Sultangazi toz duman: Taş ocağı vatandaşa nefes aldırmıyor

Sultangazililerin hayatına karabasan gibi çöken taş ocaklarından yükselen toz bulutları engellenemiyor. Aydınlık’a konuşan vatandaşlar çocuklarını tozdan etkilenip astım hastası olmaması için dışarı çıkaramadıklarını, çamaşırlarını bile salonda kuruttuklarını anlattılar. Her seçim döneminde siyasilerin söz verip tutmadıklarını söylediler.

İstanbul Sultangazi’de bir süredir faaliyetlerini durduran taş ocağında çalışmalar tekrar başladı. Yerleşim bölgesine çok yakın bir noktada bulunan taş ocağında dinamit kullanılıyor. Madeni taşıyan kamyonların geçtiği güzergahta havaya yükselen toz bulutu Sultangazi’nin üzerine adeta bir örtü gibi çöküyor. Aydınlık’a konuşan Sultangazililer, “Bu toz ve kamyonlar çocuklarımıza zarar verecek diye korkuyoruz. Çocukları sokağa çıkarmamaya çalışıyoruz. Çoğu komşumuzun çocuğu astım hastası. Tozdan çamaşırlarımızı balkonda kurutamıyoruz. Camlarımız siler silmez yine toz içinde kalıyor.” dedi.

‘APARTMANIN YARISI ASTIM HASTASI’

Taş ocağına en yakın bölgede Esentepe ve Cebeci mahallelerinde yaşayan vatandaşlarla konuştuk. Bir dokunduk bin ah işittik.

Çocuğu ile bir yerlere gitmeye çalışan anneye ocağın onlarda yarattığı mağduriyeti sorduk. Şu yanıtı verdi: “Biz 20 senedir burada oturuyoruz. Tozdan dolayı taşınmayı çok düşündük ama her seçim dönemi siyesilerin maden ocağının çalışmalarını durduracakları vaadinde bulunması taşınmamızı erteletti. Bugüne kadar geldik. Mahallede astım hastalığı çoğaldı. Bizim apartmanın yarısı astım hastası. Evin içine toz girecek diye camlarımızı bu sıcakta açamıyoruz. Çocuklarımızı sokakta, parkta oynatamıyoruz. Bu saatten sonra da bu sorunun düzeleceğini düşünmüyoruz. Keşke zamanında taşınsaydık.”

‘TORUNUMU BAŞKA MAHALLENİN PARKINA GÖTÜRÜYORUM’

Ocağa yakın bir bankta dinlenirken gördüğümüz Hasan amca da sorunu şu ifadelerle anlattı: “Ben buraya taşınalı 30-35 yıl oldu. Elazığ’dan geldim. O zaman buralar ormana yakın doğası temiz bir yerdi. Şimdi o ormanı talan ettiler. Şehirden uzakta temiz havada çocuklarım, torunlarım yaşar hem de işimize bakarız diye planlamıştık ama olmadı. Bu taş ocağı başımıza yağdı. Hanım camı zaten 5 dakika sonra tozlanacak diyerek temizlemiyor artık. Evin camını uzun süreli sadece yağmur yağınca açabiliyoruz. Çünkü sadece o zaman havada toz olmuyor. Torunumu parkta oynatmak için başka mahalleye götürüyorum. Bu maden ocağının da kaldırılacağını düşünmüyorum.”

‘ÇOCUĞUM SALONDA BİSİKLET SÜRÜYOR’

Durakta otobüs bekleyen 35 yaşlarında bir vatandaş da fotoğraf makinasıyla bizi görünce ne iş yaptığımızı sordu. Konuyu anlatınca da dert yanmaya başladı, açtı ağzını yumdu gözünü: “Bizim burada memleketimizin ilçe derneği var. Şimdi derneğin ismini söylemek istemiyorum. Her seçim dönemi tüm partiler gelip maden ocağının faaliyetlerini durduracaklarını söylüyorlar. Oy alıp başa geliyorlar ancak sorunu hemen gündemlerinden kaldırıyorlar. Ben de çocuğumun benim gibi mahallede arkadaşlarıyla top oynamasını, gönül rahatlığıyla parka gitmesini istiyorum. Ama astım olmasından korktuğum için neredeyse eve hapsetmek zorunda kalıyoruz. Evde de bilgisayar oyunları oynuyor. Biraz oyunu bırak dediğimizde dışarı da çıkamıyorum ben ne yapayım diyor. Karım çamaşırları salonda kurutuyor. Camlarımız leş gibi. Komşularımızın birçoğu nefes darlığından şikâyet ediyorlar. Biz artık çocuklarımızı temiz bir ortamda büyütmek istiyoruz. Başka gidecek yerimiz yok. Ama ocağın kapatılacağına veya tozun engelleneceğine de inanmıyoruz. Madeni taşıyan araçlar onlar için ayrılan güzergahtan gitmiyor. Mahallenin içine kadar giriyorlar. İnanır mısınız çocuğuma bisiklet aldım evde yepyeni duruyor. Çocuk salonda bisiklet sürüyor.”

