Sporda kadın yok ediliyor!
GENETİK Antrenör Ümit Özmen, transeksüellerin spor müsabakalarında kadınlar kategorisinde yarışmasını eleştirdi. Özmen, “Erkekteki kas lifleri fazla. Bunlar transseksüelleri fiziksel olarak avantajlı duruma getirir." dedi.
Düzen bir kere neoliberal olmaya görsün, sporun sporluktan, kadının kadınlıktan, insanın insanlıktan çıkması işten değildir. Sporun sağlık, toplumsallık, birleştiricilik, eşitlik, adalet, etik rekabet gibi özelliklerinin kenara itildiği yerde ve özellikle atletizm, yüzme, dövüş sporları gibi kas gücü ve fiziksel gelişmişlikle daha çok öne çıkılan dallarda yeni bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Yarışmak ve kazanmak, ama ne olursa olsun kazanmak hırsıyla doping yapanları, sağlığı ve hormonlarıyla oynayanları, kimlik, kişilik, milliyet değiştirenleri biliyorduk ama böylesini yeni duyuyoruz. Erkeklikten kadınlığa hormon tedavisiyle cinsiyet değiştiren transseksüel sporcular belli hormon seviyelerini tutturdukları takdirde bazı şampiyonalarda kadınlar kategorisinde yarışabiliyorlar. Konu hakkında Spor Uzmanı ve Genetik Antrenör Ümit Özmen sorularımızı yanıtladı.
‘TEPKİDEN ÇEKİNİLİYOR’
- Transseksüellerle kadınların aynı kategoride yarıştığı şampiyonalar gerçekten oluyor mu?
Bu dünyada şuanda önüne geçilemeyen bir durum. Birçok Avrupa ülkesinde transseksüel sporcuların kadınlar kategorisinde yarıştığı şampiyonalar var. Genel bir standarda, kurala, yönetmeliğe falan bağlı değil. Tepkilerden çekinildiği için standardı konuşulmuyor sanki ama “olmaz, yarıştırılmaz” da denmiyor. Buna olimpiyat komitesi ve dünya şampiyonalarını düzenleyen organizasyonlar dâhil. Bilimsel olarak dünyadaki hiçbir spor bilimci tarafından kabul edilmese de uygulamalar emrivakilerle devam ediyor. Şimdilik önemsiz ve mahalli şampiyonalarda yarışıyorlar, “transseksüellerin yarışmaya hakkı yok mu, nerde yarışsınlar, kadının hormonal durumunu yakalıyorlar” deniyor. Mahalle baskısı da oluyordur belki. Son yıllarda, özellikle 10 yıldır bu tür yarışları daha çok duyuyoruz.
KADINLA ERKEĞİN ÇALIŞMA METOTLARI BİLE FARKLI
- Haksız bir rekabet değil midir bu?
Tamamen haksız rekabettir ve asla etik değildir. Biyolojik olarak erkek doğmuş birinin, istediği kadar trans olsun, istediği hormonu alsın, kas fibril tipini ve kemik yapısını değiştiremezsin. Fizyolojik ve biyokimyasal özellikler erkek ve kadında farklıdır. Erkekteki kas liflerinin sayısı kadındakinden fazladır. Bunlar transseksüelleri kadınlar karşısında fiziksel olarak avantajlı duruma getirir; 1-0, 5-0, bazı branşlarda 100-0 öne geçirir. Doping gibi gelip geçici değil, yaradılıştan ve biyolojiktir. Genetiktir… Yarışmacıları hormon seviyelerine göre kategorilendirmek doğru bir uygulama değildir. Antrenman ve hareket bilimindeki dört ana kavram; güç, kuvvet, dayanıklılık, sürat; bunlarda kadınla erkeği, kadınla transseksüeli eşit koşullarda yarıştıramazsın. Çalışma metotları bile farklıdır. Saçmalık şu ki sporcuların kimliklerine bakılıyor, transseksüel sporcuda kadın kimliği var, resmen kadın mı kadın… Testosteron ve östrojen hormon seviyeleri de kadınınkini yakalamışsa “kadınlarla yarışabilir” deniyor. Böyle olunca korkunç bir haksızlık ortaya çıkıyor.
ERKEKLER ARASINDA VARLIK GÖSTEREMEZKEN…
- Bu haksızlık kadınları spordan soğutmaz mı?
Soğutur tabii, spordan da soğutur, sportif rekabetten de… Sporculukta kariyer puan toplama esasıyla ilerler. Önce mahalli ligde başlarsın, ilçe, il, eyalet şampiyonalarında, sonra ülke çapında, komşu ülkelerle yarışlar, kıta, dünya şampiyonaları derken olimpiyatlara kadar puan toplayarak gidersin. Transseksüel sporcu ne zaman tamamlayacak cinsiyet değişimini de kimle yarışacak, nerde toplayacak bu puanları, şampiyonalara tepeden inme gelmek durumundadır. Erkekken ve erkekler arasında varlık gösteremezken transseksüel olup kadın kategorisinde hiç zorlanmadan liderliği ele alıp tüm kariyerini o spora adamış kadın rakiplerini ezip geçebilmektedirler. Kadınların, hayatlarına sporla girebilecek imkân ve avantajlardan maddi, manevi mahrum kalmalarına sebep olmaktadırlar.
PENNSYLVANİA’NIN TRANS YÜZÜCÜSÜ
Amerika’da Pennsylvania Üniversitesi erkek yüzücüsü William Thomas birkaç senedir kendini trans ilan edip hormon tedavisi de görerek kadınlar kategorisinde yarışlara devam ediyor. Geçen aylarda “Ivy League” üniversitelerarası kadın yüzme şampiyonasında rekor kırarak elde ettiği birinciliğin ardından Thomas, geçen hafta da NCAA yüzme ve dalış şampiyonası 500 metre serbest stilde şampiyon oldu. Solda erkek doğup büyüyüp sonradan “kadın” olan ve kadınlar arasında “birinci” gelen Lia Thomas (yeni ismiyle), sağda dereceleri gasp edilen rakipleri Emma Weyant, Erica Sullivan ve Brooke Forde görülüyor.