Sözleşmeler imzalanmaya başlandı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yürütülen hasar tespit çalışmalarına ilişkin, 164 bin 321 binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edildiğini duyurdu.
Kurum, Adıyaman Afet Koordinasyon Merkezi'nde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Kurum, yapılacak konutlara ilişkin mikro bölgeleme etüt çalışmalarının, jeofizik ve jeoloji mühendisleriyle bilim insanlarının görüş, fikir ve önerileri doğrultusunda yürütüldüğünü söyledi. İnşasına başlanacak konutlarla ilgili gerekli sözleşmelerin imza altına alınmaya başlandığını aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Buna göre en doğru yer seçimine şehrin ileri gelenleriyle karar vermeye gayret gösteriyoruz. Depremin ardından 18'inci gün itibarıyla baktığımızda, son üç günde 7 bin 222 konut ve 36 dükkanın sözleşmelerini gerçekleştirerek Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım inşaat sürecini hızlı bir şekilde yürütmeye gayret gösteriyoruz."
Köy halkının yaşamlarını sürdürebilmesi ve köylerin kalkındırılmasıyla ilgili de hassas bir çalışma sürecinin yürütüldüğünü vurgulayan Kurum, ilk etapta 70 bin köy evi yapılacağını duyurdu.
İNŞAAT MALZEMELERİNDE FİYAT ARTIŞI OLMAYACAK
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, inşaat sektörü temsilcileriyle Gaziantep'te bir araya geldi. Türkiye İMSAD’ın da yer aldığı toplantıya Türkiye İMSAD Üyesi olan AGÜB, AYSAD, PÜKAD, İZODER, TÇÜD, TUKDER gibi inşaat malzemesi sektör dernek temsilcileri ile çimento sektörü, TOKİ, TOBB temsilcileri katıldı. Bakan Kurum toplantıda deprem bölgesinin yeniden inşa sürecini anlattı ve harita üzerinden yeni yerleşim alanları olarak değerlendirilebilecek sahalara ilişkin bilgi verdi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu toplantı sonrası yaptığı değerlendirmede, “İlk etapta 200 bin konutun inşa sürecinde ihtiyaç duyulan malzemeyi ve fazlasını Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi olarak kapasite ve nitelik açısından karşılayabilecek potansiyele sahibiz. Önümüzdeki süreçte enerji, ham madde, döviz kurları ve işçilikte olağanüstü bir değişim olmadığı sürece malzemelerde fiyat artışı ihtiyacı olmayacağını öngörmekteyiz.” dedi.