İMAMOĞLU İNKÂR ETTİ

Sultangazi’de her yerel ve genel seçim dönemi adayların birinci vaadi ‘taş ocağının kapatılacağı ya da rehabilite edileceği’ konusu oluyor.  Meydanlarda son ses, ocağın halkı olumsuz etkilemesine izin vermeyeceklerini dillendiriyorlar. Bu sözleri verenlerden bazıları ise 2019’da yerel seçimler öncesi CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve AK Partili Sultangazi Belediyesi.

İBB Başkanı İmamoğlu, 25 Mart 2019 tarihinde seçim çalışmaları için Sultangazi’yi ziyaret etti. İmamoğlu, 15 Temmuz Demokrasi, Şehitler ve Gaziler Meydanı’ndaki konuşmasında “Taş ocağı belasını bitireceğim. Göreceksiniz. Müjde vereyim. O büyük taş ocağı inanılmaz bir parka dönüşecek.” diyerek Sultangazililere söz verdi. Ancak konuya ilişkin hiçbir adım atılmadı. Seçimler bittikten sonra Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun’u ziyaret eden İmamoğlu’na bir yerel gazetenin muhabiri taş ocakları ile ilgili verdiği sözü sordu. İmamoğlu ‘Benim böyle bir açıklamam yok.’ diyerek verdiği sözü inkâr etti.

Eski Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay’da konuya ilişkin birçok söz ve proje açıkladı anacak hiçbirini yerine getirmedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı maden sahasında SU -TAŞ Madencilik şirketi çalışmalar yürütüyor. 2018 yılında alınan kararla madenin çalıştırılması 43 yıl uzatıldı.

PROJE LAFTA KALDI

Mevcut Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun da taş ocaklarına ilişkin bir reklam videosu hazırlayarak, ocağın dört aşamada rehabilite edileceğinin sözünü verdi. Dursun, taş ocakları sorununa şu çözüm yollarını sundu ve hiçbirini geride kalan 4 senede yerine getirmedi: “Birinci aşaması taş ocaklarının kapatılarak yeni bir şirket haline dönüştürülmesi. Bu şirketin büyük hissedarı yüzde 51’le İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Bu aşama tamamlandı. Taş ocaklarında güney tesis ve kuzey tesis olmak üzere iki tesis kurulacak. Buralarda taşlar kırıldığı anda ortaya çıkan tozun çökertilmesi için yağmurlama sistemi kullanılacak. Böylelikle tozların daha az ortaya çıkması sağlanmış olacak.

“İkinci aşama büyük ağaçlar dikilecek. Birinci aşamadan artan tozların çepeçevre kuşatılan toprak setler üzerinden aşması engellenecek.

“Üçüncü aşamada ise toprak setlerle şehir yaşamının sürdüğü alan arasına 150 metre genişliğinde yeşil bant oluşturulması projesi var. Toprak setlerden sonra çepeçevre kuşatılmış olan ağaçlık alanda ikinci aşamadan geçen tozların kalması sağlanacak.

“Dördüncü aşama, şu anda taş ocaklarından çıkan taşları taşıyan kamyonlar var. Bu kamyonlar hem şehir açısından güvenlik riski oluşturmakta hem de tozları şehre taşıyan en önemli unsurlar. Projeyle birlikte taş ocaklarından çıkan kamyonlar hiçbir şekilde şehir trafiğine girmeyecek. Servis yoluyla direkt Kuzey Marmara Bağlantı Yollarına bağlanacak. Böylelikle Sultangazi'nin içerisine hiçbir şekilde kamyonları bundan sonra görmeyeceğiz.”