Soylu belediyelerdeki terör faaliyetlerini anlattı: Soruşturma yapmadan PKK’lılara iş vermişler
Siyasi partiler ayrımı yapılmadan inceleme yapıldığını belirten Soylu, teröristlerin kendini gizlemesi için ‘kontrollü hile’ yapıldığını vurguladı. Soylu, ‘1668 kişi hakkında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kayıt bulunduğu tespit edilmiştir’ dedi
HABER MERKEZİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2019-2022 yılları arasında 74 belediyede 88 soruşturmanın terör kapsamında yürütüldüğünü, bunlardan 79'unun tamamlandığını açıkladı. Soylu, bu soruşturmaların yürütülürken herhangi bir siyasi partiye yönelik baskı anlayışının söz konusu olmadığını bildirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Demet Sezen Toplantı Salonu'nda, belediyelere yönelik soruşturmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bakan Soylu, "Bugün PKK ve FETÖ’nün ve diğer terör örgütlerinin, gerek Doğu ve Güneydoğu'da, gerekse yurt sathında etkisinin kaybolmaya başlamasının sebebi, tüm alanlarda vatandaşlarımızın katkısıyla verdiğimiz 360 derece mücadeledir." ifadelerini kullandı.
4 YASAL DAYANAK
Soylu, belediyelere bir merkezi denetim kurgulandığını ve bunun da temelde 4 yasal dayanakla yapıldığını anlattı.
Soylu bunlardan ilkinin, "Görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerinin, İçişleri Bakanı tarafından geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar uzaklaştırabilmesi"ni içeren Anayasa'nın 127'nci maddesi, diğer yasal dayanak noktasının ise 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 55'inci maddesi olduğunu belirtti.
Soylu, Üçüncü yasal dayanağın ise 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un, 3'üncü maddesi, müfettişlerin Görevlendirilmesini Düzenleyen Yönetmeliğin de dördüncü yasal dayanak olduğunu kaydetti.
9 SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Belediye ve yerel yönetimlere yönelik soruşturmaların dağılımı hakkında da bilgiler veren Bakan Soylu şunları kaydetti: “Terör soruşturmaları, 2019 yılında 33 belediyede toplam 42 soruşturma, 2020 yılında 13 belediyede toplam 14 soruşturma, 2021 yılında 16 belediyede toplam 18 soruşturma, 2022 yılında 12 belediyede 14 soruşturma, olmak üzere toplamda 74 belediyede 88 soruşturma terör kapsamında yürütülmüştür. Bu 88 soruşturmadan da 79’u tamamlanmış, 42 ön inceleme raporu, 19 araştırma raporu, 33 tevdi raporu, 2 inceleme raporu, 3 form inceleme raporu, 2 tazmin raporu düzenlenmiştir. 9 soruşturma ise halen devam etmektedir."
Soylu, 2019-2022 arasında Bakanlık makamından alınan genel soruşturma, araştırma, ön inceleme ve araştırma onay sayılarına ilişkin verilere yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: "AK Parti 885 onay ki bu yüzde 33,5'e tekabül ediyor. CHP için 1107 onay, yüzde 41,9'a tekabül ediyor. Bunlar sadece yapılan şikayetlerin araştırılmasına yönelik, soruşturma değil. Milliyetçi Hareket Partisi 265 onay yüzde 10,3, İYİ Parti için 35 onay, yüzde 1,32, HDP için 148 onay, yüzde 5,6, bağımsız belediyelerle ilgili 57 onay, yüzde 2,16, Saadet Partisi için 21 onay, yüzde 0,42 ve Demokrat Parti için 9 onay, yüzde 0,34."
Bakan Soylu, 2019-2022 yılları arasında soruşturma izni verilmesi kararlarının dağılımının, inceleme araştırma sayısına göre oranına ilişkin şunları kaydetti: "AK Parti 227 karar, oranı yüzde 33,48, CHP 234 karar oranı yüzde 34,51, Milliyetçi Hareket Partisi 86 karar, oranı yüzde 12,68, İYİ Parti 11 karar, oranı yüzde 1,62, HDP 93 karar, oranı yüzde 13,72 ve diğer siyasi partiler de böyle gidiyor. Yani AK Parti 885 inceleme ve araştırmadan ancak 227 onay almış. CHP de 1107 inceleme ve araştırmadan 234 onay almış. Yani CHP’de bu oran 5'te 1 iken, AK Parti’de 4'te 1. Burada herhangi bir siyasi partiye yönelik farklılık, herhangi bir siyasi partiye yönelik baskı, herhangi bir siyasi partiye yönelik bir anlayış söz konusu değil. Burası devlettir. Yani biz teftişleri, somut olay ve olguları değiştirebilecek bir kabiliyete sahip değiliz."
