Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılsın

Erdoğan, öğretmenlerin kariyer planlamasına ilişkin de meslek kanununda düzenleme yapılacağını ifade etti. Türk Eğitim Sen ve Hepimizin Sendikası Grubu, olumlu adımlar olduğunu ancak sözleşmeli öğretmenliğin yerine ödül teşvik uygulamasının gündeme gelmesi gerektiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 20. Milli Eğitim Şurası’nın açılışı töreninde Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili bazı bilgiler verdi. Erdoğan, “Sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz. Sözleşmeli öğretmenler aynı haklara sahip olacaklar” dedi. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik ile ilgili de Erdoğan şunları söyledi: “Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanını getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz, hem bir derece alacaklar hem de maaşlarında 1000 lira artış olacaktır. Yüksek lisans yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacaktır. 10 yıllık uzman öğretmenler, eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde başöğretmen unvanıyla görev yapacaklardır. Yine bu öğretmenlerimize ilave bir derece verecek, ayrıca maaşlarında da 2000 lira artışa gideceğiz. Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır. "

ÖDÜL TEŞVİK UYGULANMALI

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan Aydınlık’a yaptığı açıklamada, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi gerektiğini söyledi. Pansuman önlemler yerine ödül ve teşvik uygulamasının daha doğru olacağını ifade eden Geylan şöyle konuştu: “Sözleşmeli kadrolu farkının giderilmesi olumlu bir adım. Ama asıl yapılması gereken 4b’lilerin kadroya geçirilmesidir. Uzman öğretmen ve başöğretmen uygulamalarının hizmet yılı esasına göre yapılması bizim önerimizdi. Bu doğru bir uygulama olur ancak sınavla yapılmasını doğru bulmuyoruz. Öğretmenlik yalnızca bilgiye değil bilgiyi aktarmaya yönelik bir meslektir. Sınav bunu ölçemez. Umuyoruz bu hata yasa meclise geldiğinde giderilir. Sınava tabi tutulmadan 10 yılı dolduranlar uzman, 20 yılı dolduranlar da başöğretmen olarak değerlendirilmeli. 3600 ek gösterge ile ilgili açıklamalara ek olarak biz bütün kamu çalışanlarının ek gösterge oranlarının Türkiye’nin ihtiyaçlarına binaen güncellenmesini istiyoruz. Bu yönde mecliste hazırladığımız kanun tasarısı da mecliste bekliyor. Meslek kanunu hazırlanırken 657 sayılı kanundan doğan kazanımlar gözetilmeli, liyakata dayalı atama ve görevde yükselme olmalı. Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlere tazminat ödenerek teşvik verilmeli. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı yasada önleyici tedbirler olmalı. Meslek kanununa ilişkin atılacak adımları yakından takip edeceğiz. Komisyonda katkımızı sunacağız.”

‘İSTİSNASIZ KADROLU İSTİHDAM’

Hepimizin Sendikası Yürütme Kurulu üyesi Zafer İncebacak da sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyledi. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile kalkınmada öncelikli bölgelerde öğretmenlerin görev süresini garanti altına almak yerine tazminatla teşvik uygulaması eğitimciler tarafından daha doğru bulunuyor. Zafer İncebacak bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı: “Öğretmenlerin iş güvencesi tartışmaya açılmamalı, öğretmenler sözleşme ile zaptırapt altında tutulmamalı. Kadrolu ile sözleşmeli arasında fark olmayacak ise neden sözleşmeli öğretmenlik devam ediyor. Burada bir çelişki var. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı. Tüm öğretmenlerin istisnasız kadrolu istihdamından yanayız. Kalkınmada öncelikli bölgelerde öğretmenin kalmasını sağlamak doğru ama yöntem yanlış. Bunun yerine geçmişte olduğu gibi bu bölgelerde görev yapan öğretmene tazminat verme gibi uygulamalara gidilmeli. Ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, doğum, askerlik görevi gibi istisnai durumlarda ücretli öğretmenliğe yer verilmeli.”

ÖĞRETMENİN ÇABASI SINAVLA ÖLÇÜLEMEZ

Öğretmenliğin bir kariyer mesleği olarak tanımlanmasının doğru olmadığını ifade eden Zafer İncebacak, geçmişte yapılan bu yöndeki haksızlıkların da giderilmesini istedi: “2006 yılında kariyer yükselme sınavı yapıldı. Sınavda başarılı olanları bırakın ona başvuranlar bile uzman oldu, 15 yıldır o haklardan yararlanıyorlar. Sınav olmaksızın 10 yılını dolduran tüm öğretmenler uzman öğretmen olarak değerlendirilmeli ve o özlük haklarından yararlanmalı. Öğretmenlik bir kariyer değil özveri ve çaba mesleğidir. Bir sınavla bu çabayı değerlendiremezsiniz.”