluyor, yangın bölgelerine su, yiyecek ve ilaçlar ulaştırıyorlar” dedi.

Orman işçisi Şuayip Düztaş ise yangına karşı çok zor şartlarda mücadele ettiklerini söyledi. Bir noktayı söndürürken yangının başka bir yerden tekrar başladığına dikkati çeken Düztaş, şöyle konuştu: “İlk günden beri buradayız, 1-2 saatlik uykuyla devam ediyoruz ama olsun. Bu yangını söndürmeden buradan gitmeyiz. Şu zeytin ağacına yazık değil mi? Orada keçiler vardı, ne oldu bilmiyoruz. Belki de yandılar, müdahale edemedik. Kendi canımız, çoluğumuz çocuğumuz var.”

GÜLSEM ADAM - AA