ÖZEL TEFTİŞLER
Belediyelerde imar, ihale, personel, ruhsat gibi belli konulardaki faaliyet ve işlemlere ait özel teftişler yaptıklarını da vurgulayan Soylu, 31 Mart 2019 ile 22 Kasım 2022 arasında belediyelere yapılan özel teftişlerin oranlarını şu şekilde açıkladı: AK Parti'li 72 belediyede, CHP'li 57 belediyede, Milliyetçi Hareket Partili 19 belediyede, İYİ Partili 2, HDP'li 34, bağımsız 4 belediyede, Saadet Partili 2 belediyede, vekalet edilen 8 belediyede ve 6 adet de diğerlerinde olmak üzere toplam 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. Demek ki bu teftişler sadece bir siyasi partiye yönelik değil. Tam tersi iktidarda da bulunan, hatta benim de mensubu olduğum AK Parti'ye yönelik özel teftiş sayıları çok daha fazla. Devletin kuralları var bunlara herkes uymak zorunda."
KONTROLLÜ HİLE VE HÜLLE
Belediyeye, bağlı kuruluşa ve şirketlere personel alınırken mevzuatın emrettiği hukuki sürecin işletilmediğini, "kontrollü hile ve hüllenin" sergilendiğini ifade eden Soylu, işe alımlarda "güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılması" zorunluyken bu yapılmadan terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alındığının belirlendiğini söyledi. Bazı belediyelerde "güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması" yaptırılan ve komisyonca işe alınması sakıncalı görülen kişilerin idare tarafından olumlu değerlendirilerek işe alındığını kaydeden Soylu, "Adli sicil belgeleri e-Devlet üzerinden alınırken kamu/özel seçeneğinden özel seçeneğinin seçilmesi nedeniyle, kişilerin büyük çoğunluğuyla ilgili sadece özel şirketler için verilen adli sicil kaydının olduğu, arşiv kaydının ise bulunmadığı anlaşılmıştır." dedi.
Soylu, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin belediye şirketleri üzerinden işe alındığının, bu kişilerin memur gibi görev yaptığının, terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı suçlardan haklarında mahkumiyet kararı bulunanların da işe alındığının belirlendiğini kaydetti.
PKK'nın sözde değer ailesi olarak adlandırdığı kişilerin de özellikle HDP'li belediyelerde işe alındığını anlatan Soylu, PKK adına kırsal alanda silahlı faaliyet yürütenlere de iş verildiğini dile getirdi.
Bakan Soylu, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, silahla yağma, silahla yaralama, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçılığı gibi suçlardan kaydı bulunanların işe alındığının tespit edildiğini belirtti.
İBB’DE ÇALIŞAN 6 KİŞİ
SİLAHLI ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ
Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) hakkında yürütülen soruşturma hakkında da bilgi veren Soylu, derneğin Öcalan’ın talimatıyla kurulduğuna dikkat çekti. Soylu, dernek ile bağlantılı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketlerinde işe alındığı değerlendirilen 11 kişiden, 8'inin bir süre İBB birimlerinde çalıştığını, gözaltına alındıktan sonra ise işten çıkartıldığını kaydetti.
Soylu, “İBB’ye 1984, İSKİ'ye 454, İETT'ye 66 ve belediye iştiraki olan 30 şirkete 22 bin 857 kişi olmak üzere, toplam 25 bin 361 kişinin ilk defa işe alındığı, ayrıca, İBB verilerine göre aynı dönem içerisinde belediye şirketlerinden 21 bin 356 kişinin işten çıkartıldığı tespit edilmiştir." dedi. Mevzuata göre şirketlerde ilk defa işe alınanlar için değerlendirme komisyonu oluşturulması gerektiğini aktaran Soylu, bunun yapılmadığını ancak soruşturmadan sonra başlandığını anlattı.
Özel teftişin başlamasından sonra yaklaşık 120 kişinin, güvenlik soruşturmaları nedeniyle işten çıkarılmak zorunda kalındığını vurgulayan Soylu, “1668 kişi hakkında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kayıt bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu 1668 kişinin terör örgütlerine göre dağılımı şöyledir, FETÖ/PDY 875, PKK/KCK 432, DHKP-C 143, THKP-C 66, TKP/ML 64, MLKP 33, DEAŞ 3, El Kaide 1 ve 51 diğer örgütler.” Dedi. Kendisi ve yakınları haklarında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kaydı bulunan 1668 kişiden içindeki 505'inin incelendiğine işaret eden Soylu, 505 kişiden 36'sının "sözde değer ailesi" mensubu olduğunu ve 6 kişinin ise PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.
Soylu, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakları nedeniyle KHK ile kamu görevinden ihraç edilen 21 kişinin ise ilgili KHK'larda "ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları" kanunda açıkça belirtilmesine rağmen, İBB şirketlerinde işe alındıklarının tespit edildiğine dikkati çekti.